14 Aralık 2019 Cumartesi
Sinema: Görünmeyen Misafir - The Invisible Guest - Contratiempo - Adaletin Olmadığı Yerde Olan Bir Anne ve Babanın Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Görünmeyen Misafir - The Invisible Guest - Contratiempo
Oyuncular; Mario Casas, Bárbara Lennie, Ana Wagener
Yönetmen; Oriol Paulo
Tür; Suç, Polisiye, Psikoloji, Gerilim
Konusu; Film, yanında yasak ilişkisi varken trafik kazası geçirip bir insanın ölümüne neden olan Adrian isimli bir iş adamının, kaza sonucu ölen kişiyi saklaması ile gelişen olayları konu almaktadır.
Özeti; Adrian Doria, işinde çok başarılı olan ve yakın bir zamanda kariyeri için çok önemli girişimlerde bulunacak ve bir çocuğu olan evli bir iş adamıdır. Aynı zamanda yasak bir ilişki yaşadığı Laura isminde birde sevgilisi vardır. Film, Laura'nın bir otel odasında yanında Adrian varken öldürülmesi sonrasında Adrian'ın bu suçtan beraat etmek için Virginia Googman isimli bir ifade uzmanı avukat ile görüşmesiyle başlamaktadır. Virginia, Adrian'dan yaşanan her şeyi açık ve net bir şekilde anlatmasını isteyecek ve Adrian, yaşadığı olayları anlatmaya başlayacaktır.
Laura ile birlikte araba ile bir seyahat yapmak üzere olan çift, önlerinden bir geyik geçmesi nedeni ile karşıdan gelen araba ile çarpışarak kaza yapmak durumunda kalırlar ve bu kazanın polise bildirilmesi durumunda kendi ilişkilerinin ifşa olacağını düşündükleri için kaza sonucu diğer arabada ölen gencin cesedini yok etmeye karar verirler.
Daniel Garrido isimli bu genci arabanın bagajına yerleştirirler ve bu sırada yoldan geçen bir sürücü onlara yardıma ihtiyacı olup olmadığını soracak ve yoluna devam edecektir. Ardından Adrian, Daniel'in arabasını alarak çevredeki bir bataklığa gidecek ve bagajda Daniel'in henüz ölmemiş olan yaralı bedeni varken arabayı bataklığa atacaktır ve bu sırada kendi arabalarında bekleyen Laura, yanına yoldan geçen bir sürücünün gelmesi ile O'ndan yardım isteyecek ve birlikte arabanın tamir edilmesi için Tomas Garrido isimli bu adamın evine gideceklerdir.
Tomas, dışarıda araba ile ilgilenirken evde eşi ile çay içen Laura, öldürdükleri gencin bu ailenin çocuğu olduğunu anlayacak ve Daniel'in annesi Elvira Garrido'nun bu sırada Daniel'in cep telefonunu araması ile kendi cebinde bulunan cep telefonunu eve bırakacaktır ve hemen evden ayrılacaktır. Diğer tarafta baba Tomas ise arabada bir çakmak görmüştür ve bu çakmak sonrasında O'nun oldukça işine yarayacaktır. Evden ayrıldıktan sonra Adrian ile Laura buluşacak ve bir daha görüşmemek üzere ayrılma kararı alacaklar ancak Laura, geçen zaman içinde vicdan azabı çekecek ve Daniel'in ailesini arayarak gerçekleri onlara anlatacaktır.
Bir otel odasında buluşarak Adrian'a gerçekleri anlatan ve teslim olmaları gerektiğini söyleyen Laura'yı Adrian, kafasına bir süs eşyası vurarak öldürecek ve olay yerine gelen insanlar tarafından odadaki ses ve gürültü fark edilince, Adrian, kendisine zarar vererek odada başka biri varmış ve kaçmış süsü verip olayı kendi üzerinden atmaya çalışacaktır.
Ancak Laura'nın ölümünden tek sorumlu Adrian'dır ve güçlü ve zengin bir çevresi olması nedeni ile bir senaryo uydurarak suçu kendisinin üzerinden alınmasını sağlamaya çalışacaktır. Bunun üzerine Adrian'ın avukatı işinde çok iyi olan ve ifade konusunda uzman Virginia isimli bir avukat ile görüşecektir ve Adrian ile görüşmesi için randevu alacaktır. Ancak Adrian ve avukatını sürekli izlemekte olan Daniel'in babası Tomas ve annesi Elvira, Adrian'a hiç hayal edemeyeceği bir oyun oynayarak bütün suçlarını itiraf etmesini sağlayacaklardır. Çünkü Daniel'in ailesi Adrian'ın suçlu olduğunu bilmektedirler ancak ellerinde yeterince ispat olmadığı ve Adrian'ın güçlü bir çevresi olduğu için suçunu ispatlayamamışlardır.
Adrian, avukat Virginia ile buluşma anını beklediği sırada içeri giren ve filmin başından bu yana Adrian ile konuşan ve bütün suçlarını O'nu kurtarması ile ilgili yardımı olacağı için itiraf ettiren avukat Virginia, aslında kılık değiştirmiş şekilde, maskesi ve lensleri, yanında dinleme cihazları ile bulunan Daniel'in annesi Elvira'dır ve Adrian, bütün suçunu ayrıntılarına kadar itiraf ettikten sonra Daniel'in annesi ve babası amaçlarına ulaşırlar ve kaydettikleri bilgilerle Adrian'ın ceza almasını sağlarlar.
Aslında kaza yapıldığında Daniel'ı gizlemek, hala canlı olan Daniel'i bataklığa atmak, Laura'yı öldürmek, bunların hepsi Adrian'ın suçudur ve isteyerek yaptığı şeylerdir. Filmin başından bu yana farklı farklı senaryolarla avukatı kandırmaya çalışan Adrian, aslında işlenen suçun merkezindedir ve film tüm bunların anlaşılması ile son bulur.
Ancak filmin sonunda gerçekleri tam olarak öğrenebileceğiniz, filmin sonuna kadar bir çok farklı senaryo ile izleyicisini yanıltmayı başaran, oldukça etkili bir kurgusu olan ve bu yüzden izleyicisine heyecan dolu anlar yaşatan bir suç, polisiye ve psikolojik gerilim filmidir.
