Akıl unutur, kalp unutmaz... ( Aşk Tesadüfleri Sever )
Seni seviyor olsa, seni sen yapan şeylerden niye vazgeçmeni istiyor o zaman? ( Aşk Tesadüfleri Sever )
Mesele o çizilen çerçeve değilmiş, mesele o çerçevenin içine hangi resmi koyduğunmuş. Sen hayatını anlamlı kılan ne varsa kim varsa sakın bırakma... Sakın vazgeçme... ( Aşk Tesadüfleri Sever )
Bu hayatın hiç bir garantisi olmadığını gördüm. Hiç kimse yarınını bilemez. Tek bildiğimiz şey bu an. Bende mümkün olduğu kadar hakkını vermeye çalışıyorum... ( Sonsuz Aşk )
Olan ne ise olması gerektiği içindir, bunu sakın unutma doktor... ( Sonsuz Aşk )
Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor ama öldüğünün farkında değilsin... ( Issız Adam )
Sevgi neydi? Sevgi iyilikti... Sevgi dostluktu... Sevgi emekti... ( Selvi Boylum Al Yazmalım )
Bugün kendi filmimde baş rol oynar gibi hissediyorum kendimi. Jenerikler akıyor, ben yeni hayatıma başlıyorum... ( Bi Küçük Eylül Meselesi )
Bugün güzel, mükemmel, eşsiz hayatımın ilk günü... ( Bi Küçük Eylül Meselesi )
Adaletin tekeri yavaştır ama döner... ( Gizemli Gerçek )
İnsanlara zarar vermemelisin, hemde hiç... Kimse zarar görmeyi hak etmez, hiç kimse... ( Çıngıraklı Yılan )
İnsanların hayatlarındaki fark, neyle yüzleştikleri değil bunlarla nasıl yüzleştiğidir. ( Çıngıraklı Yılan )
Belki konuşmak yeterli olur, içindeki iyiliğe seslenebilirim... ( Neşeli Ayaklar )
Şiddet bir hastalıktır, kanser gibi... ( Assassin's Creed )
3 Mart 2020 Salı
Sinema: Turbo - Hız Tutkunu Olan Sevimli Bir Salyangozun Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Turbo
Oyuncular; Ryan Reynolds, Samuel L. Jackson, Maya Rudolph
Yönetmen; David Soren
Tür; Macera, Komedi, Aile, Aksiyon, Animasyon
Konusu; Film, hız tutkunu olan ve geçirdiği dönüşüm sonrasında araba yarışlarına katılarak birinci gelen sevimli bir salyangozun hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Bir evin bahçesinde sürü halinde yaşayan salyangozlardan Teo, yaşadıkları garajda araba yarışlarını izleyen ve hız tutkunu olan bir salyangozdur. Her gün rutin bir şekilde yaptıkları işleri vardır. Domates bahçesinden domatesleri toplamak ve beslenmek bütün salyangozların
rutin işleridir. Aynı zamanda onlar için tehlikeli durumlar vardır. Bunlardan biri kargalar diğeri ise ev sahibinin küçük canlıları bisikleti ile ezen yaramaz oğludur. Bunların dışında çalışarak mutlu zaman geçirmektedirler. Ancak bir gün en gözde domatesleri bahçenin çimlik alanına düşecek ve bahçıvanın çim biçme makinesi ile bahçede olduğu bu anda Teo, hızlı olduğunu ve başarabileceğini düşünerek çim biçme makinesi gelmeden domatesi almayı deneyecek ancak bunu başaramayacaktır.
Teo'yu ise ölmekten en yakın arkadaşı Chet kurtaracaktır. Sonrasında bu başarısızlık Teo'yu çok üzecek ve o akşam umarsızca yollarda gezintiye çıkarken arabaların işlek olduğu bir otobana gelecek ve burada bir kaza geçirince kendini çok yoğun olan otoban trafiğinde bulacaktır.
Otobanda gerilim dolu anlar yaşayan Teo, bir spor arabanın motor bölümüne girmek zorunda kalacak ve spor araba motora güç takviyesi olarak azot oksit içeren bir yakıt enjekte edince, bu yakıt Teo'ya da bulaşacak ve metabolizmasını etkileyerek bir dönüşüm yaşamasına neden olacaktır. Bu olay sonrasında baygın olan Teo, kendine geldiğinde böceklerin kendisini yemek için götürdüğünü görecek ve onlardan kurtulup evine gelecektir.
Ancak evine geldiğinde kendisinde ilginç değişikliklerin olduğunu fark edecek ve sonradan anlaşılacak ki Teo, spor arabanın motorunun içinde yaşadığı olay yüzünden süper hızlı hareket edebilen ve bir arabanın teknik özelliklerini kendi yapısında bulundurabilen bir salyangoza dönüşmüştür. Farı, sinyali, radyosu bile olan Teo, kargaların en yakın arkadaşı Chet'i kaçırması sonrasında hızlı bir şekilde onları takip edecek ve arkadaşını kargaların elinden kurtaracaktır. Sonrasında onları bir otoparkta Tito isimli bir büfeci bulacak ve arkadaşları ile birlikte salyangoz yarışları yaptıkları alana götürecektir.
