Sinema: Gece Dünya'yı Yuttuğunda - La nuit a dévoré le monde - The Night Eats the World - Paris'te Yaşanan Zombi Salgını Sonrasında Hayatta Kalmaya Çalışan Sam'in Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler

Gece Dünya'yı Yuttuğunda - La nuit a dévoré le monde - The Night Eats the World

Oyuncular; Anders Danielsen Lie, Golshifteh Farahani, Denis Lavant
Yönetmen; Dominique Rocher
Tür; Dram, Gerilim, Korku

Konusu; Film, Paris'te birdenbire insanların zombiye dönüşmesi sonrasında hayatta kalan Sam'ın yaşadığı gerilim dolu anları konu almaktadır.

Özeti; Sam, kız arkadaşı Fanny'in parti verdiği gece evine gitmiştir ve O'nda olan kasetlerini almak istemektedir. Partide biraz zaman geçirmek zorunda kalan Sam, kasetleri bulunduğu odaya gidecek ve burada kasetleri ararken burnu kanayınca, bulduğu bir koltuğa yaslanacak ve burada uyuya kalacaktır. Uyuduğu sırada parti alanından çığlık sesleri gelmiştir ama Sam, uyanmamıştır. Sabah olunca uyanan Sam, kaset kutusunu alarak odadan çıktığında evin darmadağın ve her yerin kan olduğunu görecektir. Eline kendini savunmak için bir eşya alan Sam, kapıdan dışarı çıkarken Fanny'in yanında bir kız ile merdivenlerde oturduğunu görecek ve O'na seslendiğinde, yüzünü dönen Fanny'in bir zombi olduğunu ve kendisine saldırdığını görecektir. 

Kapıyı kapatarak kendisini koruyan Sam, camdan aşağı baktığında sokaklarında aynı şekilde kan ve darmadağın olduğunu görecek, aynı zamanda karşı binadan çıkan insanlara saldıran zombileri izleyecektir. 

Bunun üzerine evdeki eşyaları karıştırdığında insanların telefonlarına ulaşacak ve zombilerle ilgili görüntüleri izleyecek, sonrasında çatıya çıkıp tüm şehrin bir yok oluş yaşadığını görecektir. Etrafta kimseler yoktur, sokaklar bomboş ve kan doludur. Ve böyle geçen zaman sonrasında bulunduğu evde kalmaya karar veren Sam, aynı binada başka insanların intihar ettiğini görecek ve dairelerin arasından geçiş yolları açarak diğer dairelere girecek ve yemek arayacaktır. 

Bu sırada bir silah bulacak ve apartmanı dolaşmaya başlayacak, dış kapıyı kapatacaktır. Tüm Paris, zombileşmiş şekildedir ve Sam, yaşam mücadelesi vermeye başlamıştır. Kapıcı dairesinden bütün dairelerin anahtarını alan Sam, teker teker elindeki tüfek ile daireleri dolaşacak, içeride zombi olanları işaretleyecek ve yiyecek arayacaktır. Günleri bu şekilde apartmanın içinde geçen Sam, oldukça fazla yiyecek toplamıştır ve kendisine ait dairenin içinde bu felaketin sona ermesini beklemektedir. Haftalarca bu şekilde dairesinde bekleyen Sam, dairenin içini temizleyecek, düzenleyecek ve zamanını bu şekilde müzikle ilgilenerek geçirecektir. Aşağıdaki katta bulunan ölü insanların cesetleri kokunca onları ceset torbasına koyarak, evli olan bu çifti kendi yataklarına yatıracaktır ve cenazelerine saygılı davranacak şekilde düzenleme yapacaktır. 

Sonrasında suyu da kesilen Sam, çatıya su kapları koyacak ve yağan yağmurdan faydalanacaktır. Bu süreçte ailesine de ulaşamayan Sam, asansöre kapattığı bir zombi ile dostluk kurmaya ve onunla konuşmaya başlayacaktır. 

Can sıkıntısından dışarıdaki zombilere boya tabancası ile ateş edecek, geri kalan zamanlarında spor yapacaktır. Bu sıralarda dışarıyı gözlerken bir kedi görecek ve onu eve alarak dost olmayı isteyecektir ve bunun için dışarı çıkacak, kediyi eve çağıracak ama gelmeyen kedinin peşinden gidince, zombilerin saldırısına uğrayacaktır ve son anda eve girmeyi başaracaktır. Zombiler sese duyarlıdır ve yüksek ses çıkan her yere tepki vermektedirler. Ve Sam, bu saldırı sırasında yara almıştır ancak bu yara O'nun zombileşmesine neden olmamıştır. 

Ve ertesi günlerde içki içtiği bir sırada sinir krizine girecek, asansördeki zombi Alfred ile kavga edip yüksek sesle trompet çalacak ve bütün zombileri apartmanın çevresine toplayacaktır. Sonraki gece uyurken birden evin içinden sesler duyacak, kendi uyuduğu odasına doğru gelen ayak seslerini zombi sanan Sam, kapının arkasından saçmalı tüfeği ile ateş edecek ve aslında bir insanı yaraladığını fark edecektir. Eve yemek aramaya gelen Sarah isminde bir kızdır ve Sam, O'nu yaralı görünce alelacele tedavi edecek ve acıdan bayılan Sarah, sonrasında kendisine gelecektir. Kendisine gelen Sarah ile konuşacaklar ve bir gezgin olarak yaşayan Sarah, uzun süre evlerde kalınmadığını söyleyecek ve Sam'in yanından ayrılmak isteyecektir. Ve Sam'in de kendisi ile gelmesini isteyecek ancak Sam, ısrarla burada kalmalarını önerecek ancak Sarah, zombilerin er yada geç eve gireceklerini söyleyecektir. 

Sarah'ın dışarıda bir yerlerde bir kamp bulabileceği ümidi vardır. Ancak bu sırada Sarah'ın kendisini odaya kapattığını düşünen Sam, Sarah'ın odadan çıkmasını isterken aslında Sarah'ın ilk yaralandığında öldüğünü ve Sarah diye konuştuğu kişinin bir halüsinasyon olduğunu anlayacaktır. 

Bunun üzerine Sarah'ın halüsinasyonu ile konuştuğu gitme fikrine uyacak ancak öncesinde asansördeki Alfred isimli zombiyi kendi evine götürecek ve bu sırada apartmanda yangın çıkacak ve yangın alarmı yüzünden apartmana zombiler girecektir. Bunu gören Sam, sürü ile gelen zombilerden kaçamayacak ve asansör boşluğundan evine çıkacaktır. 

Ancak zombiler peşini bırakmayacak ve yangının dumanından faydalanarak sessizce zombilerin arasından geçerek çatıya çıkacak ve hazırladığı ip ile karşı binaya geçmeye çalışacaktır. Zombilerin gelmesi ile kendisine ipi bağlayan Sam, aşağı atlayacak ve karşı binaya çarpınca baygınlık geçirecek ancak kısa bir süre sonra kendisine gelecek ve apartmanın çatısına çıktığında, bütün çatılarda yağmur suyunu doldurmak için insanların yerleştirdiği kapları görecek ve film böylelikle son bulacaktır.

Bir zombi salgını sırasında tek başına hayatta kalmaya çalışan Sam'in yaşadığı anlara tanık olacağınız dram, gerilim ve korku filmidir.