Yurtta Sevgi Dünya'da Sevgi...

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Sinema: Wiplala - Sihirli Minik Varlık Wiplala'nın Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler

Wiplala

Oyuncular; Géza Weisz, Peter Paul Muller, Sasha Mylanus, Kee Ketelaar
Yönetmen; Tim Oliehoek
Tür; Aile, Fantastik, Macera

Konusu; Film, Wiplala ismindeki mini boyda ve insana benzeyen sihirli güçleri olan bir varlığın, üç kişilik bir ailenin hayatına girmesi ile yaşanan macera dolu olayları konu almaktadır.

Özeti; Wiplala, kendi ülkesinden ışıltılama konusundaki yeteneksizliği yüzünden ayrılmıştır ve kaçarken kendisini baba olan Mr. Blom, kızları Nella ve evin küçük oğlu olan Johannes'in evlerinde bulmuştur. Burada önce Wiplala, evin kedisi ile karşılaşacak ve ışıltılama yaparak O'nu taşa çevirecektir. Wiplala'nın bu konuda bir sorunu vardır. Işıltılama yaparak yapısını değiştirdiği şeyleri, yeniden eski haline getirememektedir ve kendi ülkesinden de bu yüzden kaçmıştır.








Sonrasında Wiplala'yı evin küçük oğlu olan Johannes görecek ve çok küçük olduğu için O'nu önce cin sanacak ama ardından Wiplala ile konuşup, kendine özel bir varlık olduğunu anlayacaktır.

Wiplala ile dost olan Johannes, kedilerini geri getirmesini isteyecek ama Wiplala bunu başaramayacaktır. Ardından Nella ile de Wiplala'yı tanıştıracak ve hep birlikte yaklaşan Noel için dışarı çıkıp Noel ağacı almayı düşündükleri bir sırada, dışarıdaki komşuları olan şair Arthur, Wiplala'yı görecek ve kendisinden korkan Wiplala O'nu da taşa çevirecektir. Sonrasında Arthur'u düzeltmek için uğraşırken daha da büyük dev bir heykele dönüştürecektir.

Ne yapacaklarını bilemeyen kardeşler, evlerine geri dönecek ve eve gelen babaları Blom ile bir restorana gidecekler, yanlarında olan Wiplala, burada yemekleri beğenmeyen çocukların yemeklerini ışıltılayarak değiştirecek ve bu durumu gören garson, nasıl olduğunu anlamadığı bu olay yüzünden aileyi bir odaya kapatıp, polisi arayacaktır. Bu durumdan kurtulmak için babaları ile Wiplala'yı tanıştırırlar ve Wiplala, hepsini kendi boyunda mini bir hale getirir.







Sonrasında bu mini halleri ile oradan kaçan aileyi Wiplala, eski haline getiremeyecek ve bir çok macera ve aksiyon dolu olay yaşayan aile, evlerine gitmeye çalışırken babaları kolunu kıracak ve bunu düzeltmek için hastaneye gidip bir çocuktan yardım isteyeceklerdir.

Bu çocuk, küçülmüş aileyi doktora gösterecek ve doktor şaşkınlıkla babalarını tedavi edecektir. Bu sırada mahallenin ortasında dev heykeli olan şair Arthur, ünlenmiş ve herkes O'nun kitaplarını almaya başlamıştır. Ama kısa bir süre sonra bu heykelin bulunduğu yer sorun teşkil ettiği için heykeli yıkacaklardır. O'nun gerçek Arthur olduğunu bilen aile, bu durumu düzeltmek için heykelin bulunduğu alana gitmeye çalışacak, Wiplala, bir güvercin bulacak ve üzerine binerek uçup kendi mahallelerine gideceklerdir. 

