30 Kasım 2019 Cumartesi
Sinema: Vulcania - Dış Dünya'dan İzole Edilmiş Bir Toplum... / Konusu, Özeti, Afişler
Vulcania
Oyuncular; Miquel Fernández, José Sacristán, Silvia Abril, Ana Wagener
Yönetmen; José Skaf
Oyuncular; Miquel Fernández, José Sacristán, Silvia Abril, Ana Wagener
Yönetmen; José Skaf
Tür; Distopik, Dram, Gerilim
Konusu; Film, dünyadaki şehir yaşantılarından izole edilmiş bir kasabada dış dünyadaki her şeyden habersiz bir şekilde yaşayan insanların içinden bazılarının, bu distopik toplumdan kurtulma çabalarını konu almaktadır.
Özeti; Film, Honas'ın eşi ve çocuğunun aynı zamanda Marta'nın eşinin bir sınır bölgesinin dışında çıkan patlamada ölmeleri ile başlamaktadır. İnsanlar dış dünyadan izole edilmiş bir kasabada yaşamaktadırlar ve herkes bir metal fabrikasında çalışmaktadır. Kimileri metallerle iç içe çalışırken kimileri kontrol ve yönetim bölümlerinde çalışmaktadırlar ve dış dünya hakkında hiç bir bilgileri yoktur. Kasabanın ve fabrikanın çevresi sınırlarla kapatılmıştır ve dışarısı için oldukça güvensiz ve yasaklayıcı şeyler söylenmiştir.
Yüz yıllar boyunca bu kasabada doğup büyümüş olan insanlar, kasabada öğretilenler dışında hiç bir şey bilmemektedirler. Ancak eşinin ve çocuğunun ölümünden sonra Honas, bu ölümün nedenini merak edecek, sınır dışı bir alanda yaşandığı için gerçekleri Honas'tan saklayacaklar ve Marta'dan bu konu hakkında bilgi almaya çalışan Honas, Marta'nın evinin çevresinde eşi tarafından gömüşmüş bir defter bulacaktır.
Bu defteri incelediğinde içerisinde dış dünyadan bahsedilen bilgiler ve resimler görecektir. Honas, aynı zamanda metal fabrikasında uzun zamandır çalıştığı için manyetik enerjilere maruz kalmıştır ve bu sayede metali telekinetik yollarla hareket ettirebilmektedir. Sonrasında defterden ve eşlerinin ölümüne neden olan kazadan Marta'ya bahseden Honas, Marta'nın korkuları ile karşılaşacak, ve sonraki zamanlarda kendisini metali yönlendirmekle ilgili geliştirmeye başlayacaktır. Bu sırada Marta'nın hamile olduğu ortaya çıkacak ve bir bebeği olacaktır.
Bu alanı yöneten ise Adam isminde bir adamdır ve Marta ile de ilişkisi vardır. Marta, buna zorunlu olduğunu düşünerek Adam ile birlikte olmaktadır ve yaşadıkları hayatın tek şansı olduğunu düşünmektedir. Ancak Honas, fabrikadaki yöneticilerin girdiği kilitli odaları metali yönlendirmesi sayesinde açabilecek ve içeriye girdiğinde, yönetici diye bildiği Tonny'in, Adam ve diğerlerine garsonluk yaptığını, aynı zamanda herkesin şehir diye bir yerden bahsettiğini ve fabrikadan üretilen metalleri de satarak büyük paralar kazandıklarını görecektir.
Bu insan grupları kasabadaki bütün insanları dış dünyadan izole ederek ve cahil bırakarak kullanmaktadırlar ve sürekli çalıştırmaktadırlar.
Bunlara şahit olan Honas, yöneticilerin odalarında olmadığı sırada bütün paralarını çalacak ve evine gizleyecektir. Sonrasında bütün gerçeklerden Marta'ya da bahsedecek ve birlikte kaçma planları yapacaklardır. Çalınan para yüzünden kasabada her yer aranacak, ancak Honas'ın gizli yerine ulaşamayacaklardır. Bunun üzerine bir şenlik günü Marta ile sözleşerek ormana yürüyecekler ve oradan fabrikanın içine girip, metallerin çıkarıldığı yerden geçip, trene binerek kaçmaya çalışacaklardır.
Ancak öncesinde Adam'a yakalanacaklar, Adam onlara engel olmaya çalışırken ölecek ve Honas, geride kalanları bu cahil ve baskıcı düzenden kurtarmak için kalmaya karar verecek, Marta'yı bebeği ile birlikte gönderecektir. Marta'nın bebeği ile şehre ulaşması ve Honas'ın da kalması sonrasında film son bulur.
Sorgulama yetenekleri olmayan, kendilerine her söylenene inanan insanların üzerinden rant sağlayan ve bunu bir gelenek haline getirmiş bazı insan gruplarının oluşturduğu distopik toplum hayatını izleyeceğiniz, içlerinden bazılarının aydınlanarak verdiği mücadelelerinde sahnelendiği distopik dram ve gerilim filmidir.
Konusu; Film, dünyadaki şehir yaşantılarından izole edilmiş bir kasabada dış dünyadaki her şeyden habersiz bir şekilde yaşayan insanların içinden bazılarının, bu distopik toplumdan kurtulma çabalarını konu almaktadır.
Özeti; Film, Honas'ın eşi ve çocuğunun aynı zamanda Marta'nın eşinin bir sınır bölgesinin dışında çıkan patlamada ölmeleri ile başlamaktadır. İnsanlar dış dünyadan izole edilmiş bir kasabada yaşamaktadırlar ve herkes bir metal fabrikasında çalışmaktadır. Kimileri metallerle iç içe çalışırken kimileri kontrol ve yönetim bölümlerinde çalışmaktadırlar ve dış dünya hakkında hiç bir bilgileri yoktur. Kasabanın ve fabrikanın çevresi sınırlarla kapatılmıştır ve dışarısı için oldukça güvensiz ve yasaklayıcı şeyler söylenmiştir.