Oyuncular; Mario Casas, Bárbara Lennie, Ana Wagener
Yönetmen; Oriol Paulo
Tür; Suç, Polisiye, Psikoloji, Gerilim
Konusu; Film, yanında yasak ilişkisi varken trafik kazası geçirip bir insanın ölümüne neden olan Adrian isimli bir iş adamının, kaza sonucu ölen kişiyi saklaması ile gelişen olayları konu almaktadır.
Özeti; Adrian Doria, işinde çok başarılı olan ve yakın bir zamanda kariyeri için çok önemli girişimlerde bulunacak ve bir çocuğu olan evli bir iş adamıdır. Aynı zamanda yasak bir ilişki yaşadığı Laura isminde birde sevgilisi vardır. Film, Laura'nın bir otel odasında yanında Adrian varken öldürülmesi sonrasında Adrian'ın bu suçtan beraat etmek için Virginia Googman isimli bir ifade uzmanı avukat ile görüşmesiyle başlamaktadır. Virginia, Adrian'dan yaşanan her şeyi açık ve net bir şekilde anlatmasını isteyecek ve Adrian, yaşadığı olayları anlatmaya başlayacaktır.
Laura ile birlikte araba ile bir seyahat yapmak üzere olan çift, önlerinden bir geyik geçmesi nedeni ile karşıdan gelen araba ile çarpışarak kaza yapmak durumunda kalırlar ve bu kazanın polise bildirilmesi durumunda kendi ilişkilerinin ifşa olacağını düşündükleri için kaza sonucu diğer arabada ölen gencin cesedini yok etmeye karar verirler.
Daniel Garrido isimli bu genci arabanın bagajına yerleştirirler ve bu sırada yoldan geçen bir sürücü onlara yardıma ihtiyacı olup olmadığını soracak ve yoluna devam edecektir. Ardından Adrian, Daniel'in arabasını alarak çevredeki bir bataklığa gidecek ve bagajda Daniel'in henüz ölmemiş olan yaralı bedeni varken arabayı bataklığa atacaktır ve bu sırada kendi arabalarında bekleyen Laura, yanına yoldan geçen bir sürücünün gelmesi ile O'ndan yardım isteyecek ve birlikte arabanın tamir edilmesi için Tomas Garrido isimli bu adamın evine gideceklerdir.
Tomas, dışarıda araba ile ilgilenirken evde eşi ile çay içen Laura, öldürdükleri gencin bu ailenin çocuğu olduğunu anlayacak ve Daniel'in annesi Elvira Garrido'nun bu sırada Daniel'in cep telefonunu araması ile kendi cebinde bulunan cep telefonunu eve bırakacaktır ve hemen evden ayrılacaktır. Diğer tarafta baba Tomas ise arabada bir çakmak görmüştür ve bu çakmak sonrasında O'nun oldukça işine yarayacaktır. Evden ayrıldıktan sonra Adrian ile Laura buluşacak ve bir daha görüşmemek üzere ayrılma kararı alacaklar ancak Laura, geçen zaman içinde vicdan azabı çekecek ve Daniel'in ailesini arayarak gerçekleri onlara anlatacaktır.
Bir otel odasında buluşarak Adrian'a gerçekleri anlatan ve teslim olmaları gerektiğini söyleyen Laura'yı Adrian, kafasına bir süs eşyası vurarak öldürecek ve olay yerine gelen insanlar tarafından odadaki ses ve gürültü fark edilince, Adrian, kendisine zarar vererek odada başka biri varmış ve kaçmış süsü verip olayı kendi üzerinden atmaya çalışacaktır.
Ancak Laura'nın ölümünden tek sorumlu Adrian'dır ve güçlü ve zengin bir çevresi olması nedeni ile bir senaryo uydurarak suçu kendisinin üzerinden alınmasını sağlamaya çalışacaktır. Bunun üzerine Adrian'ın avukatı işinde çok iyi olan ve ifade konusunda uzman Virginia isimli bir avukat ile görüşecektir ve Adrian ile görüşmesi için randevu alacaktır. Ancak Adrian ve avukatını sürekli izlemekte olan Daniel'in babası Tomas ve annesi Elvira, Adrian'a hiç hayal edemeyeceği bir oyun oynayarak bütün suçlarını itiraf etmesini sağlayacaklardır. Çünkü Daniel'in ailesi Adrian'ın suçlu olduğunu bilmektedirler ancak ellerinde yeterince ispat olmadığı ve Adrian'ın güçlü bir çevresi olduğu için suçunu ispatlayamamışlardır.
Adrian, avukat Virginia ile buluşma anını beklediği sırada içeri giren ve filmin başından bu yana Adrian ile konuşan ve bütün suçlarını O'nu kurtarması ile ilgili yardımı olacağı için itiraf ettiren avukat Virginia, aslında kılık değiştirmiş şekilde, maskesi ve lensleri, yanında dinleme cihazları ile bulunan Daniel'in annesi Elvira'dır ve Adrian, bütün suçunu ayrıntılarına kadar itiraf ettikten sonra Daniel'in annesi ve babası amaçlarına ulaşırlar ve kaydettikleri bilgilerle Adrian'ın ceza almasını sağlarlar.
Aslında kaza yapıldığında Daniel'ı gizlemek, hala canlı olan Daniel'i bataklığa atmak, Laura'yı öldürmek, bunların hepsi Adrian'ın suçudur ve isteyerek yaptığı şeylerdir. Filmin başından bu yana farklı farklı senaryolarla avukatı kandırmaya çalışan Adrian, aslında işlenen suçun merkezindedir ve film tüm bunların anlaşılması ile son bulur.
Ancak filmin sonunda gerçekleri tam olarak öğrenebileceğiniz, filmin sonuna kadar bir çok farklı senaryo ile izleyicisini yanıltmayı başaran, oldukça etkili bir kurgusu olan ve bu yüzden izleyicisine heyecan dolu anlar yaşatan bir suç, polisiye ve psikolojik gerilim filmidir.
13 Aralık 2019 Cuma
Sinema: Tolkien - John Ronald Reuel Tolkien'in Hayatı... / Konusu, Özeti, Afişler
Tolkien - John Ronald Reuel Tolkien
Oyuncular; Nicholas Hoult, Lily Collins, Colm Meaney
Yönetmen; Dome Karukoski
Tür; Tarih, Dönem, Biyografi, Dram
Konusu; Film, Lord of The Rings serisi, The Hobbit, Silmarillion, Hurin'in Çocukları ve daha nice edebiyat dünyasına kazandırdığı önemli eserle tanınan J.R.R. Tolkien’ın hayatını konu almaktadır.
