Yurtta Sevgi Dünya'da Sevgi...

19 Haziran 2021 Cumartesi

Sinema Nedir? Sanat Nedir? Sinema ve Sanat Üzerine Felsefi Bir Yazı...

Sinema Nedir? Sanat Nedir? Sinema ve Sanat Üzerine Felsefi Bir Yazı...

Sinema, izleyicisine ilgili ekranlardan görüntüler ve sesler yoluyla ( bu bazen sessiz de olabilmektedir ) bir konuyu, kendisine has araç ve gereçleri ile anlatmak, açıklamak, göstermek, bildirmek, öğretmek şeklindeki bir amacı uygulatan sanat dalıdır. En etkili sanat dallarından biridir. Sanat ise bir konunun, düşüncenin, hayalin bazı araç ve gereçler kullanılarak ifade edilip insanlara aktarılması uygulamasıdır. Yani bir sözü direk olarak söylemenin ayrı bir etkisi vardır, ancak o sözü sinema yada başka sanat dalları ile yapılandırarak anlatmanın çok ayrı bir etkisi vardır. O sözün yada konunun direk açıklanması, sanat yoluyla ifadelendirilerek, yapılandırılarak açıklanmasından çok daha az etkilidir, çok daha az kalıcılığı söz konusu olur. Sanat, duygu ve düşünceleri göstermek özelliğini içinde barındırır, hissettirmek gibi olağan üstü özellikleri vardır, bu duygu ve düşüncelerle ilgilenmek istemek gibi bir çekicilik yaratır.

Ve sinema, kendi yapısında kamera, oyuncular, yönetmenler, senaryolar, ekranlar, sinema salonları gibi bir çok araç ve gereçleri bulunduran ve sonucunda, ortaya sanatçının oluşturmak istediği şeye bağlı olarak hikayeler, örnekler, olaylar, bilgiler, konular şeklinde eserlerin çıkarıldığı bir sanat dalıdır. Sinema, içerik olarak gerçek hayatın yapısal görünümünden beslenmektedir. Filmlerde bir şeyler yaşanıyor, konuları ortaya çıkaran olaylar, hayatımızdaki olaylar gibi ve izleyenler bunları kendi bilgilerince anlamlandırırlar. 


İçeriğindeki bütün görüntüler ve sesler, gerçek hayatla ilgili olacak şekilde bir etkileme olanağına sahiptirler. İzleyicilerin gerçek hayatı yaşaması, sinemanın da her zaman gerçek hayata bir etkide bulunduğunun ve içeriğinde de bununla ilgili çalışmaların olduğunun kanıtıdır. İzleyicilerin yaşamları ile temas etmesi gereken şekilde ( yani en genelinden insana hitap eden ) içerikleri olmak zorundadır ve bu haliyle etkileme durumu çok fazla olan bir sanat dalıdır. İçeriğinde mutlaka kendisine ait anlatmak istediği bir konusu vardır. Her filmin mutlaka bir anlamı vardır, izleyicisine vermek istediği bilgileri, etkileri, değerleri bulunur. Bu şekilde bir yapısı olan sinema, oldukça büyük bir çalışmanın eseri olarak ve izleyenlerin vizyonlarını genişleterek ve onlara başka insanların bilgilerini, fikirlerini, hayallerini aktararak, gelişimsel açıdan da oldukça büyük etkileri sağlamaktadır. 

Günümüzde sinema kendi içeriğini de oldukça genişletmiştir. Dram, bilim kurgu, fantastik, gerilim, korku, macera, aksiyon, suç, polisiye, psikoloji v.b. bir çok alanda içerikleriyle insanlığa hizmet eder hale gelmiştir. Her filmden mutlaka alınması gereken bazı dersler ve bilgi ve tecrübeler bulunur. 

Örnek olarak gerilim ve korku filmlerinin asıl amacı, izleyenleri korkutmak değil, izledikleri filmlerin içeriğindeki olaylara benzer şeyler başlarına geldiğinde, bu gibi durumlarda nasıl tepkiler verilmesi gerektiğine dair, neler yapılması gerektiğine dair, cesurca davranarak çözümler bulunmasına dair edinimler, tecrübeler katmaktır. Suç ve Polisiye filmleri mesela, suçun oldukça fazla işlendiği Dünya'da yaşanan olayları izledikçe daha da temkinli ve bilgili olarak davranmamıza sebep olmaktadırlar. İnsanlar, bu yolla çok daha çabuk ve sağlam bir şekilde aydınlanabilmektedirler. ( Tabi örnek almak ve izlenen şeylerin içerisinden dersler çıkarabilmek şeklindeki zihinsel olgunluğa gelmiş olmayı da atlamadan, çocuklar için algıları ve anlama kapasiteleri yetmediği için sinema, bu haliyle bazı içerikleri ile onlar için zararlı olabilmektedir. Ebeveynler, bu hassas konuyu bilerek çocuklar yeterli zihinsel olgunluğa gelene kadar izlediklerinden sorumlu olmalıdırlar, yoksa anlamsızlıktan kaynaklanan psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir ve belki başka sebeplerle başka sorunlarda...


