Dinozorlarla Yürümek - Walking with Dinosaurs
Oyuncular; Justin Long, Tiya Sircar, John Leguizamo
Yönetmen; Neil Nightingale, Barry Cook
Tür; Aile, Macera, Animasyon
Konusu; Film, dinozolar zamanında Dünya'ya gelen bir Pachyrhinosaurus yavrusunun gelişerek sürüsüne lider olacağı güne kadar yaşadığı maceraları konu almaktadır.
Özeti; Filmi bir Alexornis, yani Alexander Kuşu anlatmaktadır ve bu dönemde Dünya'ya gelen Pachyrhinosaurus yavrusu olan Paçi'nin en yakın arkadaşıdır ve adı da Alex'dir. Paçi, kardeşleri ile birlikte henüz yeni dünyaya gelmiştir ve bir toprak oyuğunun içinde yaşamaktadırlar. Annesi ve babası onları çevredeki yırtıcılardan bu toprak oyuğu sayesinde korumaktadırlar. Ancak annesinin yemek getirdiği bir gün kardeşleri bütün yiyeceklere sahiplenecek ve aç kalan Paçi, oyuğun dışına düşen yemekleri almak istediğinde O'nu bir hep obur olan Troodon yakalayacak ve yemek için götürmek isterken, yassı ve uzun olan boynuzunda bir delik açacaktır.
Sonra Paçi'nin babası Buldozer, Paçi'nin kaçırılmasına engel olacak ve Paçi, bu yırtıcıdan kurtulacaktır ancak boynuzunun olduğu alanda diğerlerinden farklı olarak artık bir delik olacaktır.
Aynı zamanda Paçi'nin beden olarak da kendisinden büyük, Huysuz isminde, ismi gibi de bir karakteri olan abisi vardır ve Paçi'yi hep aşağı görmektedir. Pachyrhinosaurus sürüsünün artık göç etme zamanı gelir ve Paçi, ilk kez göç olayına şahit olacaktır. Uzun mesafeler boyunca sürü ile birlikte yürüdükten sonra fırtına çıkacak ve fırtınadan korunmak için sürü ormanlık alana girecektir ve bu ormanlıkta düşen yıldırımlar yüzünden yangın çıkmaya başlayacaktır.
Yangın çıkınca sürü dağılacak, Paçi ve abisi Huysuz, babası ile birlikte kalırken diğer kardeşleri ve annesi başka bir yere doğru gitmek zorunda kalacaklardır. Babaları Buldozer, yırtıcıların elinden annelerini kurtarmak için gittiğinde saklanan Paçi ve Huysuz'a yırtıcı bir dinozor saldıracak ancak geri dönen babaları onları kurtarmak için kendini feda edip ölecektir. Ormandaki yangın bitince saklandıkları yerden çıkan Paçi ve Huysuz, artık anne ve babaları olmadan sürüye katılacaklardır ve hayatlarına yalnız devam edeceklerdir.
Ayrıca göçe başlamadan önce Paçi, Cimcime isimli başka bir Pachyrhinosaurus yavrusu ile tanışmıştır ve O'ndan çok hoşlanmıştır. Sürüye yeniden katıldıklarında Cimcime'yi görecek ve artık birlikte göçe devam edeceklerdir.
Göçe ise Pachyrhinosaurus sürüsü ve uçan Pterosaur'larla birlikte devam etmektedirler, onlarda aynı yere gitmektedirler.
İleride ise karşılarına nehirden oluşan bir geçit çıkacak ve bu geçidin bulunduğu yerde yırtıcı et obur Gorgosaurus sürüsü ile karşılaşacaklardır. Gorgosaurus'lar sürüyü bölerek avlarını yakalamak taktiğini kullanan akıllı canlılardır ve Pachyrhinosaurus sürüsünden ayırdıkları bir kaç dinozorun içinde Paçi, Huysuz ve Cimcime'de bulunmaktadır. Onlar küçük olduğu için arkalarında bulunan nehre düşecekler ve nehir üçünü de akıntı ile alıp götürecektir. Nehrin okyanus ile buluştuğu yerde karaya çıkacaklar ve yaralanan Cimcime'nin yanında Paçi kalacak, ama Huysuz onları bırakıp gördüğü dev Edmontosaurus sürüsünün peşine takılarak devam edecektir. Paçi ve Cimcime geride kalacak, dinlendikleri sırada onlara yengeçler saldırmaya başlayacak ve yengeçleri yemek için gelen Pterosaur'lar yüzünden kaçmaya başlayacaklardır ve karanlık bir orman alanına gireceklerdir.