Özeti; İngiltere'nin Sarehole değirmeni bölgesinde çocukluğunu geçiren Tolkien, bir erkek kardeşi ve annesi ile birlikte yaşamaktadırlar. Ancak yaşadıkları maddi sıkıntı ve babalarının olmaması nedeni ile çok sevip büyüdükleri bu bölgeden taşınmak zorunda kalacaklar ve kilisenin de yardımları ile Birmingham'a yerleşecekler ancak kısa bir süre sonra hasta olan annelerini kaybedeceklerdir. Bu ölüm sonrasında onlarla sürekli ilgilenen peder Francis, J.R.R Tolkien ve kardeşi için bir koruyucu aile bulacak ve Tolkien, yalnız yaşayan ve yanında Edith isimli bir kızın daha kendisi gibi yetim olarak bulunduğu bayan Faulkner'in evinde yaşamaya başlayacaktır.
Ve Tolkien, artık Birmingham'da ki bir okulda eğitimine devam edecek ve geldiği gibi zekası ve üstün yeteneğini gösteren Tolkien'i, öncelerinde kıskanmaya başlayan okul öğrencileri arasından sonrasında bir ömür boyu birlikte zaman geçireceği en iyi dostları çıkacaktır.
Öğrenciler arasından Robert Gilson isimli biri ile aralarında olumsuz bir sürtüşme olunca okul müdürü aynı zamanda Robert'ın babası tarafından cezalandırılan Tolkien ve Robert, sürekli birlikte olmaları, her şeyi birlikte yapmaları ve bu vesile ile aralarındaki kırgınlığın gitmesi üzerine bir ceza alacaklardır. Bu olay sonrasında gittikçe yakınlaşmaya başlayan Tolkien ve Robert'ın aralarına Geoffrey Smith ve Cristopher Wiseman isimli iki öğrencide katılacaktır ve artık dördü hep birlikte takılmaya başlayacaklardır.
Samimiyet ve içtenlikle dolu olan bu dostluklarına bir anlam katmak isteyen arkadaşlar kendilerine Ç.K.B.C şeklinde bir grup ismi vereceklerdir ve kardeşten de öte bir ilgi ile bu grubun üyeleri birbirlerine bağlı olarak hayatlarına devam edeceklerdir. Hepside kendi ilgi alanlarına göre uzman olmak isteyen bu dört arkadaş, sanat ve felsefi konulara olan ilgilerinin yanında dünyayı değiştirmek gibi de hayalleri vardır. Aradan zaman geçecek, Tolkien ve arkadaşları büyüyecekler ve Oxford ve Cambridge Üniversitesi'nde okumak için hazırlıklara başlayacaklardır. Tolkin ise bu sırada bayan Faulkner'in evinde kendisi gibi yaşayan ve çok iyi piyano çalan Edith ile özel zamanlarda görüşmeye ve birbirlerinden hoşlanmaya başlayacaklardır.
Tolkien, aynı zamanda Edith ile bütün hayallerini paylaşmaktadır ve Edith'de bu konuda O'na önerilerde bulunmaktadır. Edith ise, bayan Faulkner'in evinde O'na piyano çalmaktan sıkılmış ve özgürlük hayalleri ile yaşayan bir kızdır. Tolkien ile Edith'in araları gün geçtikçe daha da yakınlaşmıştır ve artık birbirlerine aşık olmuşlardır.
Ancak Tolkien için bir engel ortaya çıkacaktır ve Oxford Üniversitesi'ne girebilmesi için Edith'den ayrılmak zorunda kalmak gibi bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Peder Francis, 21 yaşına gelene kadar Tolkien'den sorumlu kişidir ve bu zorunluluğu O'na peder getirmiştir. Tolkien, bu olay sonrasında Edith'i geride bırakarak Oxford'a gidecek ve arkadaşları ile eski bir otobüste içki içtikleri için Tolkien'in bursuna son verilecek ve ihraç edilecektir.
Bu olaylar yaşanırken aynı zamanda geride bıraktığı aşkı Edith'in de evlilik haberini duyan Tolkien, o gece üzüntüden kendisini içkiye verecek ve Oxford'un bahçesine kendi ürettiği lisan ile feryad edecektir. Bu feryadın içindeki hiç bir yerde duymadığı lisanı duyup merak eden prof. Joseph Wright, ertesi gün Tolkien ile konuşacak ve artık Tolkien'in ideali filoloji bölümünde okumak olacaktır. Filoloji bölüm hocası olan prof. Wright, Tolkien'den 5000 kelimelik sınav mahiyetinde bir makale yazmasını isteyecek ve bu makaleyi başarı ile bitiren Tolkien, sonunda filoloji bölümüne kabul edilecektir ancak kısa bir zaman sonra 1. Dünya Savaşı patlak verecektir.
Eli silah tutan bütün erkeklerin bu savaşa çağrıldığı dönemde Tolkien ve Ç.K.B.C üyesi olan diğer arkadaşları da savaşa katılacaklar ve bu savaşta Geoffrey Smith ve Robert Gilson ölecektir. Savaşa katılmadan önce Edith ile son kez buluşan ve aşkını itiraf eden Tolkien, savaş sırasında baygınlık geçirdiği yerden sonra kendine geldiğinde başında Edith'i görecektir ve diğer arkadaşlarının ölüm haberini alacaktır.
Yıllar sonrasında Edith ile Tolkien evlenecek, Tolkien, bir önsöz yazarak Geoffrey Smith'in şiirlerini kitap haline getirip, Geoffrey'in annesi sayesinde yayınlatacaktır. Son olarak Tolkien, çocukları ve eşi ile birlikte bir ormanlık alanda gezerken onlara Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi projelerindeki karakterlerden ve konularından bahsedecek, evine gittiğinde Hobbit'i kaleme almaya başladıktan sonra film son bulacaktır.
The Hobbit'in 1937'de basılmasıyla Tolkien'i dünyanın en büyük fantezi yazarlarından biri yapacak kariyeri başlamış oldu. Robert Quilter Gilson ve Geoffrey Bache Smith 1916'da ki Somme Muharebesi'nde hayatlarını kaybetti. Geoffrey'in annesi oğlunun şiirlerini ''Bahar Hasadı'' adlı bir koleksiyonda Tolkien'in önsözü ile yayınladı. Cristopher Wiseman savaştan sonra çok az beste yaptı ve 1987 yılına kadar yaşadı. Her ne kadar dostlukları eskisi gibi olmasa da John Ronald üçüncü çocuğuna Cristopher adını verdi. John Ronald Reuel Tolkien, Edith'den iki sene sonra 1973'te hayata gözlerini yumdu. Çiftin dört çocuğu vardı. Ortak mezar taşlarında Tolkien'in mitolojisinden Elfçe iki isim yazar. Biri bir Elf prensesinin ismi, diğeri de O'na aşık olan ölümlü bir adamın.