Bu ve benzeri bir çok film türü ve içerikleri kendi anlamlarınca oldukça fazla öğretici ve aydınlatıcı şekilde insanlığa fayda sağlamaktadırlar. Hiç bir filme kötü diyemeyiz,( özellikle bunun için yapılmadıysa ) her filmin içinden alınması gereken pozitif dersleri ve bilgileri görebilmeliyiz. Filmlerde yaşanan negatif olaylar ve durumları örnek almak şeklinde değil, arkasındaki pozitif dersi vermesi ile ilgili olarak değerlendirmeliyiz. 

İçeriğine göre bir çok duygu ve düşünceleri de bizlere aktarır sinema. Bu sanat dalı ile hiç tanımadığımız duyguların, bilmediğimiz düşüncelerin farkına varabiliriz. Çünkü hepsi başka başka zihinlerden ortaya çıkan eserlerdir ve her zihin, kendisine ait özellikleri ve yaşanmışlıkları ile kendisine özel bir yapıya sahiptir, bilgi, tecrübe ve anlayışa sahiptir ve O'nun bildiklerini bilmektir de aynı zamanda sinema. Bildiğini bildirmenin, anladığını anlatmanın, istediğini vermenin en etkili yoludur sinema. Her film aslında bir kitaptır da diyebiliriz. Kelimelerin, cümlelerin görüntülere ve seslere dönüşmüş hali olarak ekranlarda bizlere okunurlar. Hayatı anlatır, insanı anlatır, bilgilendirir, aydınlatır, uyarır, bakış açıları sunar, eğlendirir, sevindirir, hüzünlendirir, öğretir, dersler verir ve bu kadar çok özellikli olan bir sanatın her insan tarafından mutlaka ilgiyle takip edilmesi gerekmektedir. 

Sanat, başlı başına zaten bir erdemdir. Sinema sanatı da erdemsel özellikleri ile sevgiyle ilgili olan bir uygulama, çalışmalar bütünüdür.  Hiç bir sanat yıkıcı, bozucu, olumsuzlukları sağlayıcı olamaz, bunlara sanat denilemez, sanatlar her zaman öğretici, aydınlatıcı, eğitici, bilgilendirici ve geliştirici olarak tanımlanır. Bu gibi eserleri sonrasında size pozitif şeyler katıp katmaması ile ilgili olarak değerlendirebilirsiniz. 


Görüntülerdeki çirkinlik, iticilikten, rahatsız edicilikten ziyade verilmek istenen anlamlarla ilgilenmelisiniz, bu rahatsız edicilik, iticilik ve çirkinliğin ne anlatmak istediği o sanatın mahiyetini açıklar.

Örnek olarak '' Otel - Hostel'' filmlerinden bahsedersek, bu filmler içeriğinde oldukça fazla kan, vahşet, şiddet ve işkence gibi unsurları barındırmaktadır ancak bu filmlerde anlatılmak istenen, insanların bu gibi tuzaklara düştüğü, insanlara işkence yapmaktan zevk alan insanların olabileceği, buna göre çok dikkat etmemiz gerektiği şeklindeki uyarılardır. Yoksa bu görüntülerin izleyenleri memnun etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. 

Bu açıdan bakıldığında bu filmler insanlığa uyarı ve önlem açısından, hatta belki de resmi makamları bu gibi olaylarla ilgili uyarmak adına oldukça önemli ve faydalıdır. Size kendinizi iyi hissettirecek filmlerin izlenmesinin gerekliliği gibi, bu gibi filmlerde izlenerek, içerisindeki olaylar yaşanmadan hayat hakkında çok uçta olsa dersler alınarak vizyonunuzu genişletebilirsiniz. Hem de o acıları, o ıstırapları ve zor zamanları yaşamadan, bir kaç saat içinde bunu yaşayanların neler çektiğini, gördüğünü öğrenerek kendinizce hayat dersleri edinebilirsiniz. 