Burada uyuyan bir Gorgosaurus görüp sessizce kaçacaklar ama kısa bir zaman sonra karşılarına Chirostenotes sürüsü çıkacak ve onlara saldırırken, arkalarından gelen vahşi et obur Gorgosaurus, Chirostenotes'leri kovalamaya başlayacaktır.
Bu fırsattan istifade kaçan Cimcime ve Paçi, yeniden sürülerini bulacaklar ve uzun yıllar boyunca bu şekilde kuzey ve güney yönlerinde gidip gelerek göçlerine devam edeceklerdir.
Artık büyüyen bu yavru dinozorlar, liderlik kavgalarına girmek zorunda kalacaklar ve Huysuz, hepsini mağlup edip yeni lider olacaktır. Lider olduktan sonra ilk göçünde sürüyü altı su olan buzlu bir alandan geçirerek öldürme tehlikesi yaşatacak ve sürüyü bu durumdan Paçi kurtaracaktır. Bu olay sonrasında Paçi'yi lider olarak kabul eden sürünün bu durumunu kabullenemeyen Huysuz, kardeşi Paçi ile kavga edecek ve O'nu mağlup edip ölüme terk edecektir. Cimcime'ye aşık olan Paçi, ölümden son anda kendini kurtarıp sürüsüne katılacak ve bu sırada sürüye bir Gorgosaurus sürüsünün saldırdığını ve Huysuz'u öldürmek üzere olduğunu fark edecektir. Ancak Paçi kaçmayacak ve kardeşi Huysuz'a yardım edecek, O'nun bu davranışını örnek alan diğer sürüdeki dinozorlarda Gorgosaurus'lara saldırmaya başlayacaklar ve hepsini geri püskürteceklerdir.
Bunun üzerine sürünün yeni lideri Paçi olacak ve Cimcime ile evlenen Paçi'nin yumurtalarından çıkan yavrularının görüntülenmesi sonrasında film son bulacaktır.
Sizi tarih öncesi zamanlardaki dinozorlar yaşamına götürecek, belgesel tadındaki konu işleyişi ile her yaştan insanın izleyebileceği, yer yer dram sahneleri de olan, daha çok eğlenceli ve komik bulacağınız bir aile, macera ve animasyon filmidir.
Kök - Göz - I Origins
Oyuncular; Michael Pitt, Brit Marling, Astrid Bergès-Frisbey
Yönetmen; Mike Cahill
Tür; Romantik, Dram, Bilim Kurgu
Konusu; Film, ateist bir moleküler biyoloji uzmanının insan gözleri üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda göz irislerinin şeklinin her insana özel olmasını anlamasıyla bu bulguların kendisini reenkarnasyon inancını ortaya çıkarmasına kadar götüren serüvenini konu almaktadır.
Özeti; Dr. Ian Gray, insan gözleri hakkında araştırmalar yapan ve evrimleşmeyi gözlerin yapısındaki gelişim ile kanıtlamaya çalışan ateist bir moleküler biyoloji uzmanıdır. Sıra dışı gördüğü her insanın gözlerinin fotoğrafını çeken Ian, bir gece barda sadece gözleri gözüken, yüzü peçe ile kapatılmış ve ruhsallığa inanan Sofi ile tanışır ve gözlerinin resimlerini çektikten sonra O'nunla birlikte olurlar.
Bu birlikteliğin sonrasında Sofi, O'nu terk edecek ama Ian'ın aklından Sofi çıkmayacaktır. Sıra dışı bir görüntüsü olan Sofi'nin gözlerinin resmini çekmiş olan Ian, bu gözlerin resmini bir reklam tabelasında görecek ve reklam veren şirketi araştırdığında, gözlerin sahibi olan Sofi'nin resimlerine ulaşacaktır.
Bunun üzerine eş zamanlı olaylar yaşayarak bir trenin içinde Sofi ile karşılaşacak ve yine birlikte olmaya başlayacaklardır.
Artık birbirini bulan ikili, aralarında yoğun bir duygusal ilişkiyi başlatacaklardır ve Ian, Sofi'nin evine yerleşecektir. Bu sırada ise Ian'ın laboratuvarına kendisine yardımcı olması için bir öğrenci asistan gelmiştir ve birlikte kör solucanlara görme kabiliyeti kazandırarak bir devrim yaratmak üzerine çalışmalar yapmaktadırlar. Ian'ın Sofi ile evlenmeye karar verdikleri gün, evlilik dairesi bir gün sonraya gün verecek ve bunun üzerine laboratuvarındaki asistanı Karen, Ian'ı arayacak ve üzerinde çalıştıkları solucanlara görme yetisi kazandırdıklarını söyleyip, biran önce laboratuvara gelmesini isteyecektir. Bu güzel haber üzerine Sofi'yi de alarak laboratuvara giden Ian, solucanlarla ilgili çalışmaları incelerken gözüne laboratuvardaki bir sıvı dökülecek ve geçici olarak görme bozukluğu yaşayacaktır.