John Ronald Reuel Tolkien'in çocukluğundan başlayarak Hobbit'i kaleme alana kadar yaşadığı olayların konu edildiği, Tolkien'in aşkını, arkadaşlıklarını, ailesini ve savaş yıllarında çektiği zorlukları izleyeceğiniz bir tarihi, dönem ve biyografik dram filmidir.
Oyuncular; Nicholas Hoult, Lily Collins, Colm Meaney
Yönetmen; Dome Karukoski
Tür; Tarih, Dönem, Biyografi, Dram
Konusu; Film, Lord of The Rings serisi, The Hobbit, Silmarillion, Hurin'in Çocukları ve daha nice edebiyat dünyasına kazandırdığı önemli eserle tanınan J.R.R. Tolkien’ın hayatını konu almaktadır.
Özeti; İngiltere'nin Sarehole değirmeni bölgesinde çocukluğunu geçiren Tolkien, bir erkek kardeşi ve annesi ile birlikte yaşamaktadırlar. Ancak yaşadıkları maddi sıkıntı ve babalarının olmaması nedeni ile çok sevip büyüdükleri bu bölgeden taşınmak zorunda kalacaklar ve kilisenin de yardımları ile Birmingham'a yerleşecekler ancak kısa bir süre sonra hasta olan annelerini kaybedeceklerdir. Bu ölüm sonrasında onlarla sürekli ilgilenen peder Francis, J.R.R Tolkien ve kardeşi için bir koruyucu aile bulacak ve Tolkien, yalnız yaşayan ve yanında Edith isimli bir kızın daha kendisi gibi yetim olarak bulunduğu bayan Faulkner'in evinde yaşamaya başlayacaktır.
Ve Tolkien, artık Birmingham'da ki bir okulda eğitimine devam edecek ve geldiği gibi zekası ve üstün yeteneğini gösteren Tolkien'i, öncelerinde kıskanmaya başlayan okul öğrencileri arasından sonrasında bir ömür boyu birlikte zaman geçireceği en iyi dostları çıkacaktır.
Öğrenciler arasından Robert Gilson isimli biri ile aralarında olumsuz bir sürtüşme olunca okul müdürü aynı zamanda Robert'ın babası tarafından cezalandırılan Tolkien ve Robert, sürekli birlikte olmaları, her şeyi birlikte yapmaları ve bu vesile ile aralarındaki kırgınlığın gitmesi üzerine bir ceza alacaklardır. Bu olay sonrasında gittikçe yakınlaşmaya başlayan Tolkien ve Robert'ın aralarına Geoffrey Smith ve Cristopher Wiseman isimli iki öğrencide katılacaktır ve artık dördü hep birlikte takılmaya başlayacaklardır.
Samimiyet ve içtenlikle dolu olan bu dostluklarına bir anlam katmak isteyen arkadaşlar kendilerine Ç.K.B.C şeklinde bir grup ismi vereceklerdir ve kardeşten de öte bir ilgi ile bu grubun üyeleri birbirlerine bağlı olarak hayatlarına devam edeceklerdir. Hepside kendi ilgi alanlarına göre uzman olmak isteyen bu dört arkadaş, sanat ve felsefi konulara olan ilgilerinin yanında dünyayı değiştirmek gibi de hayalleri vardır. Aradan zaman geçecek, Tolkien ve arkadaşları büyüyecekler ve Oxford ve Cambridge Üniversitesi'nde okumak için hazırlıklara başlayacaklardır. Tolkin ise bu sırada bayan Faulkner'in evinde kendisi gibi yaşayan ve çok iyi piyano çalan Edith ile özel zamanlarda görüşmeye ve birbirlerinden hoşlanmaya başlayacaklardır.
Tolkien, aynı zamanda Edith ile bütün hayallerini paylaşmaktadır ve Edith'de bu konuda O'na önerilerde bulunmaktadır. Edith ise, bayan Faulkner'in evinde O'na piyano çalmaktan sıkılmış ve özgürlük hayalleri ile yaşayan bir kızdır. Tolkien ile Edith'in araları gün geçtikçe daha da yakınlaşmıştır ve artık birbirlerine aşık olmuşlardır.
Ancak Tolkien için bir engel ortaya çıkacaktır ve Oxford Üniversitesi'ne girebilmesi için Edith'den ayrılmak zorunda kalmak gibi bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Peder Francis, 21 yaşına gelene kadar Tolkien'den sorumlu kişidir ve bu zorunluluğu O'na peder getirmiştir. Tolkien, bu olay sonrasında Edith'i geride bırakarak Oxford'a gidecek ve arkadaşları ile eski bir otobüste içki içtikleri için Tolkien'in bursuna son verilecek ve ihraç edilecektir.
Bu olaylar yaşanırken aynı zamanda geride bıraktığı aşkı Edith'in de evlilik haberini duyan Tolkien, o gece üzüntüden kendisini içkiye verecek ve Oxford'un bahçesine kendi ürettiği lisan ile feryad edecektir. Bu feryadın içindeki hiç bir yerde duymadığı lisanı duyup merak eden prof. Joseph Wright, ertesi gün Tolkien ile konuşacak ve artık Tolkien'in ideali filoloji bölümünde okumak olacaktır. Filoloji bölüm hocası olan prof. Wright, Tolkien'den 5000 kelimelik sınav mahiyetinde bir makale yazmasını isteyecek ve bu makaleyi başarı ile bitiren Tolkien, sonunda filoloji bölümüne kabul edilecektir ancak kısa bir zaman sonra 1. Dünya Savaşı patlak verecektir.
Yıllar sonrasında Edith ile Tolkien evlenecek, Tolkien, bir önsöz yazarak Geoffrey Smith'in şiirlerini kitap haline getirip, Geoffrey'in annesi sayesinde yayınlatacaktır. Son olarak Tolkien, çocukları ve eşi ile birlikte bir ormanlık alanda gezerken onlara Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi projelerindeki karakterlerden ve konularından bahsedecek, evine gittiğinde Hobbit'i kaleme almaya başladıktan sonra film son bulacaktır.