Yüz yıllar boyunca bu kasabada doğup büyümüş olan insanlar, kasabada öğretilenler dışında hiç bir şey bilmemektedirler. Ancak eşinin ve çocuğunun ölümünden sonra Honas, bu ölümün nedenini merak edecek, sınır dışı bir alanda yaşandığı için gerçekleri Honas'tan saklayacaklar ve Marta'dan bu konu hakkında bilgi almaya çalışan Honas, Marta'nın evinin çevresinde eşi tarafından gömüşmüş bir defter bulacaktır.
Bu defteri incelediğinde içerisinde dış dünyadan bahsedilen bilgiler ve resimler görecektir. Honas, aynı zamanda metal fabrikasında uzun zamandır çalıştığı için manyetik enerjilere maruz kalmıştır ve bu sayede metali telekinetik yollarla hareket ettirebilmektedir. Sonrasında defterden ve eşlerinin ölümüne neden olan kazadan Marta'ya bahseden Honas, Marta'nın korkuları ile karşılaşacak, ve sonraki zamanlarda kendisini metali yönlendirmekle ilgili geliştirmeye başlayacaktır. Bu sırada Marta'nın hamile olduğu ortaya çıkacak ve bir bebeği olacaktır.
Bu alanı yöneten ise Adam isminde bir adamdır ve Marta ile de ilişkisi vardır. Marta, buna zorunlu olduğunu düşünerek Adam ile birlikte olmaktadır ve yaşadıkları hayatın tek şansı olduğunu düşünmektedir. Ancak Honas, fabrikadaki yöneticilerin girdiği kilitli odaları metali yönlendirmesi sayesinde açabilecek ve içeriye girdiğinde, yönetici diye bildiği Tonny'in, Adam ve diğerlerine garsonluk yaptığını, aynı zamanda herkesin şehir diye bir yerden bahsettiğini ve fabrikadan üretilen metalleri de satarak büyük paralar kazandıklarını görecektir.
Bu insan grupları kasabadaki bütün insanları dış dünyadan izole ederek ve cahil bırakarak kullanmaktadırlar ve sürekli çalıştırmaktadırlar.
Bunlara şahit olan Honas, yöneticilerin odalarında olmadığı sırada bütün paralarını çalacak ve evine gizleyecektir. Sonrasında bütün gerçeklerden Marta'ya da bahsedecek ve birlikte kaçma planları yapacaklardır. Çalınan para yüzünden kasabada her yer aranacak, ancak Honas'ın gizli yerine ulaşamayacaklardır. Bunun üzerine bir şenlik günü Marta ile sözleşerek ormana yürüyecekler ve oradan fabrikanın içine girip, metallerin çıkarıldığı yerden geçip, trene binerek kaçmaya çalışacaklardır.
Ancak öncesinde Adam'a yakalanacaklar, Adam onlara engel olmaya çalışırken ölecek ve Honas, geride kalanları bu cahil ve baskıcı düzenden kurtarmak için kalmaya karar verecek, Marta'yı bebeği ile birlikte gönderecektir. Marta'nın bebeği ile şehre ulaşması ve Honas'ın da kalması sonrasında film son bulur.
Sorgulama yetenekleri olmayan, kendilerine her söylenene inanan insanların üzerinden rant sağlayan ve bunu bir gelenek haline getirmiş bazı insan gruplarının oluşturduğu distopik toplum hayatını izleyeceğiniz, içlerinden bazılarının aydınlanarak verdiği mücadelelerinde sahnelendiği distopik dram ve gerilim filmidir.
Sinema: Vatansever - The Patriot - Ailesini ve Ulusunu Korumak İsteyen Benjamin Martin İsimli Bir Vatanseverin Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Vatansever - The Patriot
Oyuncular; Mel Gibson, Heath Ledger, Tchéky Karyo
Yönetmen; Roland Emmerich
Tür; Tarihi, Dram, Gerilim, Savaş
Konusu; Film, 1776 ile 1781 yılları arasında İngilizler ile Amerikanlar arasında geçen savaşta ailesini ve ulusunu korumak isteyen Benjamin Martin isimli bir vatanseverin hikayesini konu almaktadır.
Özeti; 1776 yılının Güney Carolina eyaletinde 7 çocuğu ile birlikte yaşayan Benjamin Martin isimli eski savaş gazisi şimdilerde çiftlik işi ile uğraşmaktadır. Eşinin ölümü nedeni ile çocukları ile yalnız yaşayan Benjamin, ülkede İngilizler tarafından çıkarılacak olan savaş ile ilgili tedirginlik yaşamaktadır ve eyalet meclisi toplandığında, bu meclise katılan Benjamin, artık bir baba olduğu için savaşa katılamayacağını söyleyecektir. Ancak büyük oğlu Gabriel, savaşa katılmak konusunda oldukça isteklidir ve babasının sözünü dinlemeden ismini katılacaklar listesine yazdıracaktır. Bunun üzerine çatışmalara katılacak olan Gabriel, bir gün yaralı olarak ve kendisinde bulunan askeri bir mesaj ile ailesinin evine gelecektir.
O'nun bu halini gören Benjamin ve ailesi, hemen tedavi edecekler ve kısa bir süre sonra evlerinin önündeki tarlada Amerikan ordusu ile İngiliz ordularının başa baş savaştıklarını göreceklerdir. Savaş sona erdikten sonra Benjamin, yanında çalışan işçilerle savaşta yaralanan Amerikanları ve İngilizleri evine getirerek tedavi edecek ancak bu sırada olay yerine gelen İngiliz albayı William Tavington, Benjamin'e kendi askerlerini tedavi ettikleri için teşekkür edip, Amerikanları tedavi ettiği için cezalandıracaktır.
Bu sırada evin içinde Gabriel'in getirdiği askeri mesajı bulacaklar ve kimsenin suçu üzerine almaması için Gabriel, kendini ifşa edecek ve İngilizler Gabriel'i asmak için götüreceklerdir. Sonrasında Benjamin'in evini yakacaklar, diğer oğlu Thomas ise abisini kurtarmak için askerlere saldırdığında Albay William, Thomas'a ateş ederek öldürecektir ve Gabriel'i de alıp gideceklerdir.