Buradaki Atlas heykelini Wiplala, yanlışlıkla canlandıracak ve canlanan heykel minik aileye öğüt olarak, '' hayatta bazı şeyleri düşünmeden yapacaksın, düşünme ve yap '' der. Bunun üzerine bu düşünce aklına yatan Wiplala, aileyi yeniden eski boyuna getirecek, sonrasında Arthur'u yeniden eski haline getirecek ve son olarak kediyi ve örümceği de eski haline getirip, artık ışıltılama hakkında kendini yeterli görmeye başlayacaktır. Bu durum sonrasında kendi ülkesine gidip zarar verdiği Wiplala'ları düzeltmek isteyecek ve ülkesine geri dönecektir. Böylelikle film son bulur.

Çocuklarınızla ailece izleyebileceğiniz, yer yer komik sahnelerin olduğu, yeteneksizlikleri yüzünden kendi ülkesinden ayrılmak zorunda kalan minik bir varlığın insanlarla yaşadığı macera dolu olayların sahnelendiği aile ve fantastik macera filmidir.

Sinema: Overlord Operasyonu - Overlord - Nazilerin Süper Asker Projesi İçin İnsanlar Üzerinde Uyguladıkları Akıl Almaz Deneyler... / Konusu, Özeti, Afişler

Overlord Operasyonu - Overlord

Oyuncular; Jovan Adepo, Wyatt Russell, Pilou Asbæk
Yönetmen; Julius Avery
Tür; Savaş, Gerilim, Bilim Kurgu

Konusu; Film, 2. Dünya savaşı sırasında Normandiya isimli bir bölgeye Nazilerle savaşmak için giden Amerikan askerlerinin, burada Nazilerin insanlar üzerinde yaptıkları akıl almaz deneyleri görmesi üzerine gelişen olayları konu almaktadır.

Özeti; 2. Dünya savaşı yıllarında Naziler, Normandiya isimli kuzey Fransa'da bulunan bölgedeki kasaba halkını esir almışlardır ve bu bölgede düşman sinyallerini yakalayan ve bozan bir kuleleri vardır. Bölgeye asker çıkaran Amerikanların amacı bu kuleyi yok etmektir. Bu sebeple bir gece vakti bölgenin yakınlarına, uçak içinde paraşütle atlayacak askerleri gönderirler ve bu sırada uçakları saldırı altında kalacak, askerler dağınık bir şekilde yanan uçaktan atlamak zorunda kalacaklardır.




Ve bu ekipten bir çoğu ölecek, geriye 5 kişi kalarak aşağıda Almanların bulunduğu sahalarda buluşacaklardır. Ve aşağıda her yerde Alman birlikleri ve Almanların yerleştirdiği mayınlar vardır.

Arkadaşlarından birini bu mayınlara basması sonucu kaybedecekler ve sonrasında mayınlı alanı geçip, ormanın içinde kasabaya gitmeye çalışan Chioe isminde bir kadın ile karşılaşacaklardır. Bu kadından Alman birlikleri ile ilgili bilgiler alıp, birlikte kasabaya gidecekler ve Chioe, Amerikan askerlerini evine alacaktır. Chioe'nin evinde bir kardeşi ve bir odada Almanlar tarafından üzerinde deney yapılarak hasta bırakılmış ve bakım yaptığı biri vardır.

Almanlar, bu kasabadaki halkın evlerine istediği gibi girip, insanları alıp, üzerilerinde deneyler yapmak için götürmektedirler. Ancak insanlar henüz ne yaptıklarını öğrenememişlerdir. Bunun üzerine Nazi birliklerinin komutanı olan Wafner, Chioe'nin evine gelecek, O'nunla birlikte olmak isteyecek ancak evde olan Amerikan askerleri Wafner'i esir alacaklardır. Bu tutsaklıktan sonra Wafner'i konuşturmaya çalışan Amerikanlar, elde ettikleri bilgiler ile kuleyi patlatarak yıkma planı yaparlar.





