Zihin Nedir? Zihin Nasıl Tanımlanır ? Zihnin Felsefi Tanımı
Zihin, varlıkların diğer duyusal özelliklerinin bütün bilgi ve tecrübelerinin buluşarak varlığın düşünceler ve hayaller yoluyla kendisini bilgilendirmesini sağlayan, varlığına yön vermesi için içerisinde hesaplamalardan, araştırmalara, yorumlamalardan, incelemelere kadar bir çok erdemi uyguladığı, varlığın bütün özelliklerinin, bilgi ve tecrübelerinin tek bir noktada buluşarak varlığa bir çalışma sahası sunan düşünme, sorgulama, karar verme ve sonucunda neyi istediğini ortaya çıkarmasını sağlayan bir çalışma sahası şeklinde tezahür eden duyusal özelliktir. Zihin duyusal özelliği bütün duyulara bu açıdan bağlıdır ve varlığın yaşadığı olaylarla ilgili anlık olarak duyularından bilgileri ve tecrübeleri alarak zihin duyusal özelliğinde bir oluşum içine sokar ki, biz bunlara düşünceler ve hayaller demekteyiz. Bütün duyuların bilgilerinden elde ettiğimiz sonuçlarla düşünür ve kendi varlıksal yaşantımız için kararlar veririz. Bu çalışmayı işte zihin duyusal özelliği sayesinde yaparız. Enerjetik yapısı bu şekilde bir çalışmayı uygulayacak şekilde yapılandırılmıştır.
Beyin, tıpkı hormonlar gibi zihin duyusal özelliğini kamufle eden dünyasal bedenin bir parçasıdır. Aslında beyin sadece görünürde olması ile ilgili olarak zihin duyusal özelliğinin çalışmasını uygulamaktadır. Zihin yoluyla varlığın kendisi, bedeni, yaşamı ile ilgili verdiği bütün kararlar, sanki beyninden veriliyormuş gibi bir izlenimle zihin duyusal özelliğinin kendisi saklanmıştır.Zihin duyusal özelliğimizde kısıtlanmış olan duyular arasında en çok işleme tabi tutulanlardan biridir. Bütün duyularla ilgili temasları, varlığı sürekli aydınlatacak olan zihinsel çalışmaları, varlığın bilmek istediği şeyleri anında yüksek enerjili seviyesi sayesinde düşünceler ve cevaplar şeklinde ortaya çıkarabilmesi özelliği kısıtlanmış, ancak yüksek çalışmalar yaparak zihin duyusal özelliği ile temas etmeyi başaranlar, diğerlerine nazaran yaşamda daha başarılı olarak işler yapması ile tanımlanmıştır.
Tarihi aydınlatan filozoflar diğer duyuları ile olduğu gibi zihin duyusal özelliklerini de aktif bir şekilde kullanmayı başarmış olanlardır. Ne kadar farkındalardı bu konumuz değil. Zihin duyusal özelliği varlığın kendisinde bildiği her şeyin, yada kendisine not ettiği de diyebiliriz, kendisinde bilgisinin olmasını istediği şeylerde diyebiliriz, bunların ortaklaşa bilgi birikiminden varlığı anında cevaplar şeklinde aydınlanabilecek kudrette üstün özelliklerde bir duyusal özelliktir. Enerjetik yapısı en üstün ileri teknolojik bilgisayar sistemlerinden bile ileridir. Önemli olan bütün duyulardan elde ettiği bilgilerle dünya hayatında sizleri yeterince aydınlatabilmesidir ve bu konudaki engeller, aklını ve mantığını kullanmadan yaşamak eylemleri ile, cahil kalmak istekleri ile, bağnazlık gibi ve benzeri olumsuz eylemlerle kısıtlanmış olmasının daha da önüne geçilmiş şekilde bulunmaktadır.
Normalde sizlerin hayal ettiği her şeyi anında oluşturabilecek şekilde enerjetik bir gücü kendisinde barındırmaktadır. Mesela hayallerinizde bir gezegen yapın, işte dünya şartlarında olmasaydık zihinsel alanınızda yaptığınız bu gezegen bire bir gördüğünüz gibi oluşabilirdi ve bu gezegenin içeriğinin yapısını oluşturmakta zihin duyusal özelliğinizle ilgili olurdu.Sizin bilginiz dahilinde gezegeni yapılandırarak kullanımınıza sunardı. Bu aslında başka duyusal özelliklerinde kendi enerjetik özelliklerinde bulunabilen ancak oluşturma, yaratma, şekillendirme, yaşama şeklindeki oluşumlarla ilgili en iyi performansı gösteren enerjetik oluşumu zihin duyusal özelliği göstermektedir. Kimilerinin inandığı gibi eğer dünya bir simülasyon ise, o zaman bu bir varlığın zihin duyusal özelliğinin içerisinde yaşanan bir simülasyon olurdu. Bu özellikleri ile aynı zamanda bütün duyuları ile de bağ kurmasını sağlayan özelliklerdedir zihin duyusal özelliği ve felsefe, düşünsel beceriler, akıl ve mantık çalışmaları, zeka geliştirici uygulamalar, ve benzeri bir çok çalışma ile bu duyusal özelliğinizle daha çok temas edebilirsiniz.