Thomas'ın ölümüne dayanamayan Benjamin, evinden bütün silahları alacak, diğer iki oğlu Nathan ve William'ı da yanına alarak, giden İngiliz birliklerine pusu kuracak, bütün askerleri öldürmeyi başaracaklar ve Gabriel'i kurtaracaklardır. Sonrasında bütün çocuklarını toplayan Benjamin, onları ölen eşinin kız kardeşi Charlotte'nin yanına götürecektir. Gabriel, buradan da ayrılıp savaşa katılacak, peşinden babası Benjamin'de gidecek ve arkadaşı olan Amerikan Albay'ı Harry, general kaçtığı için yeni general olarak Benjamin'i Albay yapacaktır ve Benjamin, oğlu Gabriel'i yanına alacaktır. Sonraki görevleri milis birlikleri bularak İngilizlere pusu kurup mücadele etmektir ve halktan bir çok kişiye ulaşıp, acemi bir milis birliği kurarak İngiliz subayları başta olmak üzere bir çok askerini öldüreceklerdir.
İngilizler tarafından artık hayalet olarak anılan Benjamin, milis birlikleri ile oldukça başarı göstermiştir ve İngilizlerin kendilerine bir pusu kurarak adamlarını yakalaması sonrasında İngiliz elbiseli korkuluklar yaparak ve onları çok uzaktan dürbünle izleterek, ellerinde İngiliz subayları olduğuna dair bilgi verip, kendi tutsak olan adamları ile değiş tokuş yapmışlardır.
Artık bu oyunlara çok sinirlenen İngilizler, Benjamin'in ailesine ulaşmaya çalışacak, bu sırada kiliseleri yakacaklar, masum insanları öldürecekler ve bunlar genellikle acımasızlığı ile tanınan Albay William tarafından yapılacaktır. Gabriel'in henüz yeni evlenmiş olduğu kızda İngilizlerin yaktığı bir kilisenin içinde can vermiştir ve bu olaya çok üzülen Gabriel, bu üzüntü ile atına atlayarak İngiliz birliklerini ve albay William'ı bulacak, bütün askerleri öldürüp albayı yaralamayı başaracak ancak tam öldürmek üzere iken albay William, Gabriel'i öldürecektir.
Ardından olay yerine gelen Benjamin, bir oğlunu daha kaybetmiş olacak, onların ölümünün anlamının olması için savaşa devam edecek ve İngiliz birlikleri ile açık bir alanda karşı karşıya yapılan savaşta, tepenin arkasına saklanan Amerikan askerlerinin avantajı sayesinde bir çok İngiliz birliğini öldürmeyi başaracaklar ve bu savaş sırasında Benjamin, iki oğlunu da öldüren albay William'ı öldürecektir. Sonrasında Amerikanların beklediği Fransız birliği yardımı da gelecek ve bir kaç sene içinde bütün İngilizleri topraklarından göndereceklerdir.
Böylelikle yeniden özgür günlerine geri dönecekler ve kendi evlerini yeniden inşa etmeye başlayacaklardır. Böylelikle film son bulur.
Özgürlükleri, aileleri ve kendi ulusları için mücadele eden insanları izleyeceğiniz, 1700'lü yılların imkanları ile yapılan savaş sahnelerinin olduğu, tarihi bir gezintiye çıkmanızı sağlayan görüntüleri ile tarihi dram, gerilim ve savaş filmidir.
Oyuncular; Mel Gibson, Heath Ledger, Tchéky Karyo
Yönetmen; Roland Emmerich
Tür; Tarihi, Dram, Gerilim, Savaş
Konusu; Film, 1776 ile 1781 yılları arasında İngilizler ile Amerikanlar arasında geçen savaşta ailesini ve ulusunu korumak isteyen Benjamin Martin isimli bir vatanseverin hikayesini konu almaktadır.
Özeti; 1776 yılının Güney Carolina eyaletinde 7 çocuğu ile birlikte yaşayan Benjamin Martin isimli eski savaş gazisi şimdilerde çiftlik işi ile uğraşmaktadır. Eşinin ölümü nedeni ile çocukları ile yalnız yaşayan Benjamin, ülkede İngilizler tarafından çıkarılacak olan savaş ile ilgili tedirginlik yaşamaktadır ve eyalet meclisi toplandığında, bu meclise katılan Benjamin, artık bir baba olduğu için savaşa katılamayacağını söyleyecektir. Ancak büyük oğlu Gabriel, savaşa katılmak konusunda oldukça isteklidir ve babasının sözünü dinlemeden ismini katılacaklar listesine yazdıracaktır. Bunun üzerine çatışmalara katılacak olan Gabriel, bir gün yaralı olarak ve kendisinde bulunan askeri bir mesaj ile ailesinin evine gelecektir.
O'nun bu halini gören Benjamin ve ailesi, hemen tedavi edecekler ve kısa bir süre sonra evlerinin önündeki tarlada Amerikan ordusu ile İngiliz ordularının başa baş savaştıklarını göreceklerdir. Savaş sona erdikten sonra Benjamin, yanında çalışan işçilerle savaşta yaralanan Amerikanları ve İngilizleri evine getirerek tedavi edecek ancak bu sırada olay yerine gelen İngiliz albayı William Tavington, Benjamin'e kendi askerlerini tedavi ettikleri için teşekkür edip, Amerikanları tedavi ettiği için cezalandıracaktır.
Bu sırada evin içinde Gabriel'in getirdiği askeri mesajı bulacaklar ve kimsenin suçu üzerine almaması için Gabriel, kendini ifşa edecek ve İngilizler Gabriel'i asmak için götüreceklerdir. Sonrasında Benjamin'in evini yakacaklar, diğer oğlu Thomas ise abisini kurtarmak için askerlere saldırdığında Albay William, Thomas'a ateş ederek öldürecektir ve Gabriel'i de alıp gideceklerdir.