Bu planı uygulamaya geçirirken Boyce ismindeki Amerikan askerini, Almanların köpekleri kovalayacak, köpekten kurtulmak için Almanların askeri aracının kasasına binen Boyce, kasanın içindeki cesetleri görüp, onların arasında gizlenip, Nazilerin insanlar üzerinde deney yaptıkları kilisenin içerisine kadar gidecektir.

Boyce, kilisenin içinde Nazilerin insanlar üzerinde yaptıkları deneyleri, bedenleri parçalanmış ama yaşayan insanları, bir kozanın içine yerleştirilmiş insanları görecek ve bunları yaparken doktorun kullandığı serumu da yanına alarak ve Almanların yakaladığı bir arkadaşını da kurtararak buradan çıkacaktır. Burada gördükleri karşısında şok geçiren Boyce, Chioe'nin evine giderek olanları arkadaşlarına anlatacak ve hepsi birlikte kuleyi yıkıp gitmeyi planlayacaklardır. 

Bu sırada Wafner'i giderken kullanmayı düşünecekler ve aralarından biri Wafner'ı bağlı olduğu yerden çözerken, Wafner, O'nu vuracak ve Chase ismindeki bu asker ölecektir. Asker ölünce getirdiği serumu O'na enjekte eden Boyce, sonrasında Chase'nin canlandığını ve zombivari bir yaratık olduğunu görecektir. Chase'in bu hali çok ürkütücü, güçlü ve dizginlenemez bir haldir. Wafner, bu olaydan sonra gerçekleri anlatacak ve Nazilerin süper asker modelini yaratmaya çalıştıkları için bu deneyleri yaptıklarını ve bu serumu alanların bu şekilde acı duymayan saldırgan bir yaratığa dönüştüğünü söyleyecektir.





Bunun üzerine Chase'yi öldürmek zorunda kalacaklardır ve bu sırada Wafner, kaçacaktır. Kaçarken Chioe'nin küçük kardeşini de yanına alacak ve yüzünden vurulacaktır.

Ardından peşlerinden Chioe ve Amerikan askerleri gidecek ve Nazilerin bulunduğu kiliseye girecek, içeride Wafner'in kendine serum yaparak dönüştürdüğünü ve yaratık olduğunu göreceklerdir. Bunun üzerine Wafner, herkese saldıracak, kimse O'nunla baş edemeyecek ve ölmek üzere olan komutan Ford'da kendisine serum enjekte edecek ve Wafner ile mücadeleye girişecektir. 

Sonucunda bütün bu deney ve serum ile ilgili olan şeylerin yok edilmesini ve kendi birliklerininde eline geçmesini istemeyen komutan Ford, kendisi ile birlikte bütün kiliseyi ve kuleyi patlatacak, böylelikle her şey sona erecektir. Sonucunda 3 Amerikan askeri ve Chioe ile kardeşi kurtulacak ve bu konuyu kimse bilmeden kapatacaklardır. Böylelikle film son bulur.

Zombi filmlerine benzeyen yapısı ile gerilimin yüksek olduğu, Nazilerin süper asker projeleri için insanlar üzerinde yaptıkları deneylerin konu edildiği, aksiyon sahnelerinin de bulunduğu, sürükleyici bir savaş, gerilim ve bilim kurgu filmidir.

Sinema: Dumbo - Uçan Fil - Büyük Kulakları Sayesinde Uçabilen Yavru Bir Filin Öyküsü... / Konusu, Özeti, Afişler

Dumbo

Oyuncular; Colin Farrell, Danny DeVito, Michael Keaton
Yönetmen; Tim Burton
Tür; Macera, Dram, Fantastik, Aile

Konusu; Film, Dumbo isminde sirkte doğan ve büyük kulakları sayesinde uçabilen bir filin hikayesini konu almaktadır.