Burada Teo ve Chet gibi başka salyangozlar da vardır ve hepsi insanların düzenlediği salyangoz yarışlarına katılmaktadır. Havalı, Belalı, Alev, Sakin ve Beyaz Gölge ile yarışa katılan Teo, süper hızlı özelliği ile herkesin aklını başından alacak ve Tito, Teo'yu bir dost olarak görüp O'nunla çok iyi işler başaracaklarına inanacaktır.
Çalıştırdıkları büfeye Teo sayesinde müşteri çekmeyi düşünen Tito, kısa bir süre sonra Teo'nun amacının İndianapolis 500 araba yarışlarına katılmak olduğunu öğrenecek ve yarışlar için para aramaya başlayacaktır. En yakın iş arkadaşları Teo'nun süper hızlı gösterisine tanık olunca Tito'ya yardım edecekler ve salyangoz arkadaşları ile hep beraber İndianapolis'e gideceklerdir.
Burada büyük tepki almasına ve araba yarışlarına bir salyangozun katılmasına izin vermemelerine rağmen, deneme turlarında Teo'nun videosunu çeken bir seyirci bunu internete yükleyince Teo, ünlenecek ve yarışı düzenleyenler insanların tepkisi üzerine Teo'yu, yeni adı ile Turbo'yu yarışa kabul edeceklerdir. Ancak Turbo'nun hayranlık duyduğu yarışçı bu sefer kendisine rakiptir ve ekranlarda izlediği kadarda iyi niyetli biri değildir. Yarışın başladığı gün bütün yarış arabalarının arasında yerini alan Turbo, süper hızlı özelliği ile bir çok arabaya fark atacak ama geçirdiği kazalar nedeni ile bazı anlarda yarışı bırakmak zorunda kalacaktır.
Arkadaşlarının da desteği ile kalan son parkurda birinci sırada ilerleyen Turbo, yaşanan trafik kazası sonucunda yara alacak ve kabuğu kırılınca bitiş çizgisine metreler kala eski yavaş hallerine geri dönecektir.
Aynı zamanda bütün arabalarda Turbo'nun arkasında kaza yapmışlardır ve dostu Chet'in de desteği ile yavaş bir şekilde bitiş çizgisini geçmeye çalışan Turbo, kendisine engel olmaya çalışan yarışçıya rağmen kabuğu ile yuvarlanarak bitiş çizgisini birinci olarak geçecektir ve yarışmanın birincisi Turbo olacaktır.
Uzun zamandır televizyonlardan izlediği ve hayalini kurduğu yarışları kazanan Turbo, yeni hayatında artık arkadaşları ile çok daha mutlu bir şekilde yaşarken film son bulacaktır.
Birbirinden sevimli salyangozların yaşamlarını izleyeceğiniz, hız tutkunu olan ve süper güçler kazanan bir salyangozun araba yarışlarındaki başarısının konu edildiği macera, komedi, aile, aksiyon ve animasyon filmidir.
Oyuncular; Ryan Reynolds, Samuel L. Jackson, Maya Rudolph
Yönetmen; David Soren
Tür; Macera, Komedi, Aile, Aksiyon, Animasyon
Konusu; Film, hız tutkunu olan ve geçirdiği dönüşüm sonrasında araba yarışlarına katılarak birinci gelen sevimli bir salyangozun hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Bir evin bahçesinde sürü halinde yaşayan salyangozlardan Teo, yaşadıkları garajda araba yarışlarını izleyen ve hız tutkunu olan bir salyangozdur. Her gün rutin bir şekilde yaptıkları işleri vardır. Domates bahçesinden domatesleri toplamak ve beslenmek bütün salyangozların
rutin işleridir. Aynı zamanda onlar için tehlikeli durumlar vardır. Bunlardan biri kargalar diğeri ise ev sahibinin küçük canlıları bisikleti ile ezen yaramaz oğludur. Bunların dışında çalışarak mutlu zaman geçirmektedirler. Ancak bir gün en gözde domatesleri bahçenin çimlik alanına düşecek ve bahçıvanın çim biçme makinesi ile bahçede olduğu bu anda Teo, hızlı olduğunu ve başarabileceğini düşünerek çim biçme makinesi gelmeden domatesi almayı deneyecek ancak bunu başaramayacaktır.
Teo'yu ise ölmekten en yakın arkadaşı Chet kurtaracaktır. Sonrasında bu başarısızlık Teo'yu çok üzecek ve o akşam umarsızca yollarda gezintiye çıkarken arabaların işlek olduğu bir otobana gelecek ve burada bir kaza geçirince kendini çok yoğun olan otoban trafiğinde bulacaktır.