Thomas'ın ölümüne dayanamayan Benjamin, evinden bütün silahları alacak, diğer iki oğlu Nathan ve William'ı da yanına alarak, giden İngiliz birliklerine pusu kuracak, bütün askerleri öldürmeyi başaracaklar ve Gabriel'i kurtaracaklardır. Sonrasında bütün çocuklarını toplayan Benjamin, onları ölen eşinin kız kardeşi Charlotte'nin yanına götürecektir. Gabriel, buradan da ayrılıp savaşa katılacak, peşinden babası Benjamin'de gidecek ve arkadaşı olan Amerikan Albay'ı Harry, general kaçtığı için yeni general olarak Benjamin'i Albay yapacaktır ve Benjamin, oğlu Gabriel'i yanına alacaktır. Sonraki görevleri milis birlikleri bularak İngilizlere pusu kurup mücadele etmektir ve halktan bir çok kişiye ulaşıp, acemi bir milis birliği kurarak İngiliz subayları başta olmak üzere bir çok askerini öldüreceklerdir.
İngilizler tarafından artık hayalet olarak anılan Benjamin, milis birlikleri ile oldukça başarı göstermiştir ve İngilizlerin kendilerine bir pusu kurarak adamlarını yakalaması sonrasında İngiliz elbiseli korkuluklar yaparak ve onları çok uzaktan dürbünle izleterek, ellerinde İngiliz subayları olduğuna dair bilgi verip, kendi tutsak olan adamları ile değiş tokuş yapmışlardır.
Artık bu oyunlara çok sinirlenen İngilizler, Benjamin'in ailesine ulaşmaya çalışacak, bu sırada kiliseleri yakacaklar, masum insanları öldürecekler ve bunlar genellikle acımasızlığı ile tanınan Albay William tarafından yapılacaktır. Gabriel'in henüz yeni evlenmiş olduğu kızda İngilizlerin yaktığı bir kilisenin içinde can vermiştir ve bu olaya çok üzülen Gabriel, bu üzüntü ile atına atlayarak İngiliz birliklerini ve albay William'ı bulacak, bütün askerleri öldürüp albayı yaralamayı başaracak ancak tam öldürmek üzere iken albay William, Gabriel'i öldürecektir.
Ardından olay yerine gelen Benjamin, bir oğlunu daha kaybetmiş olacak, onların ölümünün anlamının olması için savaşa devam edecek ve İngiliz birlikleri ile açık bir alanda karşı karşıya yapılan savaşta, tepenin arkasına saklanan Amerikan askerlerinin avantajı sayesinde bir çok İngiliz birliğini öldürmeyi başaracaklar ve bu savaş sırasında Benjamin, iki oğlunu da öldüren albay William'ı öldürecektir. Sonrasında Amerikanların beklediği Fransız birliği yardımı da gelecek ve bir kaç sene içinde bütün İngilizleri topraklarından göndereceklerdir.
Böylelikle yeniden özgür günlerine geri dönecekler ve kendi evlerini yeniden inşa etmeye başlayacaklardır. Böylelikle film son bulur.
Özgürlükleri, aileleri ve kendi ulusları için mücadele eden insanları izleyeceğiniz, 1700'lü yılların imkanları ile yapılan savaş sahnelerinin olduğu, tarihi bir gezintiye çıkmanızı sağlayan görüntüleri ile tarihi dram, gerilim ve savaş filmidir.
29 Kasım 2019 Cuma
Sinema: Gladyatör - Gladiator - Tarihi Roma İmparatorluğu Zamanında General, Köle ve Bir Gladyatör Olan Maximus'un Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Gladyatör - Gladiator
Oyuncular; Russell Crowe, Joaquin Phoenix, Connie Nielsen
Yönetmen; Ridley Scott
Tür; Tarihi, Epik, Dram, Savaş
Konusu; Film, tarihi Roma İmparatorluğu zamanında orduda general olarak görev yapan, sonrasında köle ve gladyatör olmak zorunda kalan Maximus'un zorlu ve duygu yüklü yaşam hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Roma İmparatorluğu döneminin en güçlü devletidir ve orduda oldukça başarılı olan Maximus isimli bir general bulunmaktadır. Katıldığı bütün savaşlardan zaferle ayrılan Maximus, bu üstün başarı ve onurlu kişiliği sayesinde Sezar'ın takdirini kazanmıştır. Ancak Sezar, yakında ölmek üzeredir ve kendi ölümünü bildiği için bir varis seçmesi gerekmektedir ve Sezar'ın varisi olmak için bekleyen oğlu Commodus, Sezar'ın daveti üzerine ablası Lucilla ile birlikte krallığa geleceklerdir. Sezar, kendisinden sonraki kralın Maximus olmasını istemiştir ve bunu Maximus'a açıkladıktan sonra oğlu Commodus'a da bildirecek, ancak böyle bir cevapla karşılaşacağını düşünmeyen Commodus, ihtirasları yüzünden Sezar'ı kimse görmeden boğarak öldürecektir.
Sonrasında kendisini yeni kral ilan edecek ve Maximus'un öldürülmesi emrini verecektir. Kendisinden çok ailesini düşünen Maximus, öldürülmek için ormana götürüldüğü sırada askerleri alt etmeyi başaracak ve acele ile ailesinin yaşadığı topraklara gidecektir.
Buraya ulaştığında eşinin ve çocuğunun yakılarak asıldığını görecek ve bulunduğu yere yarası olmasından dolayı bayılacaktır. Bunun üzerine Maximus'u köle tacirleri bulacak, O'nu gladyatör oyunları düzenleyen Proximo'ya satacaklardır. Kendine gelen ve iyileşen Maximus, oyunlarda dövüşmeyi reddedecek ancak canı söz konusu olunca dövüşmeye başlayacak ve galip gelecektir. O'nun bu yeteneğini fark eden insanlar O'nu sevecek ve Proximo, Maximus ve kendisi gibi gladyatörlük yapan bir grubu Roma'da bulunan kolezyuma götürmeye karar verecektir.