Dünya hayatı içerisinde binbir olumsuzluğun ve kötülüğün olduğu bir yaşam alanı olarak karşımızdadır ve bu gibi eserleri, bu kötülüklerin neler olduğunu anlamak ve dikkatli yaşamak adına örnek olarak izlemeliyiz. Bir çok nasihat yerine o konu ile ilgili etkili bir film izlenilebilir ve etkisi çok daha fazla olabilir. Bu örnekteki gibi anlatılmak istenenleri ortaya çıkararak içeriğinin yapısını öğrenebilirsiniz. 

Sanat, insanların birbirlerine kendilerinde bulunan özel bilgi ve tecrübeleri aktarması için kimi araçları kullandığı erdemsel bir uygulamadır ve sinemada, bu uygulamanın içerisinde yer alan ve kendi içinde de oldukça kapsamlı uygulamaları olan ve her toplumun, insanın ilgi ile takip etmesi gereken en etkili sanatlardan biridir. 


Yönetmenler, senaristler, oyuncular, bütün set ekibi, montajcılar, ses ekibi ve benzeri şekilde çalışanların olduğu ve çalışmaların yapıldığı bir bütünlükle ortaya çıkarılan eserlerdir filmler. Sinema yapanlar, insanlığa kalıcı bir bilgi ve tecrübeler bütünlüğü bırakmaktadırlar. En basitinden içeriğindeki dönemin teknolojisini ve medeni yaşamını göstermesiyle bile bazı bilgi ve tecrübelerden bırakılmıştır diyebiliriz.  Özellikle olumsuzluğu ortaya çıkarmak ve toplum içinde olumsuzlukların olması için hazırlanmış ( varsa ) sanatların, sinemaların dışında bütün sanatlar ve sinemalar, hepsi izlenmeye değer, ilgilenmeye değer, oldukça kıymetli, içeriğinde mutlaka bizlere faydası olacak olan bilgi ve tecrübeleri bulunduran çalışmalardır. Bu yazının vesilesi ile bütün sanatçılara yaptıkları bütün çalışmalar için teşekkür ediyoruz.

Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Atatürk

18 Haziran 2021 Cuma

♫ Sinematik Müzik, Boat Floating, Puddle of Infinity, Cinematic Music, C...

Patrick Wilson Resimleri - Patrick Wilson Pictures































Unutulmaz Film Replikleri 26 - Sinema Replikleri - Felsefi Sözler

Dokunamadığın, tadamadığın yada koklayamadığın bir hapishanedesin... Beyninin içi bir hapishane... ( Matrix 1 )

Matrix, insanoğlunu kontrol altında tutmak için vardır ve insanoğlunu bir tek şeye dönüştürür, işte buna ( Pil )... ( Matrix 1 ) 

Aklını özgürleştirmeye çalışıyorum. Ama ben sadece kapıyı gösterebilirim, kapıdan girmesi gereken sensin... ( Matrix 1 )

Biliyor musun, bu bifteğin gerçek olmadığını biliyorum, bu bifteği ağzıma attığımda Matrix bana lezzetli ve sulu olduğunu söyleyecek... ( Matrix 1 )

Yolu bilmek ve o yolda ilerlemek çok farklı şeyler... ( Matrix 1 )

Gerçek olan nedir? Gerçeği nasıl tanımlarsın? Eğer hissedebildiklerinden, kokusunu alabildiklerinden, tadıp görebildiklerinden bahsediyorsan onlar beynin tarafından yorumlanan sinyallerdir. İşte senin bildiğin dünya bu! ( Matrix 1)

Şunu ikimizde çok iyi biliyoruz ki amaç olmazsa bizde var olmayız... Amaç bizi çekiyor, yol gösteriyor, harekete geçiriyor, amaç hareketlerimizi tanımlıyor.. ( Matrix 2 )

İnsan tepkileri içinde en belirgin olanı gerçeği ( hakikati) reddetmektir... ( Matrix 2 )

Sana güvenmemi istiyorsan eğer bana karşı dürüst olmalısın... ( Arşiv )

Gerçeklerin er yada geç sahneye çıkmak gibi bir alışkanlığı vardır... ( Aile Arasında )

Çocuklar ödüllü bir baba istemiyorlar, her gün onlarla olacak bir babaya ihtiyaçları var... ( Mavi Mucize )

Kendinizi düzeltirseniz ve her fırsatta doğru şeyi yaparsanız her şey yolunda gidecektir... ( Mavi Mucize )

Hayat size düşürdüğü zaman ve sık sık düşürecek, bunu karakterinizle kaldırırsınız... ( Mavi Mucize )

Annen olsa ne yapmanı isterdi sence... Hayalini gerçekleştirmeni isterdi... ( Dancing Queens )

''Neden'' satanistin temsil ettiği her şeyin zıddıdır... Onun tek amacı karmaşadır. Onun özü umutsuzluktur... ( Korku Seansı 3 )