Otobanda gerilim dolu anlar yaşayan Teo, bir spor arabanın motor bölümüne girmek zorunda kalacak ve spor araba motora güç takviyesi olarak azot oksit içeren bir yakıt enjekte edince, bu yakıt Teo'ya da bulaşacak ve metabolizmasını etkileyerek bir dönüşüm yaşamasına neden olacaktır. Bu olay sonrasında baygın olan Teo, kendine geldiğinde böceklerin kendisini yemek için götürdüğünü görecek ve onlardan kurtulup evine gelecektir.
Ancak evine geldiğinde kendisinde ilginç değişikliklerin olduğunu fark edecek ve sonradan anlaşılacak ki Teo, spor arabanın motorunun içinde yaşadığı olay yüzünden süper hızlı hareket edebilen ve bir arabanın teknik özelliklerini kendi yapısında bulundurabilen bir salyangoza dönüşmüştür. Farı, sinyali, radyosu bile olan Teo, kargaların en yakın arkadaşı Chet'i kaçırması sonrasında hızlı bir şekilde onları takip edecek ve arkadaşını kargaların elinden kurtaracaktır. Sonrasında onları bir otoparkta Tito isimli bir büfeci bulacak ve arkadaşları ile birlikte salyangoz yarışları yaptıkları alana götürecektir.
Çalıştırdıkları büfeye Teo sayesinde müşteri çekmeyi düşünen Tito, kısa bir süre sonra Teo'nun amacının İndianapolis 500 araba yarışlarına katılmak olduğunu öğrenecek ve yarışlar için para aramaya başlayacaktır. En yakın iş arkadaşları Teo'nun süper hızlı gösterisine tanık olunca Tito'ya yardım edecekler ve salyangoz arkadaşları ile hep beraber İndianapolis'e gideceklerdir.
Burada büyük tepki almasına ve araba yarışlarına bir salyangozun katılmasına izin vermemelerine rağmen, deneme turlarında Teo'nun videosunu çeken bir seyirci bunu internete yükleyince Teo, ünlenecek ve yarışı düzenleyenler insanların tepkisi üzerine Teo'yu, yeni adı ile Turbo'yu yarışa kabul edeceklerdir. Ancak Turbo'nun hayranlık duyduğu yarışçı bu sefer kendisine rakiptir ve ekranlarda izlediği kadarda iyi niyetli biri değildir. Yarışın başladığı gün bütün yarış arabalarının arasında yerini alan Turbo, süper hızlı özelliği ile bir çok arabaya fark atacak ama geçirdiği kazalar nedeni ile bazı anlarda yarışı bırakmak zorunda kalacaktır.
Aynı zamanda bütün arabalarda Turbo'nun arkasında kaza yapmışlardır ve dostu Chet'in de desteği ile yavaş bir şekilde bitiş çizgisini geçmeye çalışan Turbo, kendisine engel olmaya çalışan yarışçıya rağmen kabuğu ile yuvarlanarak bitiş çizgisini birinci olarak geçecektir ve yarışmanın birincisi Turbo olacaktır.
Uzun zamandır televizyonlardan izlediği ve hayalini kurduğu yarışları kazanan Turbo, yeni hayatında artık arkadaşları ile çok daha mutlu bir şekilde yaşarken film son bulacaktır.
Birbirinden sevimli salyangozların yaşamlarını izleyeceğiniz, hız tutkunu olan ve süper güçler kazanan bir salyangozun araba yarışlarındaki başarısının konu edildiği macera, komedi, aile, aksiyon ve animasyon filmidir.
2 Mart 2020 Pazartesi
Sinema: Assassin's Creed - Tapınak Şövalyeleri ve Suikastçıların Asırlar Süren Mücadelesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Assassin's Creed
Oyuncular; Michael Fassbender, Marion Cotillard, Jeremy Irons
Yönetmen; Justin Kurzel
Tür; Aksiyon, Gerilim, Bilim Kurgu
Konusu; Tapınak şövalyeleri tarikatı asırlar boyunca efsanevi cennetin elmasını aramıştır. Onun sadece insanoğlunun ilk itaatsizliğinin tohumlarını değil, özgür iradenin de anahtarını taşıdığını düşünüyorlardı. Eğer kutsal emaneti bulup onun sırlarını çözebilirlerse özgür düşünceyi kontrol edebilecek güce sahip olacaklardı. Onların karşısında ise sadece suikastçılar denen bir kardeşlik duruyordu.
Özeti; İspanya'nın 1492'sinde Aguilar topluluğunun düzenlediği bir ritüel ile başlayan film, aradan yıllar geçtikten sonra 1986 yılında Cal Lynch'in henüz çocukken bir Aguilar olan babasının annesini öldürdüğü anın görüntüleri ile devam etmektedir. Cal'da bir Aguilar'dır ama henüz bundan haberi yoktur. Aradan geçen 30 yıl sonunda Cal, bir cinayet işlemiş ölüm cezasına çarptırılmıştır.