Diğer tarafta tahtın başına geçen Commodus, ülkeyi oldukça kötü bir şekilde yönetmekte, tahıl rezervlerini satmakta, senatoyu dağıtma planları yapmaktadır. O'nun bu tutumundan rahatsız olan ablası ve senato üyeleri de Commodus'a karşı birlik olarak gizlice O'nu devirme planları yapmaktadırlar. Commodus, Roma'nın geleceği için oldukça kötü bir kral örneğidir ve senatonun demirbaş üyeleri bu halinden çok rahatsızdırlar.
Aynı zamanda Commodus, halkın gözünü boyamak için 150 gün süren gladyatör oyunları düzenlemeye karar vermiştir ve kendisininde izlediği bu oyunlara bu sefer Maximus'da katılmak durumunda kalmıştır.
Kolezyumdaki bütün rakiplerini alt eden Maximus ve ekibi, Commodus'un dikkatini çekecek ve O'nunla tanışmak için piste indiğinde Maximus maskesini çıkaracak ve Commodus, O'nun öldürülmediğini anlayacaktır. Bu duruma çok sinirlenen Commodus, Maximus'u öldürmekle ilgili olan askerleri cezalandıracak, bir sonraki gladyatör oyunlarında Maximus'un ölmesini sağlamak için planlar yapacak, ancak Maximus yine başarılı olacaktır ve halkın sevgisini daha çok kazanacaktır.
Maximus, halk tarafından sevildikçe Commodus'un eli kolu bağlanmaktadır, O'nu öldürerek cani olarak anılmak istememektedir. Maximus, halkın bu denli sevgisini kazanınca ve halkın gözü önünde Sezar'a rest çekince, senato üyeleri de prenses Lucilla ile birlikte Maximus ile ortaklaşa iş yapmaya karar vereceklerdir. İlk başta Maximus bunu reddetse de sonrasında eski ordusunun askerleri ile iletişime geçecek ve bu sayede ordularının başına geçerek Commodus'u öldürebileceğini düşünecek ve iş birliğini kabul edecektir.
Sonrasında Maximus'un kaçmasına yardım eden senato üyeleri, Lucilla'nın oğlunun hayatı söz konusu olduğu için ihbar etmesi ile yakalanacaklar, ardından Maximus'da kaçarken pusuya düşürülecek ve tutsak alınacaktır.
Bu olay sonrasında Commodus, Maximus'u halkın gözü önünde adilce bir düello sırasında öldürmeyi uygun görecek, ama öncesinde gizlice Maximus'u yaralayacak ve yaralı haliyle kolezyumda kendisi ile kavga etmesini sağlayacaktır.
Yaralı hali ile bile Commodus'u yenilgiye uğratan Maximus, askerlerinde desteğini alacak ve Commodus, öldürülecektir. Bu ölüm sonrasında Maximus, yeni kral ilan edilecek ancak ülkenin yönetimini senatoya verdikten sonra hayata gözlerini yumacaktır. Öldükten sonra eşi ve çocukları ile buluşan Maximus'un cenazesini sırtında taşıyan insanların görüntüsünden sonra film son bulur.
Konusu ile, film müzikleri ile, dram ve aksiyon dolu sahneleri ile oldukça başarılı olan film, tarihi Roma İmparatorluğu içinde özgürlük için mücadele eden bir insanın hayat hikayesini anlatmaktadır. Russel Crowe'un baş rolünde oynadığı tarihi epik, dram, gerilim ve savaş filmidir.
Oyuncular; Russell Crowe, Joaquin Phoenix, Connie Nielsen
Yönetmen; Ridley Scott
Tür; Tarihi, Epik, Dram, Savaş
Konusu; Film, tarihi Roma İmparatorluğu zamanında orduda general olarak görev yapan, sonrasında köle ve gladyatör olmak zorunda kalan Maximus'un zorlu ve duygu yüklü yaşam hikayesini konu almaktadır.
Özeti; Roma İmparatorluğu döneminin en güçlü devletidir ve orduda oldukça başarılı olan Maximus isimli bir general bulunmaktadır. Katıldığı bütün savaşlardan zaferle ayrılan Maximus, bu üstün başarı ve onurlu kişiliği sayesinde Sezar'ın takdirini kazanmıştır. Ancak Sezar, yakında ölmek üzeredir ve kendi ölümünü bildiği için bir varis seçmesi gerekmektedir ve Sezar'ın varisi olmak için bekleyen oğlu Commodus, Sezar'ın daveti üzerine ablası Lucilla ile birlikte krallığa geleceklerdir. Sezar, kendisinden sonraki kralın Maximus olmasını istemiştir ve bunu Maximus'a açıkladıktan sonra oğlu Commodus'a da bildirecek, ancak böyle bir cevapla karşılaşacağını düşünmeyen Commodus, ihtirasları yüzünden Sezar'ı kimse görmeden boğarak öldürecektir.
Buraya ulaştığında eşinin ve çocuğunun yakılarak asıldığını görecek ve bulunduğu yere yarası olmasından dolayı bayılacaktır. Bunun üzerine Maximus'u köle tacirleri bulacak, O'nu gladyatör oyunları düzenleyen Proximo'ya satacaklardır. Kendine gelen ve iyileşen Maximus, oyunlarda dövüşmeyi reddedecek ancak canı söz konusu olunca dövüşmeye başlayacak ve galip gelecektir. O'nun bu yeteneğini fark eden insanlar O'nu sevecek ve Proximo, Maximus ve kendisi gibi gladyatörlük yapan bir grubu Roma'da bulunan kolezyuma götürmeye karar verecektir.
Diğer tarafta tahtın başına geçen Commodus, ülkeyi oldukça kötü bir şekilde yönetmekte, tahıl rezervlerini satmakta, senatoyu dağıtma planları yapmaktadır. O'nun bu tutumundan rahatsız olan ablası ve senato üyeleri de Commodus'a karşı birlik olarak gizlice O'nu devirme planları yapmaktadırlar. Commodus, Roma'nın geleceği için oldukça kötü bir kral örneğidir ve senatonun demirbaş üyeleri bu halinden çok rahatsızdırlar.