İblis zayıf tarafımızın aşkımız olduğunu düşünüyor, oysaki öyle değil, o bizim gücümüz... ( Korku Seansı 3 )

Korku Seansı Serisi - The Conjuring Series - Korku Seansı 1, 2, 3 Film Özetleri


Korku Seansı 1, The Conjuring 1

Oyuncular; Vera Farmiga, Patrick Wilson, Ron Livingston
Yönetmen; James Wan
Tür; Gizem, Biyografi, Korku

Konusu; Film, 5 çocuklu bir ailenin yeni bir eve taşınması sonucu bu evde daha önceden yaşayan kötü varlıkların aileye musallat olmasını konu almaktadır.



Korku Seansı 2 - The Conjuring 2

Oyuncular; Vera Farmiga, Patrick Wilson, Frances O'Connor
Yönetmen; James Wan

Tür; Biyografi, Gizem, Gerilim, Korku

Konusu; Film, dünyaca ünlü Parapsikoloji araştırmacıları olan Ed ve Lorraine Warren çiftinin, Valek isminde insan ruhu olmayan ve dört çocuklu bir aileye musallat olmuş bir iblisle yaşanan mücadelelerini konu almaktadır.



Korku Seansı 3: Beni Buna Şeytan Zorladı - The Conjuring: The Devil Made Me Do It

Oyuncular;  Patrick Wilson, Vera Farmiga, Ruairi O'Connor
Yönetmen; Michael Chaves
Tür; Gerilim, Gizem, Korku

Konusu: Film, Lorraine ve Ed çiftinin satanist bir iblise karşı verdikleri mücadeleleri konu almaktadır.

Özeti için tıklayınız.

Sinema: Korku Seansı 3: Beni Buna Şeytan Zorladı - The Conjuring: The Devil Made Me Do It - Satanist Bir İblisle Mücadele Eden Ed ve Lorraine'nin Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler

Korku Seansı 3: Beni Buna Şeytan Zorladı - The Conjuring: The Devil Made Me Do It

Oyuncular;  Patrick Wilson, Vera Farmiga, Ruairi O'Connor
Yönetmen; Michael Chaves
Tür; Gerilim, Gizem, Korku

Konusu: Film, Lorraine ve Ed çiftinin satanist bir iblise karşı verdikleri mücadeleleri konu almaktadır.

Özeti; Film, Ed ve Lorraine çiftinin kendisine şeytani bir varlığın musallat olduğu David isimli bir çocuğun ailesi ile birlikte şeytan çıkarma ayinleri sırasında başlamaktadır. David, ayin sonrasında uykuya geçtiğinde odasında O'nu yalnız bulan şeytani varlık, O'nun içine girecek ve evin içindeki herkese zor zamanlar yaşatacaktır ve küçük bir çocuk olmasına rağmen David'i zapt edemeyeceklerdir. Ve David'in bu durumuna üzülen Arne, David'in içindeki şeytani varlığa seslenecek, David'i bırakıp kendisini almasını söyleyince şeytani varlık, Arne'nin içine girecektir ve kaos sona erecektir. Bu sırada Ed'de yaralanmış, Lorraine'de bu varlıktan oldukça kötü etkilenmiştir ve Ed, kalp krizi geçirdiği için hastaneye kaldırılmıştır. 




Ve iblis olan rahip kılığındaki varlık şimdide Arne'yi ele geçirmiştir ve günler sonra hastanede kendisine gelen Ed, Lorraine'ye bu gerçekten bahsedecektir. Arne ise bu obsedör iblis tarafından rahatsız edilmeye başlanmıştır. 

Ve aynı gün köpek oteli işleten Arne, sevgilisi ve otelin müdürünün bulunduğu evde iblisin rahatsız etmesi ve Arne'yi yanlış yönlendirmesi sonucu Arne, otelin müdürünü bıçaklayarak öldürecektir. Bu olayın bilgisini alan Lorraine ise polisi arayacak ve polis Arne'yi yolda başı boş ve elleri kanlı bir şekilde bulacaktır. 