Bu olay üzerine gözleri bantlı bir şekilde Sofi'nin evine gitmek için bindikleri asansör bozulacak ve iki katın arasında bir boşlukta kalacaktır.
Ian, gözündeki bantları çıkaracak, kapalı asansör kapısını açacak, oradan dışarı çıkıp Sofi'yi de yukarı çekerken asansör çalışacak ve bunun üzerine Sofi'nin bedeninin yarısı asansörde kalacak ve orada ölecektir. Bu sarsıcı ölüm üzerine günlerce kendine gelemeyen Ian, teselliyi Karen'da bulacak ve bu olay üzerine yedi yıl geçecek, Karen ile evlenmiş ve bir çocuk bekliyor olacaklardır.
Hamile olan Karen'ın görüntüleri ile bir televizyon programında göz irisleri hakkındaki devrimsel buluşlarını anlatan Ian, çok mutlu ve başarılı bir aile babası olmuştur. Zaman geçecek, bu zaman zarfında Karen doğum yapacak ve Tobayas ismini verdikleri bir oğulları olacaktır. Ancak Tobayas, günler geçtikten sonra otizm hastası olabilme ihtimaline karşı doktorları tarafından aranacak ve ailesi bilgilendirilecektir. Bu olay karşısında sarsılan Ian ve Karen, ne yapabileceklerini düşünürken hastanede Tobayas'ın göz irislerini kayıt yaptırırken kendisininkine benzeyen başka birinin olduğunu görmüşlerdir ve bu olaydan bir umut bularak, Otizm'in tedavisi için göz irisleri benzer olan kişilerin beyin yapılarının da benzer olabileceği ihtimali üzerinde durup, çocuklarını tedavi edebilmenin yollarını aramaya başlayacaklardır.
Öncelikle Tobayas'a benzer göz irisi olan kişiyi araştırırlar ve O'nun Tobayas doğmadan önce öldüğünü öğrenirler. Bununla yetinmeyip yaşayan bir örnek daha bulmak için ölü olan tanıdıklarını sıra ile incelerken aralarından Sofi akıllarına gelir ve Sofi'nin iris kontrollerini yaptıklarında 3 sene önce Hindistan'da bir kayıt oluşturulduğunu öğrenirler.
Sofi öldüğü ve O olmayacağı için bu kaydı yapan kişinin kim olduğunu bulmak üzere Ian, Hindistan'a gidecek ve orada kayıtı oluşturan kişilerle görüşüp, bulunduğu mahallede reklam panoları astırıp sonunda gözün sahibi olan küçük kıza ulaşacaktır.
Bu kızda Sofi öldükten sonra doğmuştur ve Ian, O'nun üzerinde deneyler yapmak için odasına götürdüğünde, deney sonuçlarından Sofi ile benzerlik oranının yüzde 44 olduğunu görürler ve bu umut kırıcı olayın sonunda küçük kız ile otelden çıkarken, tam asansöre binecekleri sırada kızın asansörden korkup Ian'a sarılmasıyla Ian, O'nun içinde Sofi'nin ruhu olduğunu anlayacak, sarılınca bunu hissedecek ve film böylelikle son bulacaktır.
Reenkarnasyon inancını keşfeden bir ateist bilim adamının yaşadığı dram ve bilgi dolu hikayesine tanık olacağınız, içinde yoğun bir şekilde aşkında yaşandığı film, manevi değerler, felsefe ve reenkarnasyon inancı üzerine olduğu gibi aynı zamanda romantik bir dram ve bilim kurgu filmidir.
Atticus Enstitüsü - The Atticus Institute
Oyuncular; William Mapother, Rya Kihlstedt, Sharon Maughan
Yönetmen; Chris Sparling
Tür; Gizem, Korku, Biyografi, Belgesel
Konusu; Film, 1976 yılında Pennsylvania’daki Atticus Enstitüsü adlı küçük bir parapsikoloji araştırmaları laboratuvarında yaşanan şeytani tecrübeleri konu almaktadır.