Kolezyumdaki bütün rakiplerini alt eden Maximus ve ekibi, Commodus'un dikkatini çekecek ve O'nunla tanışmak için piste indiğinde Maximus maskesini çıkaracak ve Commodus, O'nun öldürülmediğini anlayacaktır. Bu duruma çok sinirlenen Commodus, Maximus'u öldürmekle ilgili olan askerleri cezalandıracak, bir sonraki gladyatör oyunlarında Maximus'un ölmesini sağlamak için planlar yapacak, ancak Maximus yine başarılı olacaktır ve halkın sevgisini daha çok kazanacaktır.
Maximus, halk tarafından sevildikçe Commodus'un eli kolu bağlanmaktadır, O'nu öldürerek cani olarak anılmak istememektedir. Maximus, halkın bu denli sevgisini kazanınca ve halkın gözü önünde Sezar'a rest çekince, senato üyeleri de prenses Lucilla ile birlikte Maximus ile ortaklaşa iş yapmaya karar vereceklerdir. İlk başta Maximus bunu reddetse de sonrasında eski ordusunun askerleri ile iletişime geçecek ve bu sayede ordularının başına geçerek Commodus'u öldürebileceğini düşünecek ve iş birliğini kabul edecektir.
Sonrasında Maximus'un kaçmasına yardım eden senato üyeleri, Lucilla'nın oğlunun hayatı söz konusu olduğu için ihbar etmesi ile yakalanacaklar, ardından Maximus'da kaçarken pusuya düşürülecek ve tutsak alınacaktır.
Bu olay sonrasında Commodus, Maximus'u halkın gözü önünde adilce bir düello sırasında öldürmeyi uygun görecek, ama öncesinde gizlice Maximus'u yaralayacak ve yaralı haliyle kolezyumda kendisi ile kavga etmesini sağlayacaktır.
Yaralı hali ile bile Commodus'u yenilgiye uğratan Maximus, askerlerinde desteğini alacak ve Commodus, öldürülecektir. Bu ölüm sonrasında Maximus, yeni kral ilan edilecek ancak ülkenin yönetimini senatoya verdikten sonra hayata gözlerini yumacaktır. Öldükten sonra eşi ve çocukları ile buluşan Maximus'un cenazesini sırtında taşıyan insanların görüntüsünden sonra film son bulur.
Konusu ile, film müzikleri ile, dram ve aksiyon dolu sahneleri ile oldukça başarılı olan film, tarihi Roma İmparatorluğu içinde özgürlük için mücadele eden bir insanın hayat hikayesini anlatmaktadır. Russel Crowe'un baş rolünde oynadığı tarihi epik, dram, gerilim ve savaş filmidir.
Sinema: İnsan Lekesi - The Human Stain - İki Acılı Hayat Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
İnsan Lekesi - The Human Stain
Oyuncular; Nicole Kidman, Anthony Hopkins, Gary Sinise
Yönetmen; Robert Benton
Tür; Dram
Konusu; Film, Colomen Silk isminde bir klasik tarih profesörünün hayat hikayesini anlatmaktadır.
Özeti; Dr. Colomen Silk, dekan olarak görev yaptığı üniversiteyi yenilikçi anlayışı ile baştan yaratmış ancak tüm bunlara rağmen bir sınıfta ders verirken hayaletleri ifade etmek için öcü kelimesini kullanınca hakkında ırkçılık ile ilgili şikayetler gelmiştir. Şikayetler üzerine Dr. Colomen'ı ırkçılık yapmak ile suçlayacaklar ve bunun üzerine Colomen, istifa edecektir. Bu olay yaşanırken kendisine destek çıkan eşi ise olayın verdiği üzüntü nedeni ile kollarında ölecektir. Bu ölümden kendisini suçlayanları sorumlu tutan Colomen, aylar sonrasında Nathan Zackerman isimli bir yazar ile tanışacak ve O'ndan bu olayı yazmasını isteyecektir. Nathan, bunu kendisinin yazmasını söyleyecek ancak Colomen, denemeleri sonrasında başarılı bir yazar olmadığına karar vererek yazmayı bırakacaktır.
Kısa bir zaman öncesinde ise Colomen, Faunia Farley isminde kendi yaşının yarısında olan bir kadın ile tanışmış ve birlikte geçirdikleri bir gece sonrasında O'na aşık olmuştur. Faunia ise, geçmişte bir kaza ile çıkan yangın sonucunda çocuklarını kaybetmiş, bu yüzden eski kocası ile sorunlar yaşayan, ailesi ile çocukluk yıllarından bu yana görüşmeyen psikolojik sorunları olan yalnız bir kadındır.
Colomen, Faunia'yı son aşkı olarak tanımlayacak ancak Faunia, Colomen'dan uzak durmaya çalışacaktır. Birlikte oldukları bir gün Faunia'nın eski eşi Lester'ın da saldırılarına maruz kalan çiftin, gün geçtikçe Faunia'ın sorunları yüzünden aralarında problemler çıkmaya başlayacaklardır. Faunia ile görüştüğü zamanlarda hem Faunia'nın eski kocası tarafından rahatsız edilmektedirler, hemde Colomen'in yakın çevresi bu ilişkiyi onaylamamaktadırlar.
Ancak Colomen'ın da zor bir geçmişi olmuştur. Ailesi siyahi bir ırk olmasına rağmen kendisi beyaz bir tene sahip olmuş, ancak ırkçılığın yaygın olduğu dönemlerde bu konu hayatını olumsuz etkilemiştir. İlk aşkı O'nun ırkını öğrenince O'nu terk etmiş, Colomen'da bu ve bunun gibi sorunlar nedeniyle ailesini artık çevresinden gizlemek zorunda kalmıştır. Evlendiği eşine ailesinden bahsetmeden bir hayat süren Colomen, ailesi siyahi olmasına rağmen ırkçı olarak suçlanmıştır ancak buna rağmen kendisi hakkındaki gerçekleri açıklamamıştır.