Ve bu olay üzerine Arne'yi incelemeye başlayan çift, iblisi kovma çalışmalarına başlayacaklardır. Aynı zamanda Arne'nin şeytani güçler tarafından ele geçirilerek bu cinayeti işlediğini savunacaklar ve avukatı ile görüşüp mahkemede bunu ispatlamaya çalışacaklardır. Mahkeme idam kararına doğru ilerleyince, Arne'nin aslında masum olduğunu ispatlamak için olayların en başına giderek çözüm getirmeye çalışacaklardır ve David'in su yatağındayken iblis ile tanışması anlarını inceleyeceklerdir. Ve su yatağının bulunduğu eve gittiklerinde, yatağın bulunduğu odanın altındaki nemli bölümü fark edecekler ve bodrum kata giren Lorraine, içeride çok eski zamanlardan kalmış satanistler tarafından hazırlanmış bir cadı totemi bulacaktır. Ve bu totem hakkında bilgi vermesi için eski peder olan Kastner'a ulaşacaklar ve Kastner onlara, satanistlerle ilgili bilgiler verecek ve onların çok tehlikeli olduğundan bahsedecektir. Diğer tarafta hapishaneye giren Arne, burada da iblis tarafından rahatsız edilmeye devam edilecektir.




Bu sırada David'i etkileyen totemin aynısından başka bir evde daha bulan polisler, bu evde yaşayan kızın 22 yerinden bıçaklanarak öldüğünü söyleyecek ve bu konuyla ilgilenmeleri ve yardım etmeleri için Lorraine ve Ed ile görüşecektir. 

Ve cesedin bulunduğu ormana gittiklerinde Lorraine, duru görü yeteneği ile cinayetin nasıl işlendiğini ve kimin işlendiğini ayrıntısına kadar görecektir ve gereken bilgileri verecektir. Bu olayların ardından Lorraine, bunun bir lanet olduğunu anlayacak ve lanetlerin kaldırılabileceğini söyleyecektir. 

Sonrasında ormanda bulunan cesetle iletişim içine girerek bu laneti hazırlayan kadına ulaşan Lorraine, O'nun Arne'yi kullanarak kendisini öldürtmesine engel olacaktır. Ve Arne'ye yardım etmeye çalıştıklarında kendilerine saldıran iblislerle karşı karşıya kalan Ed ve Lorraine, evin içindeki kendi ofisinde bulunan bir vazonun içinde yine bu satanist totemden bulacaklardır ve laneti uygulayan satanist kadının bu şekilde etkili olduğunu fark edeceklerdir. Ve Lorraine'nin duru görü sırasında duyduğu tren sesi ve vazodaki çiçeğin geldiği adresten satanist kadının bulunduğu yeri saptayacaklar ancak öncesinde Lorraine, eski peder Kastner'ın yanına lanet ile ilgili bir yazıyı çevirmesi için gidecektir. Ve aslında satanist kadında peder Kastner'ın kızıdır ve pederin evinin altındaki tünellerde sunağı vardır ve onun yok edilmesi gerekmektedir. 







Bunu eve önce giden Lorraine öğrenecek ve Ed ise sonrasında gelecektir. Peder ise hep kızının düzeleceğinin umudu ile bu bilgiyi Lorraine ve Ed'den saklamıştır. Ve peder Lorraine'ye aşağı bodrum kata giden yolu gösterecek ve Lorraine, buradayken satanist kadın babası olan peder Kastner'ı öldürecektir. 

Sonrasında ise Lorraine'ye saldıracak ancak bu sırada Ed gelecek ve Lorraine'ye yardım etmek isteyecek ama Ed'i etkisi altına almış olan satanist kadın, Ed'e büyü yaparak Lorraine'ye saldırmasına sebep olacaktır. Aynı zamanda Arne'yi tamamen teslim almaya çalışan iblis, O'nun şeytan çıkarma ayini sırasında Arne'nin bedeninde ortaya çıkmaya çalışacaktır. Başında bir rahip vardır ve hapishanede bu ayin sırasında oldukça gergin anlar yaşanacaktır ve Arne'nin kendisini öldürmesini sağlamaya çalışacaktır. 

Diğer tarafta Lorraine'yi öldürmekle ilgili olan Ed, sonrasında aşklarının gücü ile kendisine gelecek ve satanist kadının sunağını parçalayacaktır. Sunak parçalandıktan sonra lanet bozulacak ve Arne'de bulunduğu yerden etki altında kalmaktan kurtulacaktır. Ve geriye kalan satanist kadın ise kendi iblisi tarafından öldürülecektir. Böylelikle her şey sona erecektir. Ve haplarını evde unuttuğu için kalp rahatsızlığı çeken Ed'in, Lorraine'in yanında yedek hap bulundurmasını öğrenmesi gibi duygu yüklü yaşanan sahnesi sonrasında Arne'de suçlarından aklanacak ve film sona erecektir.

Serinin üçüncüsü filminde satanist bir iblisle uğraşmak zorunda kalan Ed ve Lorraine çiftinin gerilim dolu hikayesini izleyeceğiniz gerilim, gizem ve korku filmidir.