The Hobbit'in 1937'de basılmasıyla Tolkien'i dünyanın en büyük fantezi yazarlarından biri yapacak kariyeri başlamış oldu. Robert Quilter Gilson ve Geoffrey Bache Smith 1916'da ki Somme Muharebesi'nde hayatlarını kaybetti. Geoffrey'in annesi oğlunun şiirlerini ''Bahar Hasadı'' adlı bir koleksiyonda Tolkien'in önsözü ile yayınladı. Cristopher Wiseman savaştan sonra çok az beste yaptı ve 1987 yılına kadar yaşadı. Her ne kadar dostlukları eskisi gibi olmasa da John Ronald üçüncü çocuğuna Cristopher adını verdi. John Ronald Reuel Tolkien, Edith'den iki sene sonra 1973'te hayata gözlerini yumdu. Çiftin dört çocuğu vardı. Ortak mezar taşlarında Tolkien'in mitolojisinden Elfçe iki isim yazar. Biri bir Elf prensesinin ismi, diğeri de O'na aşık olan ölümlü bir adamın.
John Ronald Reuel Tolkien'in çocukluğundan başlayarak Hobbit'i kaleme alana kadar yaşadığı olayların konu edildiği, Tolkien'in aşkını, arkadaşlıklarını, ailesini ve savaş yıllarında çektiği zorlukları izleyeceğiniz bir tarihi, dönem ve biyografik dram filmidir.
12 Aralık 2019 Perşembe
Sinema: Ma - İntikam Arzusu İle Dolu Psikopat Bir Kadın... / Konusu, Özeti, Afişler
Ma
Oyuncular; Octavia Spencer, Diana Silvers, Juliette Lewis
Yönetmen; Tate Taylor
Tür; Psikoloji, Gerilim, Korku
Konusu; Film, okul yıllarında yaşadığı kötü tecrübelerin etkisinden kurtulamamış Sue Ann ismindeki orta yaşlı bir kadının, kasabadaki gençlere yaşattığı gerilim yüklü olayları konu almaktadır.
Özeti; Maggie ve annesi Erica, Ohio eyaletine yeni taşınmışlardır. Annesi Erica'nın çocukluk yıllarını geçirdiği bu kasabada yeni hayatlarına başlayacaklar ve Maggie, okuldan Haley, Andy, Stu ve Darrel ismindeki öğrencilerle bir grup şeklinde takılmaya başlayacaklardır. Arabaları ile dışarı çıktıkları bir gün yaşları tutmadığı için alkol alamayacaklar ve marketin önünde bekleyip içeri giren yaşı tutan insanların almasını sağlamaya çalışacaklardır. Ancak hiç kimse onlara yardımcı olmayacaktır, ardından gelen Sue Ann dışında. Sue Ann, köpeği ile marketin önünden geçerken Maggie, O'ndan kendilerine içki almasını rica edecek ve Sue Ann, kabul edecek ve onlara içki alıp gönderecektir.
Gençler bir kayalık alanda içkilerini içerlerken bir ihbar üzerine polis gelecek ve ertesi gün yine Sue Ann, içkileri alacak ancak bu sefer kendi evinin altındaki bodrumda içmeleri için imkan sağlayacaktır. Gençler bu duruma çok sevinecek ve artık Sue Ann'in evinin bodrum katı onların parti yapma ve içki içme alanları olacaktır.
Bu olay sonrasında iyice duyulan bu mekana okuldan bir çok öğrenci gelmeye başlayacak ve Sue Ann, öğrencilerle birlikte eğlenceli partiler düzenlemeye başlayacaktır. Aynı zamanda Sue Ann'in Andy'e karşı bir ilgisi vardır, öğrenciler ise Sue Ann'e annecik lakabını takmışlardır.
Ve belirli bir zaman geçtikten sonra Sue Ann'in kolunda arkadaşlarının bilekliğini gören Haley ve Maggie, kendi takıları da kaybolduğu için onları Sue Ann'in almış olabileceğini düşünüp gizlice evine girecekler ve evde Sue Ann'in Genie isminde yürüme zorluğu çeken bir kızı olduğunu göreceklerdir. Aynı zamanda Sue Ann'in odasında herkesin fotoğrafları vardır ve bu durum onlar için çok tuhaf gelmiştir. Sue Ann, parti yapılırken herkese yukarıda olan evine girilmesini yasaklamıştır ve kızını herkesten gizlemiştir. Evde bu olanları gördükten sonra Sue Ann ile görüşmeme kararı alan Haley, bütün arkadaşlarına mesaj çekecek ve bu mesaj Sue Ann'e de gidecektir. Bu sırada Maggie ve Andy, çıkmaya başlayacak ve Andy'nin babası da arabasına takip cihazı taktırdığı için Andy'in sürekli olarak Sue Ann'in evine gittiğini fark edip, Sue Ann ile bir yerde buluşarak O'nu Andy'den uzak durması ile ilgili tehdit edecektir.
Andy'nin babası Ben, geçmişte Sue Ann ile aynı okulda okumuş ve Sue Ann'e çok kötü bir şaka yapmış olan bir adamdır ve Sue Ann, yıllardır bu olayın etkisini üzerinden atamamış ve psikolojisi bozulmuştur. Sue Ann, bu olaylar sırasında gençlere pankreas kanseri olduğu şeklinde bir yalan söyleyerek yeniden evine gelmeleri için ikna etmiştir ve son olarak bir arkadaşlarının doğum günü vesilesi ile Sue Ann'in evinde beş arkadaş buluşacaklardır. Haley, Andy, Asley, Stu ve Darrel.
Bu sırada Andy'nin Sue Ann'in evine geldiğini fark eden babası Ben, Sue Ann'in evine gelecek ve oğlunu ararken Sue Ann, O'na bir uyuşturucu enjekte edecek ve yatak odasına ellerinden kelepçeleyerek bağlayacaktır. Kendisine gelen Ben, geçmişte O'na yaptıkları için özür dilese de Sue Ann, aldırış etmeyecek ve Ben'in kolunu keserek yavaşça
ölmesine neden olacaktır.