Özeti; Jumbo isminde bir dişi fil, Max Medici'nin sirkinde doğum yapar ve doğan filin kulakları çok büyük olur. İlk başta bu durumdan rahatsız olan sirk sahipleri, sonrasında Dumbo'nun yeteneklerini görünce O'nu paylaşamayacaklardır. Aynı zamanda sirkte çocukları olan ve askerden yeni gelmiş Holt isminde bir sirk çalışanı da vardır. Holt, hayvanları seven, onlara diğer insanlardan daha şefkatli davranan bir insandır ve bir kolunu askerde kaybetmiştir.






Holt'un sirkte yaşayan iki tane çocuğu vardır ve üç kişilik bu aile, hep beraber hem bu sirkte çalışıp, hemde yaşamaktadırlar.

Holt'un çocukları, Dumbo ile oynarken O'nun uçabilme özelliğini görecekler ve bir tüy sayesinde uçmayı Dumbo'ya alıştıracaklardır. Dumbo, tüyleri görünce onları burnundan içeri çekmekte ve bu sayede uçmaya başlamaktadır. Ve Dumbo'nun doğumundan sonra O'nu ilk gösteriye hazırlamaya başlarlar.

Bir bebek arabasının içinde kulaklarını şapka ile saklayarak, şirinliğinden faydalanmayı amaçlarlar. Ancak gösteri başladığında seyirciler arasındaki bir bayanın şapkasındaki tüye gözleri takılacak olan Dumbo, sahnenin ortasına çıkacak, şapkası düşecek ve kulakları ortaya çıkacaktır. Dumbo'nun bu durumunu gören seyirciler O'nu çirkinlikle suçlayıp, hakaretler etmeye başlayacak ve dışarıdan bu durumu anlayan annesi Jumbo, sirk alanına gelecek ve çocuğunu korumaya çalışacaktır. Bu sırada yaşanan arbedede bir kişi ölecek ve sirk çadırı yıkılacaktır. Bu duruma sinirlenen Max, Dumbo'nun annesi Jumbo'yu aldığı yere geri verecek ve Dumbo, yalnız kalacaktır.





Bu yalnızlık Dumbo'yu çok üzecek ve bir sonraki gösterisinde Dumbo, yanmaktan kurtulmak için mecburen uçmak zorunda kalacaktır.

O'nun uçtuğunu gören insanlar ve sirk çalışanları, hayretler içinde kalacak ve bu saatten sonra Dumbo, en değerli çalışanları olacaktır. Ancak Dumbo, basına da çıkmıştır ve çok daha büyük sirk işleri yapan insanların dikkatini çekmiştir. Bu haberi duyan büyük sirk işi yapan Vandevere, Max ile bir anlaşmaya yapar ve Max'ın bütün sirkini ve içindeki çalışanları ile satın alarak, kendi sirkine dahil edecektir. Aslında maksadı sadece Dumbo'yu almaktır. 

Bunun üzerine Dumbo, artık başka bir sirkte çalışmaya başlar ve burada Colette ismindeki uçan prenses lakaplı akrobat ile birlikte çalışacaktır. Bu akrobat, Dumbo'un üzerine binecek ve beraber uçacaklardır. Ve ilk gösterilerinde her şey tam istedikleri gibi olmasa da Dumbo uçacak, insanlar şaşkınlıkla O'nu izleyecektir. Ancak bu gösteri sırasında Dumbo, çadırdan dışarı çıkacaktır çünkü geldiği yeni sirk alanında annesi Jumbo'da vardır ve başka bir kafestedir. Uçarak annesinin yanına giden Dumbo'yu yine annesinden ayıracaklar ve sirk sahibi Vandevere, Dumbo'nun dikkatinin dağıldığını düşündüğü için annesinin öldürülmesini emredecektir.






Bu durumu duyan Holt ve çocukları, ve bu sırada sirkten kovulmuş Max'ın çalışanları ve akrobat Colette, hep birlikte bir plan yapacaklar ve Jumbo ile Dumbo'yu kurtarıp, kendileri gibi fillerin özgür yaşadığı ormanlara salı vereceklerdir.

