Sevgi Yasakları: Kaba Davranmak Nedir?, Kırıcı Olmak Nedir?, Kaba Davranışın ve Kırıcı Davranışların Zararları, Kaba Davranışın ve Kırıcı Davranışların Felsefi Tanımı
Kaba davranmak, kibar olmanın zıt anlamlısı olarak yerini alır. Çevresindekileri umursamadan onların rahatsız olacağını hiç düşünmeden, kendince rahat davranarak onları rahatsız etmek ve birde bunu fark ettikten sonrada özür dilememek gibi örneklerde anlatılan davranış biçiminin adı kaba davranmaktır. Kırıcı sözler kullanmak kaba davranmaktır. Rahatsız edici her hareket kaba davranmaktır. Karşıdaki varlığa kabaca ve kırıcı gelecek olan hareketlerde bilerek ve isteyerek, farkında olarak bulunmak yasaktır.
Kaba davranmak, kibar olmanın tersi olarak yaşadığımız zaman ve gelişim seviyesine göre bilinen bir olumsuz eylemdir ve medeni şekilde iletişim hali olarak kibarca davranışlar bulunmaktadır ve bu kibarlık hali, artık böyle bir zamanda bir çok yayında, sanatta, alanda kullanılmaktadır ve kibar olmak ve kaba olmak kavramları açık ve seçik bir şekilde bilinmektedir. Bir kişi karşısındakine kaba davranmak halinde bulunduğu zaman karşısındaki kişi bundan rahatsız olur, O'nun bu rahatsızlığı kabalığı açığa çıkaran bir durum olur.
Aslında her hangi bir durum yaşanmadan da kullanılan kelimelerin, cümlelerin, hareketlerin anlamları da bunu belirler ancak kişilere göre değişen kabalık ve incelik kavramları, ilgili alanlar söz konusu iken, o ilgili alanların anlayışlarına göre değerlendirilir ve diğerini rahatsız eden bütün davranış biçimleri, sevgiyle uyumlu olmayan, aksine olumsuz eylemleri çağrıştıran ve onaylar gibi bir izlenim bırakan davranışlar, hareketler, sözler kabalık şeklinde yorumlanabilir. Toplumsal alanlarda bilinen belirli kurallar vardır ve bunlara uyarak kaba davranmanın önüne geçmiş oluruz.Mesela, yüksek ses kimileri için sesin içeriğinin bile ne olduğu önemli olmadan rahatsız edici olabilme ihtimali olan bir durumdur ve böyle genel bir durum rahatsız edici olabiliyorken, topluluklar içinde her hangi bir durumda yüksek ses çıkarmak kaba davranmaktır ve bu yüksek sesi sadece kendisi duyuyor ise ancak kabalık olarak sayamayız. Ve bu yüksek sesi duyan herkesin fikrini alamayacağı için bundan rahatsız olan bir kişi bile olsa bunu yapmamalı, kaba davranan olmamalı ve o yüksek sesi kullanmamalıdır.
Yaptığımız her harekette bunu benden başkaları da yaşayacak mı, tanık olacak mı, görecek mi, duyacak mı şeklinde bir gözlemleme ile başkaları tarafından sizin yaptıklarınızın kabaca algılanmamasını sağlayabilirsiniz. Bence kabaca değil bu... yorumu yanlıştır, bu konunun sencesi ile yola çıkılmaz, başkalarınca ne olduğu önemlidir. Herkes bu konuda başkalarını düşünmelidir ve rahatsız ediciliği en aza indirgemiş şekilde bir yaşam halini yapılandırmalıdır kendinde...Burada bahsedilen mecburi olmak durumunda bulunduğumuz hallerin kimilerine kaba ve kırıcı gelmesi algısının dışındadır, mesela yolda çamura düşmüştür ve çok kötü görünüyordur ve etrafa çamur sıçratıyordur... Bu O'nun suçu değildir.
Elimizden geldiğinin en iyisini yapmak, her uygulama için gereken çaba budur...
Kaba davranmak eksik dil bilgisi sonucu verilemeyen cevaplarda yada zorunlu cahillik sonucu anlaşılamayan olaylarda, konuşmalarda olmaz, bu gibi durumlar zaten kendisinin masum olduğunu ispatlar.
