Yurtta Sevgi Dünya'da Sevgi...

8 Ağustos 2019 Perşembe

Sinema: Aquaman - Okyanusa Hükmeden Bir Süper Kahraman... / Konusu, Özeti, Afişler

Aquaman

Oyuncular; Jason Momoa, Amber Heard, Willem Dafoe
Yönetmen; James Wan
Tür; Aksiyon, Macera, Fantastik, Bilim Kurgu

Konusu; Film, okyanusun içindeki Atlantis adlı krallığın veliahtı olan Aquaman isimli ve bütün okyanusa hükmeden bir süper kahramanın hikayesidir.

Özeti; Atlantis'in kraliçesi, krallıkta sorunlar yaşayınca kaçmış ve kaçarken yaralanmış, sonrasında yeryüzünde bir sahile vurmuştur. Bunun üzerine, Atlanna isimli bu kraliçeyi Tom isimli bir deniz feneri bekçisi bulacak, evinde O'nu tedavi edecek ve sonrasında birbirlerinden hoşlanmaya başlayacaklardır. Atlantis'den kaçan kraliçede zaten herkesten uzak yalnız bir yer arayışındadır ve Tom ile tanışınca, O'na da aşık olunca evlenirler ve Arthur isminde bir çocukları olur.






Arthur, henüz çocukken, bir gün evlerini Atlantis'den gelen askerler basarak Atlanna'yı götürmek isterler.

Bunun üzerine askerlerle kıyasıya mücadele içine giren Atlanna, hepsini mağlup edecek ama sonrasında bu sefer daha çok ordularla gelecekleri ve Atlanna, nereye giderse gitsin O'nu bulacaklarını bildiği için, Tom'u ve çocuğunu bırakıp gitmek zorunda kalacaktır. Bu Tom ve Arthur'un güvenliği için bir gidiştir.

Ardından yıllar geçecek Arthur, annesiz bir şekilde büyüyecek, büyürken kendisininde bir Atlantis'li olması nedeni ile özel yeteneklerinin olduğunu fark edecek ve bir Atlantis'li olarak büyüyüp, yeryüzünde insanlara yardım eden ve Aquaman olarak adlandırılan bir süper kahraman olacaktır. Ve insanlara yardım edişlerinden birinde, korsan olan bir baba ve oğlu, suç üstü yakalayacak, denizcileri kurtaracak ve korsanları ölüme terk edecektir. Sonrasında bu ölüme terk ettiği korsan O'ndan intikam almak için uğraşacaktır. Bu sırada okyanusun derinliklerindeki Atlantis krallığında ise, dünya insanları ile savaşma konusu tartışılmaktadır. Arthur'un kardeşi olan Kral Orm, bütün dünyaya hükmetmek istemektedir ve bu yüzden planlar kurup, okyanus halklarını birleştirip, hepsini kendi yönetip sonrasında yeryüzündeki kara insanlarına saldırmak istemektedir.







Bu durumdan rahatsız olan Mera ismindeki prenses, yeryüzüne çıkıp asil kanı olan Arthur'a ulaşacak ve O'na dünyanın tehlikede olduğunu söyleyecektir.

Buna inanmayan Arthur, sonrasında olan Tsunami vesilesi ile olayları görür ve Mera ile beraber bu savaşa son vermek için çalışmalara başlarlar.

Öncelikle Atlantis'e giderler ve burada Vulko ile görüşüp O'ndan Atlantis'in ilk gerçek krallarından kalan bir özel kutuyu alırlar. Bu kutu, bütün okyanusa hükmetmelerini sağlayacak mızrağın yerini söylemektedir ve bu mızrağı ancak gerçek krallar kullanabilmektedir. Mera'nın amacı Arthur'un bu mızrağı alması ve bu mızrak Arthur'dayken Orm ile toplumun gözü önünde savaşması ve O'nu tahttan indirmesidir. Ancak Arthur, mızrağı bulmadan Orm ile kavgaya tutuşacak ve sonunda yenilecektir. Bu yenilgi üzerine Atlantis'den kaçan Mera ve Arthur, ellerindeki kutu ile belirtilen mekanlara gidecekler ve buradan hançerin yerini öğreneceklerdir. Yolda karşılarına çıkan bir çok yaratık ve canavarın saldırısından sonra Arthur, hançeri almayı başaracaktır.