Bu sırada bodrum katta olan gençlerin arasına evden gizlice kaçan Maggie'de gelmiştir ve Maggie, Sue Ann'in herkesin içkisine uyuşturucu kattığını ve bayıldığını görünce Sue Ann'in evine çıkmış, burada Ben'in cesedini gördükten sonra Sue Ann, O'nu da bayıltarak bodrum kattaki bütün gençlerle beraber boyunlarına bir tasma geçirerek bağlamıştır. Veterinerlik işinde çalışan Sue Ann, hayvanlar için kullanılan uyuşturucuları gençlere vermiştir ve sonrasında hepsine teker teker acı çektirerek ceza vermeye başlamıştır. Haley'in dudaklarını dikecek, Stu'nun göbeğine ütü basacak, Asley kaçmaya çalışınca kafasına ütü ile vuracak, kendine gelen Andy'nin O'nu oyaladığını görünce Andy'i bıçaklayacak ve son olarak Maggie'ye hepsi ile birlikte bir resim çektirecek ve Maggie'yi boğazındaki tasma ile asarak öldürmeye çalışacaktır.
Ancak bu sırada evde olan kızı Genie, Sue Ann'ın kafasına kürekle vurarak bayılmasına neden olacak ve diğerlerini kurtaracaktır. Bu sırada Meggie'nin de annesi Sue Ann'in evine gelecek ve kapalı olan bodrum kapısını açıp herkesi kurtaracaklardır. Ancak kendine gelen Sue Ann, kızı Genie'yi alıkoymaya çalışırken Maggie, Sue Ann'i bıçaklayacak ve çıkan karışıklıklar yüzünden yanmaya başlayan evin içinde Sue Ann, yatak odasındaki Ben'in cesedinin yanına uzanarak can verecektir. Böylelikle film son bulur.
Çocukluğunda yaşadığı kötü bir tecrübenin etkisinden kurtulamayınca psikopatlaşan orta yaşlı bir kadının yaşattığı gerilim dolu olaylara tanık olacağınız psikolojik gerilim ve korku filmidir.
Oyuncular; Octavia Spencer, Diana Silvers, Juliette Lewis
Yönetmen; Tate Taylor
Tür; Psikoloji, Gerilim, Korku
Konusu; Film, okul yıllarında yaşadığı kötü tecrübelerin etkisinden kurtulamamış Sue Ann ismindeki orta yaşlı bir kadının, kasabadaki gençlere yaşattığı gerilim yüklü olayları konu almaktadır.
Özeti; Maggie ve annesi Erica, Ohio eyaletine yeni taşınmışlardır. Annesi Erica'nın çocukluk yıllarını geçirdiği bu kasabada yeni hayatlarına başlayacaklar ve Maggie, okuldan Haley, Andy, Stu ve Darrel ismindeki öğrencilerle bir grup şeklinde takılmaya başlayacaklardır. Arabaları ile dışarı çıktıkları bir gün yaşları tutmadığı için alkol alamayacaklar ve marketin önünde bekleyip içeri giren yaşı tutan insanların almasını sağlamaya çalışacaklardır. Ancak hiç kimse onlara yardımcı olmayacaktır, ardından gelen Sue Ann dışında. Sue Ann, köpeği ile marketin önünden geçerken Maggie, O'ndan kendilerine içki almasını rica edecek ve Sue Ann, kabul edecek ve onlara içki alıp gönderecektir.
Gençler bir kayalık alanda içkilerini içerlerken bir ihbar üzerine polis gelecek ve ertesi gün yine Sue Ann, içkileri alacak ancak bu sefer kendi evinin altındaki bodrumda içmeleri için imkan sağlayacaktır. Gençler bu duruma çok sevinecek ve artık Sue Ann'in evinin bodrum katı onların parti yapma ve içki içme alanları olacaktır.
Bu olay sonrasında iyice duyulan bu mekana okuldan bir çok öğrenci gelmeye başlayacak ve Sue Ann, öğrencilerle birlikte eğlenceli partiler düzenlemeye başlayacaktır. Aynı zamanda Sue Ann'in Andy'e karşı bir ilgisi vardır, öğrenciler ise Sue Ann'e annecik lakabını takmışlardır.
Ve belirli bir zaman geçtikten sonra Sue Ann'in kolunda arkadaşlarının bilekliğini gören Haley ve Maggie, kendi takıları da kaybolduğu için onları Sue Ann'in almış olabileceğini düşünüp gizlice evine girecekler ve evde Sue Ann'in Genie isminde yürüme zorluğu çeken bir kızı olduğunu göreceklerdir. Aynı zamanda Sue Ann'in odasında herkesin fotoğrafları vardır ve bu durum onlar için çok tuhaf gelmiştir. Sue Ann, parti yapılırken herkese yukarıda olan evine girilmesini yasaklamıştır ve kızını herkesten gizlemiştir. Evde bu olanları gördükten sonra Sue Ann ile görüşmeme kararı alan Haley, bütün arkadaşlarına mesaj çekecek ve bu mesaj Sue Ann'e de gidecektir. Bu sırada Maggie ve Andy, çıkmaya başlayacak ve Andy'nin babası da arabasına takip cihazı taktırdığı için Andy'in sürekli olarak Sue Ann'in evine gittiğini fark edip, Sue Ann ile bir yerde buluşarak O'nu Andy'den uzak durması ile ilgili tehdit edecektir.
Andy'nin babası Ben, geçmişte Sue Ann ile aynı okulda okumuş ve Sue Ann'e çok kötü bir şaka yapmış olan bir adamdır ve Sue Ann, yıllardır bu olayın etkisini üzerinden atamamış ve psikolojisi bozulmuştur. Sue Ann, bu olaylar sırasında gençlere pankreas kanseri olduğu şeklinde bir yalan söyleyerek yeniden evine gelmeleri için ikna etmiştir ve son olarak bir arkadaşlarının doğum günü vesilesi ile Sue Ann'in evinde beş arkadaş buluşacaklardır. Haley, Andy, Asley, Stu ve Darrel.
Bu sırada Andy'nin Sue Ann'in evine geldiğini fark eden babası Ben, Sue Ann'in evine gelecek ve oğlunu ararken Sue Ann, O'na bir uyuşturucu enjekte edecek ve yatak odasına ellerinden kelepçeleyerek bağlayacaktır. Kendisine gelen Ben, geçmişte O'na yaptıkları için özür dilese de Sue Ann, aldırış etmeyecek ve Ben'in kolunu keserek yavaşça
ölmesine neden olacaktır.