Bir yerde gülüşlerine bile özen gösteren ve bulunduğu alanlarda her hangi bir şeye zarar vermemek için her daim dikkatli davranan, kelimelerini de bu şekilde özenle seçen ve incelik içeren cümleler kurduğu için bir kabalık halinde bulunmayan, bunu toplumsal alanlarda yaşamanın bir zorunluluğu olmasından sonra benimsediği için yaşatan biri olsun...Diğer tarafta kendi uslubunu hiç değiştirmeden herkesle her şekilde aynı tonla ve cümlelerle konuşan, ben olduğum gibiyim beni beğenen böyle beğensin gibi yersiz bir felsefeye kendisini adamış, toplumsal olarak yaşanan bu alanlarda böyle bir lüksünün olmaması kavramından uzak, en yakın dostuna davrandığı gibi tanımadıklarına davranan ve bunu samimiyet sayan, sesli, gürültülü ve sert bir mizacı olan bu kişide başka bir yerde olsun...
Düzen dediğimiz kavram, durum hangisinin çoğunlukta olduğu alanlarda yaşatılır. İkincisinden belirli bir çoğunlukta olunca ve onlar bir araya gelince kavgalar ve huzursuzluklar başlar... Onları kendileri bile böyle beğenemezler...
Bu sebeple toplum olarak yaşadığımız alanlarda özellikle ve hatta kendimizle baş başa iken bile kibar olmalıyız, kelimelerin gücünü ince ve güzel sözler bularak kullanmalıyız, kendimizi her an kollayarak yaşamak erdemi, belirli bir süre uyguladıktan sonra artık yaşam tarzı haline gelmektedir ve otomatik bir şekilde bazı ince davranışları yapar oluyorsunuz...
Rahatlık, çevrendeki kimseyi rahatsız etmediğin zaman yaşadığındır, birilerini rahatsız ederken rahat yaşamaktan, olmaktan bahsedemeyiz, nitekim rahatlık kendisini yaşatarak çevresine etkilerde bulunur ve bu durumda ilgili alan yada kişiden rahatsız olanlar olmayacaktır, rahatsız ediciliği taşıyan alan bunu başkalarına da yaşatır ve kendisindedir asıl rahatsızlık, sadece farkında değildir...Düzen ve düzensizlikler meydana getirmesi ile nelerin rahat nelerin rahatsızlık olduğu ortaya çıkarılabilir.Bu ciddi bir durumdur, bu uygulamanın eksikliği streslere, sorunlara, yalnızlıklara yol açmaktadır. Hiç kimse yanında kendisini rahatsız eden şeyleri istemez ve bunda da son derece haklıdırlar, zaten rahatsızlık, rahatsız etmek başlı başına olumsuz ve yasak bir eylemdir.
Kabalığın, kırıcı olmanın zaten anlam olarakta düzensizlikle ilgili olduğu apaçıktır. Kaba davrandığın çiçek kırılır, kaba davrandığın hayvan kaçar, kaba davrandığın insan senden uzaklaşır, kaba davranmak, kırıcı şekilde davranmak, bunlar varlıkların yaşamlarını zorlaştıran ve ayrıştırıcı özelliklerde, obsedörlerin kendi kişiliklerinde en üst seviyede yaşadıkları, onlar için olmazsa olmaz hareket tarzı şeklinde yaşanan ve bizler için kesinlikle uygulanması söz konusu olmayan ve kibarlık erdemsel özelliğimize ters sayılan, oldukça olumsuz, itici, onaylamadığımız bir eylemdir.Ve bu özellikleri ile tamamen yasaklanmıştır.
Sen dostunun, ailenin, arkadaşının neleri kaba neleri ince bulduğunu bilmiyorsan bu kavramlarla olan ilişkilerinde bir sorun vardır demektir. Herkes çevresindekilerin kabalık ve incelik anlayışını bilir ve toplumsal alanlarda da yaşatılan, gerek kanunlarla gerek mantıklı felsefi bilgilerle açıklanmış medeniyet örnekleri olan ince davranışlar, hareketler yaşanmaktadır ve yaşam alanı sistemimizde gayet tabi bilinmektedir, ne mutlu...Bu konuda eksikleri olanlar, kendilerini kabalık ve kırıcılık içinde olmak eyleminden çıkarmak için bir çok fırsata sahiptirler. Bu yazıda bahsedilen, tabiiki bilmeden yapılan ve kırıcılığa neden olan durumlar değildir, bunlar özür dilenmesi ile telafi edilecek olan yaşamsal hatalardır... Sevginin içindeki yerini alan yasak bilgisi, varlıksal bütün alanları etkileyerek gereken şekilde çalışır, kaba davranmaların, kırıcı davranışların yanlışlığını, gereksizliğini ve zararlarını açıklar.
Sevgiyle...