Hançer çok özel ve gizli bir yerdedir ve bu yere geldiklerinde, yıllardır görmediği annesi Atlanna'yı da bulacaktır. 

Bu hançeri aldıktan sonra, bütün okyanusa hükmetmeye başlayan Arthur, tamda Atlantis'de büyük bir savaş varken okyanusun en büyük yaratığı ile bu savaş alanına gidecek, bütün su canlılarını kendisi ile savaşması için yönlendirecek ve Orm'u mağlup edeceklerdir. 

Savaş bittikten sonra Orm'un da annesi olan Atlanna, ortaya çıkacak ve Atlantis toplumu ile yeryüzü insanlarının bir olduğunu söyleyecek ve barış içinde yaşamaya başlayacaklardır. Son olarak Atlanna, yıllar önce Tom'dan ayrılırken kendisine '' beni bir sabah güneş doğuşunda mutlaka bekle, geleceğim '' diye verdiği sözü tutacak ve yıllardır her sabah iskelede Atlanna'yı bekleyen Tom'un yanına gidecektir. Böylelikle film son bulur.

Filmde fantastik karakterlere doyacaksınız. Farklı farklı binbir çeşit su altı, su üstü fantastik yaratıkların olduğu, aksiyonun hiç durmadığı, izlerken sürekli heyecan içinde kalacağınız, harika bir macera, aksiyon ve fantastik bilim kurgu filmidir.

7 Ağustos 2019 Çarşamba

Video Tasarımları - YouTube Müzik Video Tasarımları - Art Design Video Pictures

















Sanat, Müzik Kanalı
Daha fazla içerikten yararlanmak için Youtube Kanalımıza abone olmak ister misiniz?
Bunun için bağlantıyı tıklamanız yeterli.
Sevgiler, Teşekkürler.
Abone olmak için Tıklayınız. 

Art, Music Channel 
Would you like to subscribe to our Youtube Channel to benefit from more content? 
Just click the link. Love you, thank you!

Sinema: John Carter: İki Dünya Arasında - Fantastik Bir Mars Macerası... / Konusu, Özeti, Afişler

John Carter, İki Dünya Arasında

Oyuncular; Ciaran Hinds, Taylor Kitsch, James Purefoy, Lynn Collins
Yönetmen; Andrew Stanton
Tür; Aksiyon, Macera, Fantastik, Bilim Kurgu

Konusu; John Carter isminde bir adam, bir altın madeni ararken Tern isminde ve üstün yetenekleri olan Mars gezegeni varlıklarından birinin madalyonu ile iletişim kurması sonucu, kendisini Mars'a ışınlanmış bir şekilde bulacaktır. Ve film, John Carter'ın bu şekilde gittiği Mars'da başına gelen olayları konu almaktadır.

Özeti; Film, John'nun yeğenine ölümü sonrasında bıraktığı mirasının içindeki günlüğü yeğeninin okuması ile başlamaktadır ve okuduğu şeyler John'nun anılarıdır. Yıllar önce John, altın madenleri arayan ve geçimini altın bulup satarak sağlayan, aynı zamanda başı da sürekli belaya giren bir maceraperesttir.






Son olarak kızıl derililer tarafından kovalanırken bir mağaraya altın bulduğunu sanarak girecek ve içeride Tern isimli bir varlık türüyle karşılaşacaktır.

Bu varlığın elinde bir madalyon vardır ve John'a saldırmak isterken kendisi ölecek, bu sırada Tern olan varlık Mars'a ışınlanmak için madalyonunu kullanmak isteyecek ve John'nun elinde olan madalyon, John'u Mars'a ışınlayacaktır. Gözlerini açtığında kendisini bambaşka bir gezegende bulan John, burada yer çekiminin çok daha az olmasından dolayı artık dünyadaki gibi yürüyememekte, bir adımı metrelerce uzağa zıplamasını sağlayacak şekilde değişmiş bulunmaktadır. 