İdamın gerçekleşeceği zaman Cal'ı Sofia, ölümden kurtaracaktır ve resmi makamlarca Cal, artık bir ölü sayılacaktır. Cal'ı kendi rehabilitasyon merkezlerine getiren Sofia, burada Cal'ın kendilerine yardım etmesini isteyecektir.
İstediği konu ise Animus isimli bir makineye bağlanarak, kendi atalarının geçmiş yaşamlarında bulunup insanların neden şiddet dolu olduklarını öğrenmek için bir yol haritası olacağına inandıkları elmaya ulaşmasıdır.
Bu elma ile insanlarda şiddeti yok edebilecek genetik şifreleri bulabileceklerine inanmaktadır ve Cal'da son olarak elmanın Aguilar'da görülmesi
üzerine bir Aguilar olarak, elmayı bulacak olan Aguilar kanından gelen son kişidir. Genetik kodları Aguilar soyu için çok uygundur ve Animus isimli makineye bağlanarak bir bire simülasyon ortamında yaşayarak elmayı aramaya başlayacaktır. İlk denemelerinde Cal'ı zorla Animus'a bağlamak zorunda kalacaklardır ve bu gidişlerinde Cal, aksiyon dolu bir çok olay yaşayacak ve geldiğinde geçmiş yaşama ait halüsinasyonlar Cal'a görünmeye başlayacaktır. En iyi verimi ancak Cal'ın özgür iradesi ile Animus'a bağlanması ile elde edilebileceğini düşünen Sofia, Cal'ı ikna etmeye çalışmış olsa da başaramamıştır.
Bunun üzerine Sofia'nın babası Rikkin, Cal'ın annesini öldüren babası Joseph'in de rehabilitasyon merkezinde olduğunu söyleyecek ve Animus'a kendi isteği ile girmesi için O'na sebep yaratacaktır.
Babasına oldukça kinlenmiş olan Cal, rehabilitasyon merkezinde babası ile konuşmasına rağmen O'nu öldürmeyecek ve burada babasından bazı gerçekleri de öğrenecektir.
Aslında bu rehabilitasyon merkezi Tapınak Şövalyelerine aittir ve içeride Cal gibi bir çok Suikastçı kardeşi grubunun soyundan gelen insanlar bulunmaktadır. Şövalyeler, elmaya ulaşmak için suikastçıların soyundan olan herkesi bulmuşlardır ve onları Animus'a sokarak geçmiş yaşamlara göndermişlerdir ve zamanla bu insanlar makinenin etkisi ile tükenmişlerdir. Çoğu karşı çıkmış olmasına rağmen şövalyeler tarafından rehabilitasyon merkezinde tutsaktırlar. Cal'da onlardan biridir ve bulmalarını istedikleri elmanın asıl işlevi, özgür iradenin genetik şifrelerini taşımasıdır ve suikastçıları yok etmek, insanlarda özgür iradeyi yok etmesidir. Rikkin'in kızı Sofia'da bu gerçekten habersizdir ve Cal'ın kendi özgür iradesi ile makineye bağlanması sonucunda elmanın nerede olduğunu öğrenecek, aksiyon dolu bir çok olay yaşandıktan sonra elmanın tarihin Kristof Kolomb'una emanet edildiğini göreceklerdir.
Kristof ise elmayı bir katedrale saklamıştır ve bu bilgiyi edinen Rikkin, yanına Sofia'yı da
alarak katedralin bulunduğu yere gidecekler ancak bu sırada Cal, suikastçıların gerçek ruhları ile iletişime geçmiştir ve annesi ile de görüşmüştür.
Kendisinin bir suikastçı olduğunu ve amacı uğruna çalışması gerektiğini anlayan Cal, rehabilitasyon merkezinin içerisinde isyan çıkarmış olan ve bu isyan sırasındaki çatışmalardan sağ kalan suikastçılarla elmayı yeniden ele geçirmeye karar vereceklerdir.
Elmayı alan Rikkin ise şövalyeler heyeti ile bir toplantı yapmak üzeredir ve kızının da bulunduğu bu toplantıda gerçekleri öğrenen Sofia'nın şaşkınlığından sonra toplantı alanına gelen Cal ve ekibi, Rikkin'i öldürerek elmayı alıp gizemli bir şekilde ortalıklardan kaybolacaklardır. Böylelikle film son bulur.
Assassin's Creed isimli oyunun senaryolaştırıldığı ve bir çok serisi bulunan film, aksiyon ve heyecan dolu görüntüleri ile gerilim, aksiyon ve bilim kurgu filmidir.
Oyuncular; Michael Fassbender, Marion Cotillard, Jeremy Irons
Yönetmen; Justin Kurzel
Tür; Aksiyon, Gerilim, Bilim Kurgu
Konusu; Tapınak şövalyeleri tarikatı asırlar boyunca efsanevi cennetin elmasını aramıştır. Onun sadece insanoğlunun ilk itaatsizliğinin tohumlarını değil, özgür iradenin de anahtarını taşıdığını düşünüyorlardı. Eğer kutsal emaneti bulup onun sırlarını çözebilirlerse özgür düşünceyi kontrol edebilecek güce sahip olacaklardı. Onların karşısında ise sadece suikastçılar denen bir kardeşlik duruyordu.
