Bir Anekdot: İyilikleri ve Kötülükleri Nasıl Ayırt Etmeliyiz?, İyi ve Kötü Ayrımı Felsefesi
İyilik demek sevgi demektir.
Sevgi ise insani, varlıksal erdemlerin bütününden oluşan güçtür demiştik ve iyilik dediğimizde işte bu erdemlerin uygulandığı zaman yaşananlardır, ortaya çıkanlardır yada bu erdemlerdir diyebiliriz. İyilik, sevgi bir düzenlilik, düzen, düzene neden olma halidir ve bu haliyle kötülüklerden kolaylıkla ayırt edilebilir. Kötülükler düzensizdir, düzensizlikler ortaya çıkarır, düzenleri bozar ve bu özellikleri ile kolayca fark edilebilmektedirler. Her iyiliğin içinde bir düzen, her kötülüğün içinde mutlaka bir düzensizlik vardır. Bu düzensizlik, tabii ki eşyaların simetrik olarak yerleri ile ilgili olanı değil, yaşamı desteklemesi anlamında bir düzen ve düzensizliktir.. Yani barış bir iyiliktir ve iki kişiyi barıştırmak, onların yaşamlarına uyum ve düzen getirecektir, çünkü barış olunca, sonrasında aralarındaki kırgınlıklar ve bunlara neden olan bütün olumsuzluklar unutulacak, affedilecek ve barış yapıldığı anlaşılacaktır. Dolayısı ile bu ifade bir düzenli uygulamayı temsil etmektedir. Küslük nedeni ile görüşmemeleri, normal yaşantılarında bir düzenin bozulmasına, aralarındaki bağın kopmasına neden olmuştur ve bu bağın iyiliği temsil eden arkadaşlık, dostluk yada aile gibi kavramları ifade etmesiyle düzeni de temsil ettiğini görebiliriz ve dahilin de küsmek, bu düzeni bozarak bir çok kavramı yok eder ve kötülüklerle ilgili olumsuz bir eylemdir diyebiliriz.
İnsanı ve varlıkları yücelten, iyilikle ilgili olan erdemleri, bu şekilde içeriğindeki ve uygulamalarındaki, sonuçları ve sebeplerindeki düzenleri ortaya çıkararak, insanı ve varlıkları erdemsel anlamda aşağılara çeken olumsuz eylemleri de, içeriğindeki ve uygulamalarındaki, sonuçlarındaki, sebeplerindeki düzensizlikleri ortaya çıkararak anlayabilirsiniz.