Ancak Colomen, Faunia'yı son aşkı olarak görmektedir ve O'nun için mücadele etmeye hazırdır. Colomen, aynı zamanda gençlik yıllarından bir çok anıyı yazar Nathan ile paylaşmıştır ve O'nunla bu süre zarfında iki yakın dost olmuşlardır.
Hayatı ile ilgili herkesten sır gibi sakladığı gerçekleri Faunia'ya da açıkladığı bir gün araba ile iki sevgili yan yana seyahat ederlerken, onları bekleyen Faunia'nın eski eşi Lester, bulundukları karlı yolda arabası ile onların önüne geçecek ve çarpmamak için direksiyonu çeviren Colomen, yanında Faunia ile birlikte yolun kenarındaki donmuş gölün içine düşeceklerdir.
Bu kaza sonucu Colomen ve Faunia ölecek, ikisininde cenazesi düzenlenecektir. Colomen'in cenazesine yıllardır sır gibi sakladığı kız kardeşi gelecek ve hakkındaki bütün gerçekleri yazar Nathan'a anlatacaktır. Lester ise kanıt bulunamadığı için suçsuz sayılacak ancak yazar Nathan, bu kazayı gerçekleştirenin Lester olduğunu anlayacaktır. Tüm bunların üzerine Colomen'ın Nathan'dan yazmasını istediği kitabı yazmaya karar veren Nathan, kitabın ismini ''İnsan Lekesi'' koyacaktır ve film, kitabın yazılması sırasında son bulacaktır.
Durağan temposunun içinde acılı iki hayat hikayesine tanık olacağınız ve ırkçılığın yaşandığı dönemlerde insanların yaşadığı zorlukların vurgulandığı filmde birde tutkulu bir aşk yaşanmaktadır. Nicole Kidman ve Anthony Hopkins'in baş rolünde yer aldığı bir dram filmidir.
Oyuncular; Nicole Kidman, Anthony Hopkins, Gary Sinise
Yönetmen; Robert Benton
Tür; Dram
Konusu; Film, Colomen Silk isminde bir klasik tarih profesörünün hayat hikayesini anlatmaktadır.
Özeti; Dr. Colomen Silk, dekan olarak görev yaptığı üniversiteyi yenilikçi anlayışı ile baştan yaratmış ancak tüm bunlara rağmen bir sınıfta ders verirken hayaletleri ifade etmek için öcü kelimesini kullanınca hakkında ırkçılık ile ilgili şikayetler gelmiştir. Şikayetler üzerine Dr. Colomen'ı ırkçılık yapmak ile suçlayacaklar ve bunun üzerine Colomen, istifa edecektir. Bu olay yaşanırken kendisine destek çıkan eşi ise olayın verdiği üzüntü nedeni ile kollarında ölecektir. Bu ölümden kendisini suçlayanları sorumlu tutan Colomen, aylar sonrasında Nathan Zackerman isimli bir yazar ile tanışacak ve O'ndan bu olayı yazmasını isteyecektir. Nathan, bunu kendisinin yazmasını söyleyecek ancak Colomen, denemeleri sonrasında başarılı bir yazar olmadığına karar vererek yazmayı bırakacaktır.
Kısa bir zaman öncesinde ise Colomen, Faunia Farley isminde kendi yaşının yarısında olan bir kadın ile tanışmış ve birlikte geçirdikleri bir gece sonrasında O'na aşık olmuştur. Faunia ise, geçmişte bir kaza ile çıkan yangın sonucunda çocuklarını kaybetmiş, bu yüzden eski kocası ile sorunlar yaşayan, ailesi ile çocukluk yıllarından bu yana görüşmeyen psikolojik sorunları olan yalnız bir kadındır.
Colomen, Faunia'yı son aşkı olarak tanımlayacak ancak Faunia, Colomen'dan uzak durmaya çalışacaktır. Birlikte oldukları bir gün Faunia'nın eski eşi Lester'ın da saldırılarına maruz kalan çiftin, gün geçtikçe Faunia'ın sorunları yüzünden aralarında problemler çıkmaya başlayacaklardır. Faunia ile görüştüğü zamanlarda hem Faunia'nın eski kocası tarafından rahatsız edilmektedirler, hemde Colomen'in yakın çevresi bu ilişkiyi onaylamamaktadırlar.
Ancak Colomen'ın da zor bir geçmişi olmuştur. Ailesi siyahi bir ırk olmasına rağmen kendisi beyaz bir tene sahip olmuş, ancak ırkçılığın yaygın olduğu dönemlerde bu konu hayatını olumsuz etkilemiştir. İlk aşkı O'nun ırkını öğrenince O'nu terk etmiş, Colomen'da bu ve bunun gibi sorunlar nedeniyle ailesini artık çevresinden gizlemek zorunda kalmıştır. Evlendiği eşine ailesinden bahsetmeden bir hayat süren Colomen, ailesi siyahi olmasına rağmen ırkçı olarak suçlanmıştır ancak buna rağmen kendisi hakkındaki gerçekleri açıklamamıştır.
Hayatı ile ilgili herkesten sır gibi sakladığı gerçekleri Faunia'ya da açıkladığı bir gün araba ile iki sevgili yan yana seyahat ederlerken, onları bekleyen Faunia'nın eski eşi Lester, bulundukları karlı yolda arabası ile onların önüne geçecek ve çarpmamak için direksiyonu çeviren Colomen, yanında Faunia ile birlikte yolun kenarındaki donmuş gölün içine düşeceklerdir.
Bu kaza sonucu Colomen ve Faunia ölecek, ikisininde cenazesi düzenlenecektir. Colomen'in cenazesine yıllardır sır gibi sakladığı kız kardeşi gelecek ve hakkındaki bütün gerçekleri yazar Nathan'a anlatacaktır. Lester ise kanıt bulunamadığı için suçsuz sayılacak ancak yazar Nathan, bu kazayı gerçekleştirenin Lester olduğunu anlayacaktır. Tüm bunların üzerine Colomen'ın Nathan'dan yazmasını istediği kitabı yazmaya karar veren Nathan, kitabın ismini ''İnsan Lekesi'' koyacaktır ve film, kitabın yazılması sırasında son bulacaktır.
