Oyuncular; Timuçin Esen, Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl
Yönetmen; Ketche, Can Ulkay
Tür; Biyografik,Türk Dram
Konusu; Film, Türk arabesk müziği sanatçısı Müslüm Gürses'in çocukluğu ile başlayan hayat hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Şanlıurfa'da doğan ve çocukluğunun küçük bir kısmını da burada geçiren Müslüm Akbaş'ın, bu sıralarda bir kardeşi ölecek ve bu ölüm üzerine ailesi ile Adana'ya yerleşeceklerdir. Adana'da annesi Emine, babası Mehmet ve bir kardeşi Ahmet ile yeni yaşamlarına başlayan Müslüm, türkü söylediği için babasının sert davranışlarına maruz kalacaktır. Ailesine zor anlar yaşatan ve şiddet uygulayan babasından kaçarken Müslüm, bir halk evine sığınacak ve burada Limoncu Ali isminde bir müzik öğretmeni ile, yani ustası ile tanışacaktır.
Babası hapse girerken annesi hamiledir ve babaları hapisten çıkmadan doğum yapar ve Müslüm'ün bir kız kardeşi olur. Gündüzleri kunduracı da çalışan ve mümkün oldukça müzik yapan Müslüm, o dönemde bir şarkı yarışması olacağının haberini alacak ve katılmak isteyecektir. Ancak babası hapisten çıkmıştır ve bu süre zarfında annesi Emine, kocası Mehmet'in olumsuz tavırlarını bildiği ve artık O'nunla birlikte olmak istemediği için boşanmak isteyecektir. Hatta babası Müslüm'ün şarkı yarışmasına katılmaması için saçlarını kesecektir.
Ve şarkı yarışmasında Müslüm'ün birinci olduğu gece eve geldiklerinde, annesi Müslüm'e babalarını terk etme planından bahsedecek, dışarıdan onların sesini duyan baba Mehmet, o gece yemek yerken annesini ve küçük kız kardeşini bıçaklayarak öldürecektir. Olay anında kaçmayı başaran Müslüm ve Ahmet, bu sayede canlarını kurtarabileceklerdir. Aradan yıllar geçecek ve Müslüm, artık plaklar yapmış ve pavyonlarda sahne alarak geçimini sağlayan, Adana'da kendi çapında ün kazanmış bir sanatçı olacaktır. Kardeşi Ahmet, yatılı okulda yetişmiş ve büyümüştür. Ancak geçmişte yaşanan acı olayın etkisini iki kardeşte üzerilerinden atamamışlardır.
Bütün masraflarını karşılayacak ve babası onlardan ayrı bir şekilde bu köyde yaşayacaktır artık. Babalarını köye bırakırken Ahmet, köyde bir kız görecek ve O'ndan çok hoşlanacaktır. Sonralarında sadece bu kız için köye gelen Ahmet, askere gidecek, askerden sevdiği kızın başkası ile evlenmemesi için kaçacak ve kızı da kaçıracaktır. Bu olay sonrasında asker kaçağı olan Ahmet'i, babası ihbar edecek ve eve gelen askerle yaşadığı silahlı münakaşa sırasında ölecektir.
Ahmet'in bu ölümü oluyorken diğer tarafta abisi Müslüm'de kaza geçirecektir ve kaza yapan arabadan öldü sanılarak morga koyulacaktır. Son anda morg yetkilileri parmaklarının kımıldadığını görünce, morgdan çıkaracaklar ve doktorlar tedavi edip Müslüm'ü iyileştireceklerdir. Bu kaza sonucunda Müslüm'ün kafasına plaka yerleştirecekler ve kaza nedeni ile görme ve duyma bozuklukları yaşayacaktır. Sol kulağı neredeyse duymayacak hale gelen Müslüm, belirli bir zaman dinlendikten sonra yeniden sahnelere dönecektir.
Adana'da kendisine hayranlık duyarak dinleyen bir kitle vardır ve onların arasından Bahtiyar isimli biri, İstanbul'dan ünlü plakçıları Müslüm'ü dinlemesi için getirmiştir ve plakçılar Müslüm'ü dinleyince sesinden çok etkilenmişlerdir.
Bunun üzerine Bahtiyar, Müslüm ile konuşarak İstanbul'a gitme teklifinde bulunacak ve Müslüm, kabul edecek ve bu işler için Bahtiyar'ın ilgilenmesini isteyecektir. Artık Bahtiyar, O'nun menajeri gibi bütün işleri ile ilgilenecek ve İstanbul'da albüm yapmaya başlayacaklardır.
Yaptığı albümler tutulacak ve Müslüm, yıllar önce soy ismini Gürses olarak değiştirmişti ve Müslüm Gürses ismiyle artık ülke çapında tanınmış bir sanatçı olacaktır. Bu sıradalar da, bir mekanda sahne alırken kendisinden önce sahne alan Muhterem Nur'u sarhoş olduğu için tokatlayacak ve bu olay onların aşklarının bir başlangıcı olacaktır. Sonrasında kendisinden özür dilemenin yollarını arayan Müslüm, Muhterem Nur'un turnesine katılacak ve bu turne boyunca kendisini affettirip, ardından birlikte olmaya başlayacaklardır. Geçen zaman sonrasında evlenecekler ve aynı evde yaşamaya başlayacaklardır. Müslüm, kafasında ki plaka yüzünden baş ağrıları çekmekte, ara ara halüsinasyonlar görmekte ve içtiği alkol bu rahatsızlıklarını tetiklemektedir. Bir konser sırasında hayranları tarafından bıçaklandığı bir gece, evlerine döndüklerinde alkol kullanacak ve Muhterem Nur'a dayak atacak ve sonra geri dönmek kaydı ile Muhterem O'nu terk edecektir.
Yeniden birlikte olan çift, uzun süre birlikte olmaya başlayacaklar ve Müslüm Gürses'in harbiye konser görüntüleri ve hakkındaki açıklamalar ile film son bulacaktır.
'' O hiç baba olmadı, babası gibi bir baba olmaktan hep korktu, ama herkes O'na baba dedi...'' ( 7 Mayıs 1953 - 3 Mart 2013 )
Müslüm Gürses'in çocukluğunda yaşadığı çok acı yaşam tecrübesine tanık olacak, sanatçının üzüntülerini ve sevinçlerini izleyecek, sık sık şarkılarını dinleyeceksiniz. Müslüm Gürses'in çocukluğu ile başlayan hayat hikayesini konu alan biyografik Türk dram filmidir.