Bu sırada bodrum katta olan gençlerin arasına evden gizlice kaçan Maggie'de gelmiştir ve Maggie, Sue Ann'in herkesin içkisine uyuşturucu kattığını ve bayıldığını görünce Sue Ann'in evine çıkmış, burada Ben'in cesedini gördükten sonra Sue Ann, O'nu da bayıltarak bodrum kattaki bütün gençlerle beraber boyunlarına bir tasma geçirerek bağlamıştır. Veterinerlik işinde çalışan Sue Ann, hayvanlar için kullanılan uyuşturucuları gençlere vermiştir ve sonrasında hepsine teker teker acı çektirerek ceza vermeye başlamıştır. Haley'in dudaklarını dikecek, Stu'nun göbeğine ütü basacak, Asley kaçmaya çalışınca kafasına ütü ile vuracak, kendine gelen Andy'nin O'nu oyaladığını görünce Andy'i bıçaklayacak ve son olarak Maggie'ye hepsi ile birlikte bir resim çektirecek ve Maggie'yi boğazındaki tasma ile asarak öldürmeye çalışacaktır.
Çocukluğunda yaşadığı kötü bir tecrübenin etkisinden kurtulamayınca psikopatlaşan orta yaşlı bir kadının yaşattığı gerilim dolu olaylara tanık olacağınız psikolojik gerilim ve korku filmidir.
11 Aralık 2019 Çarşamba
Sinema: Kıyamet Gecesi - Vanishing on 7th Street - İnsanlığı Yok Eden Karanlık Bir Güç... / Konusu, Özeti, Afişler
Kıyamet Gecesi - Vanishing on 7th Street
Oyuncular; Hayden Christensen, Thandie Newton, John Leguizamo
Yönetmen; Brad Anderson
Tür; Post Apokaliptik, Gizem, Gerilim, Korku
Konusu; Film, aniden gelen bir karanlık sonrasında yok olan bütün insanların arasından geriye kalan bir grup insanın yaşadığı gizem ve gerilim dolu anları konu almaktadır.
Özeti; Detroit kentinde her şey olduğu gibi ilerlerken bir gece birden elektrikler kesilecek ve hemen akabinde yeniden gelen elektrik sonrasında görülecektir ki, insanlar yok olmuştur ve her yerde içi boş elbiseleri vardır. Bir şey insanları yok etmiştir ve geriye sadece eşyaları kalmıştır. Bu sırada bir sinemada olan Paul, kafasında pilli bir lamba olduğu için bu yok oluştan kurtulacak, Luke uyurken çevresinde mumlar yandığı için, Rosemary ise bu sırada sigarasını yakmak için kullandığı çakmağın verdiği ışık yüzünden yok olmaktan kurtulacak ve hepsi kendilerine neler olduğunu anlamaya çalışırken insanları yok eden bu karanlık içindeki varlıklarla gerilim ve korku dolu anlar yaşadıktan sonra 7. caddedeki bir barda bir araya gelmeyi başaracaklardır.
Önce bara Luke gelecek ve içeride James isimli bir çocuğu görecektir. Barın ışıkları içerideki bir jeneratör sayesinde yanmaktadır ve James, bardan ayrılmış olan annesini beklemektedir.
Sonrasında bu felakette çocuğunu kaybetmiş olan Rosemary, bara gelecek ve ardından hepsi dışarıdan sinemacı Paul'un yardım seslerini duyacaklardır. Paul'a yardım ederek bara getirecekler ve O'nun karanlığın içinden bazı varlıklar tarafından çekildiğini ve onlarla ettiği mücadele sonunda kendisini güneş enerjisi ile ışık veren bir durağın içinde bulduğunu anlatacaktır.
Dünya artık eskisi gibi bir yer olmaktan çıkmıştır. Gündüzler çok kısa geceler ise çok uzun sürmektedir. Çevrede karanlık bir gölge dolaşmaktadır ve bu gölge bütün ışıkları yok ettiği gibi ışıksız kalan insanları da yok etmektedir. Karanlık gölge elektronik aletleri ve arabaları bozmuş, insanların ışıksız kalması için her şeyi yapmıştır. Barın içinde bir araya gelen bu dört kişi sonrasında jeneratörün enerjisinin bitmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Bu sıralarda peşlerindeki karanlık gölge ile aksiyon ve gerilim dolu bir çok an yaşadıktan sonra Luke, bara gelirken gördüğü bir arabanın çalıştığını ancak jeneratörden aküsüne enerji verilmesi gerektiğini söyleyecektir. Bunun üzerine yaralı olan Paul ve O'na bakması için James, barda kalırken Luke ve Rosemary'de ellerinde son ışık veren aletlerle dışarı çıkıp çalışan arabayı peşlerindeki karanlık gölgelerden kaçarken iterek barın önüne getirmeye çalışacaklardır.
Bu sırada elinde fener olan küçük bir kız görecekler ancak kız onlardan kaçacaktır. Sonrasında ellerindeki ışıklı aletler bozulmaya başlayınca ışıksız kalacaklar, bunu fırsat bilen gölge varlıklardan benzin ile oluşturdukları bir meşale sayesinde kurtulacaklardır.
Bu sırada Rosemary, gölge varlıkların kendisini kaybolan çocuğunun sesi ile çağırdığını görünce hiç umursamadan karanlığın içine girecek ve yok olacaktır. Bu durumu gören Luke, arabayı tek başına iterek bara gitmeye çalışacak ancak barın içinde ise gölge varlıklar Paul'u da yok etmiştir ve ardından James'i de yakalayacakları sırada Luke, içeri girecek ve James ile birlikte arabanın aküsüne enerji vererek kaçmayı başaracaklardır.
Çalışan arabanın farları yanınca oluşan ışık yüzünden onlara yaklaşamayan gölge varlıklar, arabanın kaputunu kapatmak için aşağıya inen Luke'dan sonra James'in bir kilise görerek ve annesinin orada olduğunu düşünüp kiliseye girmeye çalışması ile yeniden peşlerine takılacaktır. Ancak Luke, arabaya binerek uzaklaşacak ve sonrasında geri dönüp James'e yardımcı olmak isteyecektir. James ise, kilisenin içinde annesini gördüğünü sanmaktadır ve tam gölge varlıklar James'i yok edecekken kiliseye araba ile giren Luke O'nu kurtaracaktır ancak sonrasında gölge varlıklar Luke'ı yakalayacaklardır ve Luke, yok olacaktır.
Bunun üzerine yalnız kalan James, kilisenin içindeki yanan mumların arasına girecek ve O'nu yine gölge varlıklardan bu seferde herkesten kaçan ve tek başına yaşamayı ve gölge varlıklarla mücadele etmeyi başarmış Briana isimli küçük kız kurtaracaktır.
