Oyuncular; Sılay Ünal, Kayhan Yıldızoğlu, Sema Çeyrekbaşı
Yönetmen; Mutlu Karadoğan, Can Ulkay
Tür; Tarih, Dram
Konusu; Film, 1915 yılında Türkler ve Ruslar arasında yaşanan savaşta Sarıkamış cephesine mühimmat taşıyan Türk çocuklarının yaşadığı olayları konu almaktadır.
Özeti; 1915 yılında yaşanan savaşta cepheye mühimmat taşıdıktan sonra köylerine geri dönmek için yola çıkmış olan çocukların donmuş bedenleri ile karşılaşan Rus birliklerinin içinden bir askeri fotoğrafçı, elinde Türk bayrağı ile donmuş ve cansız olan çocukların resmini çekip, yanlarındaki çantasını alacaktır. Ve aradan yıllar geçecek, yıl 2003 olacak ve Serge isimli bu fotoğrafçı ölüm döşeğinde iken 1915 yılında Sarıkamış'da aldığı eşyaları torunu Alina'ya emanet edecektir. Aradan sekiz sene geçtikten sonra bir Türk üniversitesinde tarih okumaya başlayan Alina, üniversitenin Sarıkamış destanı ile ilgili hiç bilinmeyen ve özel bir araştırma istemesi üzerine dedesi Serge'nin kendisine emanet ettiği eşyalar aklına gelecektir ve onları hocasına gösterdikten sonra ne kadar değerli bilgilerin olduğunu anlayacaklardır.
Bu sırada hikayeye konu olan Mehmet'in çocukluk aşkı olan Seher'in torununun torunu bir açık arttırmada Mehmet'in ve Yusuf'un sandığını satmak zorunda kalmıştır ve bu açık arttırmada sandığı alamayan Alina, sonrasında Seher'in torununun torunu olan Esker ile konuşacak ve Mehmet'in diğer eşyalarının kendisinde olduğunu söyleyerek sandığın satıldığı kişiden eşyaları geri almaya gideceklerdir.
Eski Osmanlıca alfabesi ile yazılmış günlük, Mehmet ve kardeşi Yusuf'un babalarını o dönemlerde köyleri basan çetelerin öldürmesi ile başlamaktadır ve bu sırada ahırda olan Mehmet ve Yusuf, çetelere gözükmeden Memo isimli eşeklerini de alarak kaçmışlardır. Kısa bir süre sonra köydeki bütün çocukların Rus'larla yapılan savaş için cephede bulunan Türk askerlerine mühimmat götürmek için yola çıkacağını öğrenecekler ve onlarda hazırlanacaklardır. Mehmet ile Seher, bu dönemlerde birbirlerini seven iki çocuktur ve Mehmet ile Yusuf'un sandığı babaları öldürülürken ahırda kalmıştır. Yola çıkarken Seher'den bu sandığı almasını söyleyecek ve Seher'de O'na kolye şeklinde bir dua verecektir. Başlarında bir kaç yetişkin ile yola çıkan ve çoğu çocuklardan oluşan 30 kişilik grup, taşıdıkları askeri mühimmat ile Sarıkamış'ın çetin soğuğu ile mücadele etmek zorunda kalacaklardır.
Üşümekle geçen uzun bir yolculuk sonunda, bir köyün girişinde Samet öğretmen ile karşılaşacaklardır ve Samet öğretmende cepheye ulaştırması gereken Mustafa Kemal'den yazılmış bir mektup vardır. Aynı zamanda yaralı olan Samet öğretmeni de yanına alan çocuklar, hep birlikte yola devam edecekler, yolda karşılarına Yusuf ile Mehmet'in babalarını öldüren çeteler çıkacak ve Samet öğretmen, Yusuf ile Mehmet'i korumak için kendi canından olacaktır.
Cepheye ulaştıklarında mektubu komutanlara verecekler ve Mehmet ile Yusuf, cephede olan abilerinin de öldüğünü öğrenecektir. Mühimmatları bıraktıktan sonra köye dönmek üzere yola çıkan çocuklar için bu son yolculuk olacaktır. Çok soğuk kış şartları içinde kimileri uykuda, diğerleri ise yol üzerinde teker teker ölmeye başlayacaklardır ve son olarak Mehmet, yanlarındaki bir yetişkin ile Türk bayrağını düşürmeden donmuş bir şekilde can vereceklerdir. Filmin başındaki Serge'nin onları gördüğü yer olan bu sahne ile biten hikayeyi trende günlükten okuyan ve duygulanan Esker ile Alina, Sarıkamış'a varacaklar ve Alina, Seher ile tanışıp, O'na Mehmet'ten kalan eşyaları verecektir. O yıllarda Mehmet'in ölümünden sonra konuşmamaya yemin etmiş ve bir daha konuşmamış olan Seher, Mehmet'e verdiği kolyeyi görünce yeniden konuşmaya başlayacak ve bu hüzünlü görüntünün sonrasında film son bulacaktır.
Oldukça hüzünlü ve duygu yüklü görüntülerin olduğu, ülkesine faydalı olabilmek için canlarını hiçe sayarak mücadele eden çocukların acı dolu hikayelerine tanık olacağınız, Türk tarihi ve dram filmidir.