Özeti; Doktor Henry West, telekinezi, durugörü ve psikolojiyle bağlantılı diğer olguları araştırmak için Atticus Enstitüsü'nü kurmuştur. İlk başlarda yaptıkları deneylere hileler karıştırılmış ve bu yüzden Atticus Enstitüsü'nün adı lekelenmeye başlamıştır. Bir telekinezi olayı incelenirken deneğin bir yakının kolundaki saatte bulunan mıknatıs ile objeler yerinden oynatılmaya çalışılmış ve bu durum ortaya çıkınca araştırma ekibinin umutları kırılmıştır.
İlerleyen günlerde Judith Winstead isminde bir kadın ile tanışacaklar ve bu kadının çok güçlü parapsikolojik güçleri olduğunu göreceklerdir.
Duru görü, telekinezi v.b. bir çok konuda yapılan deneylerde Judith, başarılı olacak ama O'nda ürkütücü ve kontrol edemedikleri şeyler olduğunu anlayacaklardır.
Bir deney sırasında Judith, gözlemcilerin birinin annesi ile yaşadığı çok özel bir anıdan bahsedecek ve bunu kimsenin bilmemesine rağmen Judith'in bilmesini şaşkınlıkla karşılayacaklardır. Judith'in üzerinde yapılan deneyler arttıkça O'nun çok özel güçleri olduğunu fark edeceklerdir. Ölü ve bedeni parçalanmış bir kurbağanın kalbinin atmasına neden olacak, sonrasında kapalı olduğu cam kutunun içinde ölü kurbağa bedenini parçalayacaktır. İleri derecede telekinetik beceriler gösteren Judith'i kontrol edemeyen araştırma görevlileri artık askeri birliklere haber vermeye karar vereceklerdir. Askeri birlikler geldiklerinde Judith'i sandalyeye bağlayarak istedikleri şeyleri yapması konusunda zorlayacaklardır.
Ve istediklerini yapmadıklarında elektro şok uygulaması kullanacaklardır. Judith'in ise bu uygulamalardan sonra içindeki karanlık taraf iyice ortaya çıkacak ve Doktor Henry West'in zihnini uzaktan etkilemeye başlayacaktır.
Askerler, Judith üzerinde bir çok deney yapacaklar ve Judith, başka bir alanda olan insanın ismini, bulunduğu yeri bilecek, sonra O'nun solunum sistemini etkileyebilecektir. Askeri birlikler için bu durum tam olarak aradıkları bir silahtır ve O'nu kendi amaçları için kullanmayı düşünmektedirler. Ancak artık Judith'in bedeninde başka bir varlığın olduğunu anlayacaklar ve
bu varlığın oldukça şeytani özellikleri olduğunu göreceklerdir.
Yinede O'nu istedikleri gibi kullanmak isteyen askeri birlikler, Judith'in bedenindeki bu varlığı kendi askerlerinden birinin içine göndererek daha kolay kontrol etmeyi amaçlamaktadırlar. Ancak işler hiç sandıkları gibi olmayacak, geçiş sırasında bir rahip çağıracaklar, rahip şeytan çıkarma işlemi yaparken işler ters gidecek, rahip bu durumdan olumsuz etkilenecek ve içeride verilen gazdan dolayı baygın olan Judith'in yanına askerler gidip çıkan şok cihazının kablolarını takmak isteyecekler ancak bu sırada Judith'in içindeki varlık geçmesi istenen askerin içine geçecek ve oradan da ağız yoluyla çıkıp Doktor Henry West'in içine girecektir.
Öncesinden Doktor Henry West'in bedenini bu duruma hazırlayan varlık, uygun ortamı bulduğu için Doktor Henry West'in bedenine girecek ve ardından odada bulunan bir çok kişinin ölümüne neden olacaktır. Bu sırada içinden varlık çıkınca kendine gelen Judith, çevresinde gördüklerine inanamayacak ama içinde şeytani varlık olan Doktor Henry West, Judith'in kalbini patlatarak öldürecektir.
Filmin sonunda söylenene göre; Judith Winstead'in cenazesi otopsinin ardından meçhul bir yere gömüldü. Günümüzde O'nun ele geçirilme hikayesi Birleşik Devletler tarafından türünün tek örneği olarak kabul edilmiştir. Doktor Henry West, en son 23 Ekim 1976 gecesi görüldü ve 1982'de resmen ölü ilan edildi. Yaklaşık 40 yıldır nerede olduğu bilinmemektedir.
Gerçek hikayelerden esinlenerek hazırlanılmış, gerçekliği tartışmaya açık, belgesel tadında, olayın görgü tanıkları ve laboratuvar çalışanlarının konuşmalarının bulunduğu, parapsikolojik konular hakkındaki öyküsü ile gizem, gerilim, korku ve biyografik belgesel filmidir.