Ve akabinde güneş doğacak, Brina ile James yolda gördükleri bir atın üzerine binerek yol almaya başlayacaklardır.
Ancak kısa bir zaman sonra güneş batacak ve ellerindeki feneri yakarak atın üzerinde giden James ve Briana'nın bu görüntülerinden sonra film son bulacaktır.
Neden olduğu ve nasıl geldiği bilinmeyen karanlık gölge varlıklar tarafından insanlığın yok edilişinin ve geriye kalan bir grup insanın bu varlıklarla verdikleri mücadelelerin konu edildiği, aksiyon ve heyecan dolu sahnelerin olduğu, post apokaliptik, gizem, gerilim ve korku filmidir.
Oyuncular; Hayden Christensen, Thandie Newton, John Leguizamo
Yönetmen; Brad Anderson
Tür; Post Apokaliptik, Gizem, Gerilim, Korku
Konusu; Film, aniden gelen bir karanlık sonrasında yok olan bütün insanların arasından geriye kalan bir grup insanın yaşadığı gizem ve gerilim dolu anları konu almaktadır.
Özeti; Detroit kentinde her şey olduğu gibi ilerlerken bir gece birden elektrikler kesilecek ve hemen akabinde yeniden gelen elektrik sonrasında görülecektir ki, insanlar yok olmuştur ve her yerde içi boş elbiseleri vardır. Bir şey insanları yok etmiştir ve geriye sadece eşyaları kalmıştır. Bu sırada bir sinemada olan Paul, kafasında pilli bir lamba olduğu için bu yok oluştan kurtulacak, Luke uyurken çevresinde mumlar yandığı için, Rosemary ise bu sırada sigarasını yakmak için kullandığı çakmağın verdiği ışık yüzünden yok olmaktan kurtulacak ve hepsi kendilerine neler olduğunu anlamaya çalışırken insanları yok eden bu karanlık içindeki varlıklarla gerilim ve korku dolu anlar yaşadıktan sonra 7. caddedeki bir barda bir araya gelmeyi başaracaklardır.
Önce bara Luke gelecek ve içeride James isimli bir çocuğu görecektir. Barın ışıkları içerideki bir jeneratör sayesinde yanmaktadır ve James, bardan ayrılmış olan annesini beklemektedir.
Sonrasında bu felakette çocuğunu kaybetmiş olan Rosemary, bara gelecek ve ardından hepsi dışarıdan sinemacı Paul'un yardım seslerini duyacaklardır. Paul'a yardım ederek bara getirecekler ve O'nun karanlığın içinden bazı varlıklar tarafından çekildiğini ve onlarla ettiği mücadele sonunda kendisini güneş enerjisi ile ışık veren bir durağın içinde bulduğunu anlatacaktır.
Dünya artık eskisi gibi bir yer olmaktan çıkmıştır. Gündüzler çok kısa geceler ise çok uzun sürmektedir. Çevrede karanlık bir gölge dolaşmaktadır ve bu gölge bütün ışıkları yok ettiği gibi ışıksız kalan insanları da yok etmektedir. Karanlık gölge elektronik aletleri ve arabaları bozmuş, insanların ışıksız kalması için her şeyi yapmıştır. Barın içinde bir araya gelen bu dört kişi sonrasında jeneratörün enerjisinin bitmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Bu sıralarda peşlerindeki karanlık gölge ile aksiyon ve gerilim dolu bir çok an yaşadıktan sonra Luke, bara gelirken gördüğü bir arabanın çalıştığını ancak jeneratörden aküsüne enerji verilmesi gerektiğini söyleyecektir. Bunun üzerine yaralı olan Paul ve O'na bakması için James, barda kalırken Luke ve Rosemary'de ellerinde son ışık veren aletlerle dışarı çıkıp çalışan arabayı peşlerindeki karanlık gölgelerden kaçarken iterek barın önüne getirmeye çalışacaklardır.
Bu sırada elinde fener olan küçük bir kız görecekler ancak kız onlardan kaçacaktır. Sonrasında ellerindeki ışıklı aletler bozulmaya başlayınca ışıksız kalacaklar, bunu fırsat bilen gölge varlıklardan benzin ile oluşturdukları bir meşale sayesinde kurtulacaklardır.
Bu sırada Rosemary, gölge varlıkların kendisini kaybolan çocuğunun sesi ile çağırdığını görünce hiç umursamadan karanlığın içine girecek ve yok olacaktır. Bu durumu gören Luke, arabayı tek başına iterek bara gitmeye çalışacak ancak barın içinde ise gölge varlıklar Paul'u da yok etmiştir ve ardından James'i de yakalayacakları sırada Luke, içeri girecek ve James ile birlikte arabanın aküsüne enerji vererek kaçmayı başaracaklardır.
Çalışan arabanın farları yanınca oluşan ışık yüzünden onlara yaklaşamayan gölge varlıklar, arabanın kaputunu kapatmak için aşağıya inen Luke'dan sonra James'in bir kilise görerek ve annesinin orada olduğunu düşünüp kiliseye girmeye çalışması ile yeniden peşlerine takılacaktır. Ancak Luke, arabaya binerek uzaklaşacak ve sonrasında geri dönüp James'e yardımcı olmak isteyecektir. James ise, kilisenin içinde annesini gördüğünü sanmaktadır ve tam gölge varlıklar James'i yok edecekken kiliseye araba ile giren Luke O'nu kurtaracaktır ancak sonrasında gölge varlıklar Luke'ı yakalayacaklardır ve Luke, yok olacaktır.
Bunun üzerine yalnız kalan James, kilisenin içindeki yanan mumların arasına girecek ve O'nu yine gölge varlıklardan bu seferde herkesten kaçan ve tek başına yaşamayı ve gölge varlıklarla mücadele etmeyi başarmış Briana isimli küçük kız kurtaracaktır.
Ve akabinde güneş doğacak, Brina ile James yolda gördükleri bir atın üzerine binerek yol almaya başlayacaklardır.
Ancak kısa bir zaman sonra güneş batacak ve ellerindeki feneri yakarak atın üzerinde giden James ve Briana'nın bu görüntülerinden sonra film son bulacaktır.
Neden olduğu ve nasıl geldiği bilinmeyen karanlık gölge varlıklar tarafından insanlığın yok edilişinin ve geriye kalan bir grup insanın bu varlıklarla verdikleri mücadelelerin konu edildiği, aksiyon ve heyecan dolu sahnelerin olduğu, post apokaliptik, gizem, gerilim ve korku filmidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)