Özeti; İspanya'nın 1492'sinde Aguilar topluluğunun düzenlediği bir ritüel ile başlayan film, aradan yıllar geçtikten sonra 1986 yılında Cal Lynch'in henüz çocukken bir Aguilar olan babasının annesini öldürdüğü anın görüntüleri ile devam etmektedir. Cal'da bir Aguilar'dır ama henüz bundan haberi yoktur. Aradan geçen 30 yıl sonunda Cal, bir cinayet işlemiş ölüm cezasına çarptırılmıştır.
İstediği konu ise Animus isimli bir makineye bağlanarak, kendi atalarının geçmiş yaşamlarında bulunup insanların neden şiddet dolu olduklarını öğrenmek için bir yol haritası olacağına inandıkları elmaya ulaşmasıdır.
Bu elma ile insanlarda şiddeti yok edebilecek genetik şifreleri bulabileceklerine inanmaktadır ve Cal'da son olarak elmanın Aguilar'da görülmesi
üzerine bir Aguilar olarak, elmayı bulacak olan Aguilar kanından gelen son kişidir. Genetik kodları Aguilar soyu için çok uygundur ve Animus isimli makineye bağlanarak bir bire simülasyon ortamında yaşayarak elmayı aramaya başlayacaktır. İlk denemelerinde Cal'ı zorla Animus'a bağlamak zorunda kalacaklardır ve bu gidişlerinde Cal, aksiyon dolu bir çok olay yaşayacak ve geldiğinde geçmiş yaşama ait halüsinasyonlar Cal'a görünmeye başlayacaktır. En iyi verimi ancak Cal'ın özgür iradesi ile Animus'a bağlanması ile elde edilebileceğini düşünen Sofia, Cal'ı ikna etmeye çalışmış olsa da başaramamıştır.
Babasına oldukça kinlenmiş olan Cal, rehabilitasyon merkezinde babası ile konuşmasına rağmen O'nu öldürmeyecek ve burada babasından bazı gerçekleri de öğrenecektir.
Aslında bu rehabilitasyon merkezi Tapınak Şövalyelerine aittir ve içeride Cal gibi bir çok Suikastçı kardeşi grubunun soyundan gelen insanlar bulunmaktadır. Şövalyeler, elmaya ulaşmak için suikastçıların soyundan olan herkesi bulmuşlardır ve onları Animus'a sokarak geçmiş yaşamlara göndermişlerdir ve zamanla bu insanlar makinenin etkisi ile tükenmişlerdir. Çoğu karşı çıkmış olmasına rağmen şövalyeler tarafından rehabilitasyon merkezinde tutsaktırlar. Cal'da onlardan biridir ve bulmalarını istedikleri elmanın asıl işlevi, özgür iradenin genetik şifrelerini taşımasıdır ve suikastçıları yok etmek, insanlarda özgür iradeyi yok etmesidir. Rikkin'in kızı Sofia'da bu gerçekten habersizdir ve Cal'ın kendi özgür iradesi ile makineye bağlanması sonucunda elmanın nerede olduğunu öğrenecek, aksiyon dolu bir çok olay yaşandıktan sonra elmanın tarihin Kristof Kolomb'una emanet edildiğini göreceklerdir.
alarak katedralin bulunduğu yere gidecekler ancak bu sırada Cal, suikastçıların gerçek ruhları ile iletişime geçmiştir ve annesi ile de görüşmüştür.
Kendisinin bir suikastçı olduğunu ve amacı uğruna çalışması gerektiğini anlayan Cal, rehabilitasyon merkezinin içerisinde isyan çıkarmış olan ve bu isyan sırasındaki çatışmalardan sağ kalan suikastçılarla elmayı yeniden ele geçirmeye karar vereceklerdir.
Elmayı alan Rikkin ise şövalyeler heyeti ile bir toplantı yapmak üzeredir ve kızının da bulunduğu bu toplantıda gerçekleri öğrenen Sofia'nın şaşkınlığından sonra toplantı alanına gelen Cal ve ekibi, Rikkin'i öldürerek elmayı alıp gizemli bir şekilde ortalıklardan kaybolacaklardır. Böylelikle film son bulur.
Assassin's Creed isimli oyunun senaryolaştırıldığı ve bir çok serisi bulunan film, aksiyon ve heyecan dolu görüntüleri ile gerilim, aksiyon ve bilim kurgu filmidir.
