Oyuncular; Çetin Tekindor, Hümeyra, Zafer Algöz
Yönetmen; Çağan Irmak
Tür; Türk Dönem, Dram
Konusu; Film, vakti zamanında Yunanistan'a bağlı olan Girit adasında yaşayan ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan Mehmet bey ile ileride olacak olan torunu Ozan'ın gözünden anlatılan dönemin sorunlarını, neşelerini ve mücadelelerini konu almaktadır.
Özeti; Film, büyümüş olan Ozan'ın çocukluk anılarını anlatması ile başlamaktadır ve o dönemlerde hayatta olan dedesi Mehmet, annesi Nurdan, babası İbrahim, anneannesi Nadire ve birde küçük kız kardeşi ile birlikte yaşamaktadırlar. Kış aylarında İzmir'de bir kasabanın merkezinde yaşarlarken, yaz aylarında sahile yakın bahçeli yazlık bir evde yaşamaktadırlar.
Kısa bir zaman sonra Ozan'ın okulu tatile girecek ve bahçelerinde yaşamaya başlayacaklardır. Ancak zaman 1980 darbesi yaşandığı zamanlara yakın bir tarihtir ve kasabada Girit'den göç ederek gelenler için Türk olmadıklarına dair dedikodular çıkmakta ve bu durum Ozan'ı olumsuz etkilemektedir.
Ozan, kendi ailesininde aslının Türk olmadığını duydukça içine kapanacak ve huysuz biri olmaya başlayacaktır. Aslında gerçek başkadır ama henüz bundan haberi olmayan Ozan, bu olayların yarattığı psikoloji ile huysuz, öfkeli, kavgacı bir çocuk olmuştur. Aynı zamanda babası belediye başkan yardımcısıdır ve ailece Ozan'ı çok sevmektedirler. Ailece her konuda Ozan'ın üzerine titremektedirler ancak Ozan, ailesinin Türk olmadığını düşünmeye başlamıştır. Yazı geçirmek için gittikleri bahçelik alanda komşuları Peruzat, yıllardır beklediği sevgilisi gelmediği için akli dengesini kaybetmiştir ve O'na deli gözü ile bakılmaktadır. Birde Peruzat'a geçmişten bu yana aşık olan ve yine akli dengesini yitirmiş, sokaklarda yaşayan Bayram'da aynı kasabada yaşamaktadır.
Ozan'ın, ailesinin Türk olmadığı ile ilgili şüpheleri olduğunu öğrenen dede Mehmet bey, bir gece dostları ile birlikte oturdukları masada, Ozan'da varken hayat hikayesini anlatacak ve sonunda Ozan'da gerçekleri öğrenecektir. Mehmet, çocukken ailesi ile Yunanistan'a bağlı Girit adasında bir çok Türk ile aynı mahallede yaşamışlardır ve çıkan savaşlar yüzünden ayrı düşen Türk ve Yunan insanları evlerini de, yaşam alanlarını da ayırmak zorunda kalmışlardır. Bunun üzerine bütün Türk'ler, Türkiye'ye göç etmişlerdir ve bu yolculuk esnasında küçük kardeşini gemideki tifo hastalığı yüzünden kaybetmiştir.
Bu zorlu süreç bittikten sonra, şu an yaşadıkları kasabaya yerleşmişlerdir ve uzun yıllardır bir Türk olarak burada yaşamaya devam etmişlerdir. Mehmet bey, bazı anlarda bir şişenin içine mektuplar yazarak denize atmaktadır ve bu mektuplar O'nun Yunan'lara yazdığı mektuplar olarak sanılmaktadır.
Ama bu durumu açıklayan Mehmet bey, mektupların içinde geldikleri ve bıraktıkları evde yaşayan kişilere, yani kendi anılarının olduğu evde yaşayan kişilere yazılan yazılar olduğunu anlatacaktır. Bu konuşmalar üzerine Ozan'da gerçeği anlayacak ve sonrasında 1980 darbesi olacaktır. Bu darbede belediye başkan yardımcı olan İbrahim, göz altına alınacak, sorgulanacak ve geri bırakılacaktır. Darbe sonrasında belediye başkanlarının istifası verilecek ve darbe yanlısı kişiler başkanlığa atanacaktır. Bu yeni gelen başkan, İbrahim ile fikir ayrılıklarına düşmektedirler ve İbrahim, yeni başkanın vatanın topraklarını sattığını düşünmektedir. Bir tartışma sonrasında belediye başkanı, İbrahim'i işinden kovacak ve O'na görevini kötüye kullanmak suçundan dava açacaktır. Bu davayı kendi ailesinin şerefine yakıştıramayan ve damadının suçsuz olduğunu düşünen Mehmet bey, belediye başkanı ile konuşarak davayı geri çekmesini isteyecek ve sert bir tepki ile karşılanacak ancak bu durum karşısında Mehmet beyde sert tepki verecek ve belediye binasından çıkarken kalp krizi geçirecek ve bayılacaktır.
Hastaneye kaldırıldıktan sonra artık eskisi gibi olamayan Mehmet bey, bir gece ailesi uyurken bir veda mektubu yazacak ve gizlice dışarı çıkarak sürekli şişelerle mektup yolladığı denize kendini bırakacak ve ölecektir. Ölüsü sahile vurduktan sonra acı ile cenazesi düzenlenecek ve sonraki günlerde gönderdiği şişelerden birine ulaşan Elanor isimli bir kadının postası gelecektir. İçinde Türkçe'yi az bilen bir kalem ile yazılmış mektubu okuyacaklar ve sonunda kendilerini Elenor'un Girit'e davet ettiğini göreceklerdir.
Ancak yıllar sonra sadece bu davete büyüyen Ozan gidecektir ve Girit'e gidip dedesinin yaşadığı yerleri görüp, anılarını canlandırıp O'na bir mektup yazacak ve dedesi gibi denize atacaktır. Böylelikle film son bulur.
İnsanları ötekileştiren ve gruplara ayıran bir çok olayın yaşandığı dönemde, kendi topraklarında bir yabancı gibi görülen insanların sıkıntılarına tanık olacağınız, darbe zamanlarına gideceğiniz, yer yer neşelenip yer yer hüzünleneceğiniz, yer yer politik konularında işlendiği bir Türk dönem ve dram filmidir.