Jumbo'nun öldürülmeye gönderilmesi için kamyonete bindirildiği sırada, ekip olarak diğer sirk çalışanları ile mücadele edecekler ve bu sırada akrobat ile gösteride olan Dumbo'da uçarak çadırdan çıkacak ve dışarıdaki annesinin bulunduğu kamyonete gidecektir.

Dumbo aynı zamanda çok akıllı bir fildir ve bu sırada sirkte oluşan yangında kalan Holt ve çocuklarını geri dönüp kurtaracak ve sonra yeniden annesinin yanına gelip, Max'ın çalışanlarının sayesinde bir gemiye bindirileceklerdir ve özgürce ormanlarda yaşayacakları alanlara bırakılacaklardır. Sonrasında Jumbo ve Dumbo, bu ormanlarda kendileri gibi fillerin sürülerini bulacak ve mutlu bir şekilde yaşayacaklardır. Tüm bu olaylardan sonra çok etkilenen Max, kendi eski çalışanlarını toplayacak ve artık kafeslerin içinde yaşatılan hayvanların olmadığı, hayvanların tutsak edilmediği bir aile sirki açacaktır. Ve bu güzel mesajdan sonra film son bulacaktır.

Çok hüzünlü ve duygusal sahnelerin olduğu, annesinden ayrılan Dumbo'nun yaşadığı dramın izleyenleri de etkilediği ve filmin sonundaki kafeslerde hayvanların bulunmamasına dair verilen güzel mesajı ile oldukça sürükleyici bir dramatik macera ve fantastik aile filmidir.

29 Ağustos 2019 Perşembe

Sinema: Şeytan Kapısı - Devil's Gate - Başka Bir Boyuttan Gelen Uzaylı Varlıkların Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler

Şeytan Kapısı - Devil's Gate

Oyuncular; Amanda Schull, Milo Ventimiglia, Shawn Ashmore
Yönetmen; Clay Staub
Tür; Gerilim, Gizem, Bilim Kurgu

Konusu; Film, şeytan kapısı olarak adlandırılan bir kasabanın içindeki arazide olan bir evde kaybolan Maria ve oğlundan sonra, bu olayı araştırmak için bölgeye gelen FBI ajanının uzaylı varlıklarla yaşadığı olayları konu almaktadır.

Özeti; Şeytan kapısı olarak adlandırılan bir kasabanın yakınlarında bir bölgede yaşayan Jackson Pritchard'ın eşi ve oğlu, bir gün aniden kaybolur ve bu kayboluş üzerine Maria'nın kız kardeşi, kardeşini uzun zaman göremeyince polise başvurur. Bu başvuru sonrasında bölgeye FBI ajanı Daria gelecek ve olayı araştırmaya başlayacaktır. Öncelikle kayıp ilanını neden eşi Jackson'ın vermediğinden şüphe duyan Daria, polis Coll ile Jackson'ın evine gidecek, Jackson onları dışarıda tüfekle karşılayıp, evden biran önce ayrılmalarını isteyecek, ama bu durum çok şüphe uyandırdığı için polis ve ajan, Jackson'ı etkisiz hale getirip evi aramak için eve gireceklerdir.






Evin içinde Maria ve oğlunu bulmayı umut eden ajan Daria, evin her yerini aradıktan sonra bodrumdaki kapalı alana gidecek ve orada kafesin içinde insana ve hayvana benzemeyen bir yaratık görecektir.

Bu yaratığın ne olduğunu anlayamayan ajan, dışarı çıkacak ve Jackson'a bunu sorduğunda O'nun iblis olduğu cevabını alacak, kendisine tam olarak bilgi vermeyecek ve sonrasında birden bire hava kapanacak, şimşekler çakmaya başlayacak ve bulundukları yere yıldırımlar düşecektir. 