Sinema: Muhteşem Gatsby - The Great Gatsby - Şaşalı ve Gösterişli Bir Hayatı Olan Adamın Trajedik Aşk Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Muhteşem Gatsby - The Great Gatsby
Oyuncular; Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan
Yönetmen; Baz Luhrmann
Tür; Romantik, Dram
Konusu; Film, oldukça şaşalı ve gösterişli bir hayatı olan ancak aşk acısı içinde kıvranan Gatsby ismindeki bir adamın hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Film, Nick Carraway'ın yaşadıklarını bir psikiyatriste anlatması ile başlamaktadır. 1920'ler de New York'a yerleşen Nick, Wall Street'de borsa işleri ile ilgilenmeye başlar ve kuzeni Daisy Buchanan'ın evinin karşı kıyısında kendisine müstakil bir ev kiralar. Daisy'in eşi Tom ile zaman geçirmeye başlayan Nick, Tom'un Daisy'i Myrtle isimli bir kadınla aldattığına şahit olacak ve hatta birlikte katıldıkları ev partisinde Tom, Nick içinde bir partner ayarlamaya çalışacaktır.
Alkol ve eğlence içinde geçen zaman sonrasında Nick, kendi evinin yan tarafında bulunan dev malikaneden bir adamın kendisini izlediğini fark edecek ve bu adamın kimliğinin Jay Gatsby olduğunu öğrenecektir.
Gatsby, Nick evine dönerken malikanenin penceresinden O'nu izlemektedir ve Nick, henüz bu duruma bir anlam verememiştir. Sonraki günlerde evinde Gatsby tarafından gönderilmiş bir parti davetiyesi bulan Nick, bu şaşalı ve New York'un bir çok sanatçı ve bürokratlarının katıldığı partiye gidecektir.
Gatsby hakkında her yerde Oxford'da öğrenim gördüğü, bir katil olduğu, subay olduğu gibi dedikodular söylenmektedir ve partiyi kendi evinde vermiş olmasına rağmen Gatsby, ortalıklarda gözükmemektedir. Bu partiye aynı zamanda Daisy'nin arkadaşı Jordan'da katılmıştır ve partide Daisy'i tanıyan ikinci kişi olarak birde Nick vardır. Gatsby ile tanışan Nick, parti bittikten sonra aslında Gatsby'in kendisini partiye çağırmasının özel bir amacı olduğunu öğrenecektir. Gatsby, Jordan aracılığı ile Nick'in Daisy'i evine çaya davet etmesini istemiştir ve bu davete Gatsby'de katılacaktır. Çünkü Gatsby, yıllardır Daisy'e aşıktır ve düzenli olarak verdiği bu partilerin amacıda bir gün partiye Daisy'nin katılmasıdır. Ancak Daisy, partilere hiç katılmamıştır hatta Gatsby'in yaşadığından haberi bile yoktur. 5 yıl öncesinde Gatsby subay iken birlikte olan çift, Gatsby'in askeri bir görev için ayrılmaları ile bir daha görüşememişlerdir ve Gatsby, gittiği yerden geri dönmemiştir.
Bunun üzerine ailesinin zoru ile Daisy, bölgenin en zenginlerinden biri olan Tom ile evlenmiştir ve bir daha Gatsby'i görmemiştir. Geri döndüğünde çok zengin olan Gatsby, Daisy'in yaşadığı evin karşı kıyısında bir malikane almıştır ve buradan sürekli Daisy'i gözlemekte ve O'nunla görüşebilmek için fırsat kollamaktadır.
Nick'in taşınması ile amacına ulaşan Gatsby, Nick'in de bu teklifi kabul etmesinden sonra Nick'in evinde Daisy ile buluşacaklar ve sonrasında hep birlikte kendi malikanesine gideceklerdir. Uzun zamandır birbirlerini görmeyen ve hala birbirlerine aşık olan Gatsby ve Daisy, güzel ve duygu yüklü bir gün yaşadıktan sonra ayrılmak zorunda kalacaklardır ancak planları Daisy'nin Tom'dan ayrılıp Gatsby'e dönmesi şeklinde
olacaktır. Bu olaylar sırasında Nick ile Gatsby'nin dostlukları da ilerleyecek birbirlerinin gerçek hikayelerini öğreneceklerdir. Çok yoksul bir aileden gelen Gatsby, sonradan zengin olmuştur.
Ve Daisy'in Tom'a gerçekleri açıklamasını ve birlikte kendi malikanesinde yaşamalarını isteyen Gatsby, Tom ile Daisy'nin kendi hazırladığı partilerine katılmaları sırasında Daisy ile ilgilendiğinin sinyallerini Tom'a verecek ve ertesi günlerde yine bir araya gelip, bu sefer Daisy ile birlikte açık ve seçik olarak bu konuyu konuşacaklardır. Daisy'i başkaları ile aldatmış olmasına rağmen O'nu sevdiğini söyleyen ve kendisini terk etmemesini isteyen Tom ile son 5 yıldır Daisy'nin hayali ile yaşadığını ve aşkının gerçekliğini ispatlamaya çalışan Gatsby'in arasında kalan Daisy, ne yapacağına karar veremeyecek ve evi terk edecektir. Bu terk ediş sırasında peşinden giden Gatsby ile Gatsby'in arabasına binerek uzaklaşacaklar ancak bu sırada Tom'un birlikte olduğu Mrytle isimli kadının eşi George, aldatıldığını fark etmiştir ve Mrytle'i darp etmektedir.