Kısa bir zaman sonra bu duruma alışan John, sonrasında Tark isimli varlıklarla karşılaşacaktır. Bu varlıklar ise 4 eli, iki boynuzu olan ve yeşil renkli, çok uzun boylu varlıklardır. Onlarda John'un bulunduğu yere yumurtadan çıkmasını bekledikleri yavruları almaya gelmiştir ama bu sırada John'u görmüşlerdir. Bunun sonrasında John'u yakalayacaklar ve esir olarak kendi yaşam alanlarına götüreceklerdir. Burada zamanla Tark'larla anlaşmaya ve dost olmaya başlayan John, bu sırada Mars'daki bir savaşa tanık olacak ve bu savaşta ki bir halkın prensesini ölümden kurtaracaktır.




Sonrasında prenses Dejah ile dost olup, kendisinin buraya nasıl geldiğini anlamaya çalışacaklardır.

Araştırmaları sonucunda Mars'da olduğunu anlayan John, sonrasında Mars'da Helyum ve Zodanga isminde iki şehrin birbirlerini yok etmek pahasına savaştığını ve Zodanga'nın liderleri Tars'ın Dejah ile evlenmek karşılığında bu savaşı bitireceğini öğrenir. Ancak prenses Dejah, bunu istememektedir ve bu konuda John'dan yardım isteyecektir. 

John, bir adımla çok yüksek ve uzak  mesafelere zıplayabildiği için bir kahraman olarak görülmekte ve bu özelliğini kullanarak Helyum şehrini korumasını istemektedirler. Aynı zamanda Tark'ların da kendi aralarında sorunları olacaktır ve içlerinde ikiye bölünen gruplarla savaşlar başlayacak ve kimileri John'nun öldürülmesini isteyecek, bu yüzden peşine takılacaklardır. Birde bütün bu savaşın sorumlusu olan, kılık değiştirebilen ve Mars'ın toplumlarını birbirine düşüren, John'nun Mars'a gelmesine neden olan Tern'lerden Mars'da da vardır ve John, bu Tern ile de mücadele etmek zorunda kalacaktır.



John, bu sırada prenses Dejah'a aşık olacak, O'nu Tars ile evlenmekten kurtaracak ve savaşın bitmesini sağlayıp kendisi evlenecektir.

Sonrasında her şey bitti derken, peşinde olan Tern, ortaya çıkıp John'u yeniden dünyaya ışınlayacaktır ve John, madalyonu olmadan Mars'a geri dönemeyecektir. Bunun üzerine yıllarca dünyada Tern'leri arayan John, aynı zamanda bir Tern tarafından takip edildiğinden de şüphelendiği için O'na bir ölüm oyunu oynayacaktır. 

Bu ölüm oyununa, bu günlüğü okuyan yeğenini de dahil edecektir ve kendisinin cesedini, ölümünden sonra evinin bahçesinde özel olarak hazırlanmış, sadece içeriden açılabilen bir odaya alınmasını isteyecektir. Çünkü madalyon ile Mars'a gittiği zaman dünyadaki bedeni dünyada kalmaktadır ve kopyası olarak Mars'da başka bir bedenle yaşamaktadır. Bu yüzden dünyadaki bedeni ölürse Mars'da da ölecektir ve burada uyuya kalan bedenin korunması gerekmektedir. İşte bu odada bedenini koruduğunu ve kendisinin Mars'da olduğunu günlüğe yazan John, aslında ölmemiş ve kimyasallarla ölü gibi kendisini göstermiştir.




Ve yeğeninin bu odayı açmaya çalışması sonrasında, yeğenini takip eden ve John'u öldürme planı yapan Tern'de yeğeninin peşinden odaya gelecek ve bu sırada dışarıda bir yerde bu olayı takip eden John, ortaya çıkacak ve arkadan Tern'i öldürüp, yıllardır aradığı madalyonu Tern'den alacaktır.

Aslında madalyonu bulmamıştır ve Mars'a ikici kez gitmemiştir. Bu oyunu Tern'i kendisine getirip, madalyonu alabilmek için düzenlemiştir ve sonrasında odaya girerek, elindeki madalyonla sihirli sözleri söyleyerek tekrar Mars'a gidecek ve böylelikle film son bulacaktır.

İçerisinde bir çok fantastik karakterlerin olduğu, özellikle sevimliliği ile dikkati üzerine çeken Mars'lı köpeği izlemekten zevk alacağınız, sürükleyici bir konusu olan, aksiyon dolu macera ve fantastik bilim kurgu filmidir.