Aynı zamanda herkesin zihin duyusal özelliğinin yapısı da birbirinden farklıdır. Bilgi ve tecrübelerinin imkanlarından kaynaklanan farklılıkların dışında birde zihinlerin olması gereken halinin ortaya çıkardığı farklılıklar bulunmaktadır. Zihinlerimiz asında oldukça duru olması ile ilgilidir. Zihinsel karışıklıklar, birbiri ardına durdurulamayan düşüncelerin oluşması, kısıtlanmış ve yapısı bozulmuş zihin duyusal özelliğinizle ilgilidir. Normalde zihin duru olmalıdır. Siz düşünmek istediğinizde düşünceler ve hayaller ortaya çıkmalıdır. Kendi kendine ortaya çıkan istemsiz düşünceler, sesler, hayaller tamamen zihin duyusal özelliğine edilmiş olumsuz müdahalelerden kaynaklanmaktadır. Ve bu müdahaleyi yapan etkende beyin olarak tanımlanır.
Beyin, bir görünüşü ifade ederek bazı duyular için araç olmanın yanı sıra zihin duyusal özelliğinin de olması gereken şekilde çalışmasını kısıtlayıcı ve düzensizlikler sağlayıcı şekilde bir yapılanmadır. Bu dünya hayatında olmamızın, kusurlu bedenler içinde olmamızın bir sonucu olarak bize yaşatılmaktadır. Bedenlerin ıstırap çekmesi gibi zihinlerimizde beyin tarafından olumsuz bir şekilde etkiler içinde kalmaktadır.Zihinlerinde düşüncelerini durduranları bir zamanlar ulvi varlıklar olarak isimlendirirlerdi, oysaki bu normalde bütün varlıkların kendi yapısal özelliğidir. Sürekli size bir şeyleri düşündürmeye çalıştıran bir yapı, kafatasınızın içinde bulunmaktadır ve bunun dışında da çevresel faktörler düşüncelerinizi oluşturmaya sebep olmaktadır. Yaşamın gerekliliği olarak çevremizden etkilenerek düşünmek ve düşünceleri oluşturmak durumundayız ancak takıntılar şeklinde, kurgular, istenmeden oluşan düşünceler, ardı ardına oluşan hayaller ve benzeri bir çok zihinsel sorun, zihin duyusal özelliğinin gerçek yapısına terstir. Varlığın isteğidir zihin duyusal özelliğinin çalışmasını sağlayan ve bu dünya şartlarındaki bedenlerimizde bu özelliklerimiz bizim isteklerimiz dışında gelişmesi için özellikle yapılandırılmıştır ve insanlık, bu gibi uygulamalar yüzünden oldukça zor bir durum içine sokulmuştur. Bu kadar karışık ve sorunları olan bir zihinde varlıklar hakikatleri bulmakla ilgili olarak çok büyük mücadeleler vermek zorunda kalmıştır.
Kendisine sorduğu sorunun binbir cevabını duyduğu zihninde aslında durum bilebildiği gerçek ne ise onun cevabının verilebilmesi şeklinde tezahür etmeliydi. Peki bu durum nasıl düzeltilir. Zihin duyusal özelliğinizin farkına vararak ve aslında sizi rahatsız eden düşüncelerin sizlere ait düşünceler olmadığını bilerek, onların tamamen içinizde bunları oluşturmakla ilgili özel bir yapılanmanın sebep olduğunu anlayarak zamanla ötelediğiniz bu düşünceler, bu beyinsel oluşumun etkileri, kendisini ve etkisini yitirecek derecede azalır ve gün gelir, hiç bir şey düşünmeden çok rahatça durabilirsiniz, sizi rahatsız eden düşünceler ve hayaller oluşmaz.
Beynin yapılanmasını bu şekilde oluşturmuş olmaları sizin onun çalışmasını değiştiremeyeceğiniz anlamına gelmez. Kim nasıl yapmış olursa olsun, beyinde size bağlı bir organ şeklinde bulunmaktadır ve yapısını tam olarak anlayarak gereken çalışmalarla sorunlarını yok edip, olması gereken zihinsel alan halinize kavuşabilirsiniz. İnsanlık, hakikati bulması, gerçekleri öğrenmesi konusunda en çok zihin duyusal özelliği kısıtlanarak engellenmiştir.Ancak bu gibi duyusal bilgilerden sonra zihin duyusal özelliğini yapılandıran ve kendi varlıksal özelliklerinin farkına varan insan için hakikat, zamanla istemesi ile ilgili kadar yakın olacaktır. Son olarak yeniden hatırlatmak gerekirse, sizi rahatsız eden, içeriğinden hoşnut olmadığınız bütün düşünceler ve hayallerin size ait olmadığını, bunu özellikle içinizde oluşturan olumsuz bir yapının olduğunu bilerek işe başlayın ve bu olumsuz yapıyı engelleyerek, öteleyerek zihin duyusal özelliğinizin duru haline zamanla kavuşun. Varlığı olumsuzluğa yönlendiren rahatsız düşünceler ve hayaller, düzensiz zihinsel çalışma, bunu yapan beyindir ve daha da fazlası varsa obsedörlerin tesirleri ve etkileridir. Varlıkları obsede etmek için en çok kullandıkları duyusal özellik zihin duyusal özelliğidir. Bu yolla varlıkların iradelerini ele geçirmeleri onlar için en kolay yöntemdir.
Ve beynin etkisi ile karışmış olan zihinsel düzeninizin bu olumsuz yapısını sonlandırmak ve gerçek zihnin duruluğuna ulaşmak ise size bağlıdır. Zihinler sizi zora sokacak şekilde değil, tamamen yaşamla ilgili olarak sizi aydınlatacak özelliklerde duyulardır.