George'den kaçan Mrytle, yolda Gatsby'in arabasını Tom'un sürdüğünü düşünerek yardım etmesi için onların üzerine doğru yürüyecektir ve Gatsby'in arabasının altında kalan Mrtyle, hayatını kaybedecektir.
Kazayı gören Gatsby ve Daisy, durmayacaklar ve yollarına devam edeceklerdir. Herkes Gatsby'in sarı arabasını Tom'un sürdüğünü düşünerek O'nu suçlu sanacaklar ancak kısa bir süre sonra olay yerine gelen Tom, birlikte olduğu Mrytle'nin öldüğünü görecek ve sarı arabayı süren kişinin Gatsby olduğunu söyleyecektir.
Bunun üzerine George, aynı zamanda Mrytle'nin Gatsby ile birlikte olduğunu ve bunun ifşa olmamasını istediği için eşini öldürdüğünü düşünecek ve silahı alarak Gatsby'in malikanesine gidecektir. Diğer tarafta Gatsby ve Daisy, panik ile eve gelmişlerdir ve Gatsby, arabayı saklamıştır. Gatsby'in yanına gelen Nick, aslında arabayı süren kişinin Daisy olduğunu öğrenmiştir. Gatsby'in hiç bir
suçu yoktur ve ertesi gün Daisy ile birlikte kaçmayı düşünmektedirler. Ancak sabaha karşı Gatsby'in evine gelen George, Gatsby havuzda yüzerken O'nu suçlu sandığı için silah ile vurarak öldürecektir. Ardından George, kendisini de öldürecektir. Bu olay sonrasında Daisy, hiç bir şey yaşanmamış gibi eşi Tom ile bir seyahate çıkacaklar ve Gatsby'in cenazesine bile gelmeyecektir. Şaşalı partiler yapan ve çevresinden insan eksik olmayan Gatsby'in cenazesine ise sadece Nick katılacaktır.
Nick'in bulunduğu doktor odasına bu yaşadıklarını kağıda dökmesi ve yazdığı hikayenin
isminin Muhteşem Gatsby olmasına karar vermesi ile film son bulacaktır.
Son derece gösterişli ve şaşalı bir hayatı olan zengin bir adamın trajedik aşk hikayesinin konu edildiği, görüntüleri ile sizi 1900'lü yıllara götürecek yapım Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald'ın aynı isimli romanından uyarlama romantik dram filmidir.
Oyuncular; Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire, Carey Mulligan
Yönetmen; Baz Luhrmann
Tür; Romantik, Dram
Konusu; Film, oldukça şaşalı ve gösterişli bir hayatı olan ancak aşk acısı içinde kıvranan Gatsby ismindeki bir adamın hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Film, Nick Carraway'ın yaşadıklarını bir psikiyatriste anlatması ile başlamaktadır. 1920'ler de New York'a yerleşen Nick, Wall Street'de borsa işleri ile ilgilenmeye başlar ve kuzeni Daisy Buchanan'ın evinin karşı kıyısında kendisine müstakil bir ev kiralar. Daisy'in eşi Tom ile zaman geçirmeye başlayan Nick, Tom'un Daisy'i Myrtle isimli bir kadınla aldattığına şahit olacak ve hatta birlikte katıldıkları ev partisinde Tom, Nick içinde bir partner ayarlamaya çalışacaktır.
Gatsby, Nick evine dönerken malikanenin penceresinden O'nu izlemektedir ve Nick, henüz bu duruma bir anlam verememiştir. Sonraki günlerde evinde Gatsby tarafından gönderilmiş bir parti davetiyesi bulan Nick, bu şaşalı ve New York'un bir çok sanatçı ve bürokratlarının katıldığı partiye gidecektir.
Gatsby hakkında her yerde Oxford'da öğrenim gördüğü, bir katil olduğu, subay olduğu gibi dedikodular söylenmektedir ve partiyi kendi evinde vermiş olmasına rağmen Gatsby, ortalıklarda gözükmemektedir. Bu partiye aynı zamanda Daisy'nin arkadaşı Jordan'da katılmıştır ve partide Daisy'i tanıyan ikinci kişi olarak birde Nick vardır. Gatsby ile tanışan Nick, parti bittikten sonra aslında Gatsby'in kendisini partiye çağırmasının özel bir amacı olduğunu öğrenecektir. Gatsby, Jordan aracılığı ile Nick'in Daisy'i evine çaya davet etmesini istemiştir ve bu davete Gatsby'de katılacaktır. Çünkü Gatsby, yıllardır Daisy'e aşıktır ve düzenli olarak verdiği bu partilerin amacıda bir gün partiye Daisy'nin katılmasıdır. Ancak Daisy, partilere hiç katılmamıştır hatta Gatsby'in yaşadığından haberi bile yoktur. 5 yıl öncesinde Gatsby subay iken birlikte olan çift, Gatsby'in askeri bir görev için ayrılmaları ile bir daha görüşememişlerdir ve Gatsby, gittiği yerden geri dönmemiştir.