Kendilerini korumak için ajan, polis ve Jackson eve girerler ve içeride Jackson, yaratıkla ilgili biraz daha bilgi verecektir. Bu sırada evlerinin önüne bir yıldırım düşer ve Jackson, eşinin geldiğini söyleyerek ajanı da yanına alır ve yıldırımın düştüğü yere giderler. Burada eşi çıplak bir şekilde yerde yatıyordur ve bu olanların ne anlama geldiğini anlayamayan ajan, sonrasında olanları yıldırımla gelen Maria'dan öğrenecektir. Aslında bu yaratıklar başka boyuttan yaratıklardır ve Jackson ile uzun zamandır iletişim halindedirler. Hatta Jackson'nun babası da bu yaratıklarla iletişim içinde olmuştur ve Maria, Jackson'ın bu yaratıklara oğlunu verdiğini düşünmektedir.





Bu sırada olayı detaylıca anlatmak isteyen Jackson'nun söylediğine göre, oğullarının hasta olduğu bir gün, O'nun öleceğini düşündükleri için, dışarıdaki tarlanın içinde bulunan ve boyutlar arası bir kapı olan yere çocuklarını koyarak yardım isterler.

Bu yardım isteği sonucunda yıldırım düşer ve Maria ile oğlu bir anda yok olur. Bu yok oluştan sonra Maria, henüz gelmiştir ve geride çocukları kalmıştır. Maria'yı ve oğlunu aldıkları sırada Jackson, beyaz ışığın içine elini sokarak, bodrumdaki varlığı çekmiştir.

Bu sırada dışarıdan varlıklar gelmeye başlayacak ve içerideki yaratığı almaya çalışacaklardır. Ancak Jackson, oğlunu almadan yaratığı vermek istemez ve bunun üzerine onlarla bir anlaşma yapmaya çalışır. Bu esnada yaratık ise Jackson'ın zihni ile  iletişime geçecek ve Jackson, kendisini uzaylıların yarattığını ve gerçek Jackson'nun yerine geçtiğini söyleyecektir. Varlığının ikiye bölündüğünü belirten Jackson, aslında babasının da böyle bir durumda olduğunu ve bu sayede onlara hizmet ettiğini söyleyecek, uzaylıların kendi yaşadıkları alanda ölmeye başladıklarını ve bunun için yeni mekanlar aradığını belirtecek ve hasat zamanı için çalıştığını anlatacaktır.





Hatta oğullarınında, onların ilk gerçek doğum ile ortaya çıkardıkları bir uzaylı olduğunu söyleyecektir.

Sonrasında ajanı bayıltarak bodrumdaki uzaylı varlığı kucağına alıp, dışarıdaki kapının olduğu alana gidecek, bu sırada eve gelmiş olan başka bir uzaylı polisi öldürecek, uzaylıyı verdiklerinde çocukları dışarı çıkacak ama Jackson, oğlunun uzaylı olduğunu düşündüğü için O'nu öldürmek isteyecektir.

İçinde ikilem yaşayan Jackson'nun bu görüntüsünü gören Maria, arkasından, oğlunu öldürememesi için Jackson'u tüfekle ateş ederek öldürür. Ve uzaylılar, geçişi sağlayan, üzerinde özel işaretleri olan kapıyı da alarak yok olurlar. Geride sadece ajan ve Maria ile oğlu kalır. Ertesi gün olay yerine gelen polisler, hiç bir iz bulamadığından bu olay gizli olarak kalır. Aradan geçen zaman sonrasında Maria ile oğlu rutin bir hayat yaşarken, birden oğlu yerin altından, uzaylı varlıklara giden, özel işaretli bir çok kapıları ortaya çıkaracaktır ve annesine hasat zamanı geldi diyecektir. Böylelikle film son bulur.

Küçük bir oyuncu kadrosu ile çekilmiş ve uzaylı varlıkların konu edildiği, yer yer aksiyon sahnelerinin olduğu, daha çok gizem, gerilim ve bilim kurgu filmidir.