Bunun üzerine ailesinin zoru ile Daisy, bölgenin en zenginlerinden biri olan Tom ile evlenmiştir ve bir daha Gatsby'i görmemiştir. Geri döndüğünde çok zengin olan Gatsby, Daisy'in yaşadığı evin karşı kıyısında bir malikane almıştır ve buradan sürekli Daisy'i gözlemekte ve O'nunla görüşebilmek için fırsat kollamaktadır.
Nick'in taşınması ile amacına ulaşan Gatsby, Nick'in de bu teklifi kabul etmesinden sonra Nick'in evinde Daisy ile buluşacaklar ve sonrasında hep birlikte kendi malikanesine gideceklerdir. Uzun zamandır birbirlerini görmeyen ve hala birbirlerine aşık olan Gatsby ve Daisy, güzel ve duygu yüklü bir gün yaşadıktan sonra ayrılmak zorunda kalacaklardır ancak planları Daisy'nin Tom'dan ayrılıp Gatsby'e dönmesi şeklinde
olacaktır. Bu olaylar sırasında Nick ile Gatsby'nin dostlukları da ilerleyecek birbirlerinin gerçek hikayelerini öğreneceklerdir. Çok yoksul bir aileden gelen Gatsby, sonradan zengin olmuştur.
Ve Daisy'in Tom'a gerçekleri açıklamasını ve birlikte kendi malikanesinde yaşamalarını isteyen Gatsby, Tom ile Daisy'nin kendi hazırladığı partilerine katılmaları sırasında Daisy ile ilgilendiğinin sinyallerini Tom'a verecek ve ertesi günlerde yine bir araya gelip, bu sefer Daisy ile birlikte açık ve seçik olarak bu konuyu konuşacaklardır. Daisy'i başkaları ile aldatmış olmasına rağmen O'nu sevdiğini söyleyen ve kendisini terk etmemesini isteyen Tom ile son 5 yıldır Daisy'nin hayali ile yaşadığını ve aşkının gerçekliğini ispatlamaya çalışan Gatsby'in arasında kalan Daisy, ne yapacağına karar veremeyecek ve evi terk edecektir. Bu terk ediş sırasında peşinden giden Gatsby ile Gatsby'in arabasına binerek uzaklaşacaklar ancak bu sırada Tom'un birlikte olduğu Mrytle isimli kadının eşi George, aldatıldığını fark etmiştir ve Mrytle'i darp etmektedir.
George'den kaçan Mrytle, yolda Gatsby'in arabasını Tom'un sürdüğünü düşünerek yardım etmesi için onların üzerine doğru yürüyecektir ve Gatsby'in arabasının altında kalan Mrtyle, hayatını kaybedecektir.
Kazayı gören Gatsby ve Daisy, durmayacaklar ve yollarına devam edeceklerdir. Herkes Gatsby'in sarı arabasını Tom'un sürdüğünü düşünerek O'nu suçlu sanacaklar ancak kısa bir süre sonra olay yerine gelen Tom, birlikte olduğu Mrytle'nin öldüğünü görecek ve sarı arabayı süren kişinin Gatsby olduğunu söyleyecektir.
Bunun üzerine George, aynı zamanda Mrytle'nin Gatsby ile birlikte olduğunu ve bunun ifşa olmamasını istediği için eşini öldürdüğünü düşünecek ve silahı alarak Gatsby'in malikanesine gidecektir. Diğer tarafta Gatsby ve Daisy, panik ile eve gelmişlerdir ve Gatsby, arabayı saklamıştır. Gatsby'in yanına gelen Nick, aslında arabayı süren kişinin Daisy olduğunu öğrenmiştir. Gatsby'in hiç bir
suçu yoktur ve ertesi gün Daisy ile birlikte kaçmayı düşünmektedirler. Ancak sabaha karşı Gatsby'in evine gelen George, Gatsby havuzda yüzerken O'nu suçlu sandığı için silah ile vurarak öldürecektir. Ardından George, kendisini de öldürecektir. Bu olay sonrasında Daisy, hiç bir şey yaşanmamış gibi eşi Tom ile bir seyahate çıkacaklar ve Gatsby'in cenazesine bile gelmeyecektir. Şaşalı partiler yapan ve çevresinden insan eksik olmayan Gatsby'in cenazesine ise sadece Nick katılacaktır.
Nick'in bulunduğu doktor odasına bu yaşadıklarını kağıda dökmesi ve yazdığı hikayenin
isminin Muhteşem Gatsby olmasına karar vermesi ile film son bulacaktır.
Son derece gösterişli ve şaşalı bir hayatı olan zengin bir adamın trajedik aşk hikayesinin konu edildiği, görüntüleri ile sizi 1900'lü yıllara götürecek yapım Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald'ın aynı isimli romanından uyarlama romantik dram filmidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)