Durağan temposunun içinde acılı iki hayat hikayesine tanık olacağınız ve ırkçılığın yaşandığı dönemlerde insanların yaşadığı zorlukların vurgulandığı filmde birde tutkulu bir aşk yaşanmaktadır. Nicole Kidman ve Anthony Hopkins'in baş rolünde yer aldığı bir dram filmidir.
28 Kasım 2019 Perşembe
Sinema: Sahara - Sahra Çölü - Sahra Çölünde Yaşayan Yılanların Macera Dolu Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Sahara - Sahra Çölü
Oyuncular; Vincent Lacoste, Louane Emera, Omar Sy
Yönetmen; Pierre Coré
Tür; Aile, Komedi, Macera, Romantik, Animasyon
Konusu; Film, Sahra çölünde yaşayan yılanların içinden Acar isimli bir yılanın Eva isimli bir yılana duyduğu aşk sonucu yaşanan macera ve aksiyon dolu olayları konu almaktadır.
Özeti; Acar isimli kobra cinsinden olan bir çöl yılanı ve yine çöllerde yaşayan iğnesi ile herkesi uyutabilen akrep Pitt, çok yakın arkadaştırlar. Çölde yılanlarla birlikte yaşadıkları alanda mutlu olmayan bu iki arkadaş, çöl yılanlarının gitmesi yasaklanmış vaha denilen su yılanlarının bulunduğu bölgeye gitmeye karar verirler. Vaha alanını izlerken çöl yılanları ile su yılanlarının arasındaki alanda koruma görevi yapan leyleklerin, vahanın kralının kızını çöl alanına geçerken yakalayıp götürdüğünü gören Acar, O'ndan çok hoşlanacak ve arkadaşı Pitt ile vaha alanına geçeceklerdir. Vahadaki yılanların renkleri farklı olduğu için çamurda rengini değiştiren Acar, vaha alanına geçmeyi başaracak ve burada vahadan kaçmaya çalışan kralın kızı olan Eva ile karşılaşacaktır.
Bu sırada vaha olarak adlandırılan bahçe alanının sahibi olan insanın kürekle onları kovalaması sonucu kaçmak zorunda kalacaklar ve akan suya girdiklerinde Acar'ın bir çöl yılanı olduğu ortaya çıkacaktır.
Acar, hem yüzme bilmemekte, hemde üzerindeki çamur gitmiştir. Sonrasında aralarında duygusal bir yakınlaşma olan Eva ve Acar, çölde özgürlüklerine doğru yol alacakları sırada Eva'yı, yılanları kavalı ile dans ettiren bir çöl gezgini insan yakalayacaktır. Eva'yı sepetine koyarak develerle bulunduğu yerden ayrılan gezginin peşinden Acar gitmek isteyecek ama O'nu da leylekler yakalayacak, bu sırada Eva'nın kardeşi olan Gary ile karşılaşan Acar, leyleklerin birinin üzerine binerek ve yanına Pitt ve Gary'i de alarak, hep birlikte Eva'yı kurtarmak için uçsuz bucaksız çöl alanında bir maceraya çıkacaklardır.
Yolda Pitt, yanlışlıkla iğnesi ile leyleği sokunca uykuya dalan leylek yere düşecek ve yollarına karada devam etmek zorunda kalacaklardır. Eva ise, içine girdiği sepette kendisi gibi oraya tutsak edilmiş bir çok yılan ile tanışacak, onlardan dans dersleri alacak ve çöl gezginin çaldığı kaval sonrasında dans etmeye başlayacaktır. Eva ve diğer yılanlar belirli aralıklarla dans edecekler, çöl gezgini bu işten para kazanacaktır. Ancak kaçmaya çalışan Eva, yine yakalanacak ve gezgin O'nu bir dans düellosuna tabi tutarak yenileni cezalandırmaya karar verecektir.
Diğer tarafta Acar, Pitt ve Gary çölde ilerlerken karşılarına çıkan labirent şeklindeki yolun içinde ve kapalı bir alanda olan, ışıktan yapılmış böceklerle karşılaşacaklar ve bu böcekler onları yemeğe çalışırken son anda kurtulup kaçmayı başaracaklardır.
Bu sırada gezi turuna çıkmış arabalı insanları bulacaklar, arabaya binmeyi başaracaklar ama polen bağımlısı olan Gary'nin sayesinde arabadan atılacaklardır. Ancak Pitt, arabada kalacak, sonrasında Pitt kendi gibi akrep ailelerle tanışacaktır.
Acar ve Gary ise uzun süren çöl yolculuğu sonunda bir vaha bulup dinlenecekler ve bu vahanın altından giden su kanalını fark edeceklerdir. Bu kanal sayesinde Eva'ya ulaşmayı ümit eden Acar ve Gary, aksiyon dolu su yolculuğundan sonra Eva'nın bulunduğu evi bulacaklar ve Eva ile birlikte olan diğer yılanları da kurtarmayı başaracaklardır. Ancak yılanlar kaçarken gezgin onları kavalı ile yeniden geri getirmeyi planlayacak, bu durumu öğrenen Acar, kavalı alıp kaçacak ve çıkan kum fırtınası içinde gezgin ile aralarında aksiyon dolu bir kovalamaca yaşanacaktır. Sonrasında Acar, gezgini alt etmeyi başaracak, bu sırada deri değiştirecek ve kendine geldiğinde yanında Eva'yı görecektir. Acar ve Eva, yeniden birlikte olmalarına sevinirken arkalarındaki gezgini fark edecekler ancak O'nun da arkasından gelen Pitt, iğnesi ile gezgini sokunca olduğu yere bayılacaktır.
Bunun üzerine Pitt ve Gary, kendilerine yeni bir sevgili bulmuş olacaklar, Acar ile Eva'da birlikteliklerinin tadını çıkaracaklardır. Bu mutlu görüntülerden sonra da filmde son bulacaktır.
Oldukça eğlenceli, komik ve aksiyon dolu görüntülerin olduğu, yılanların birbirinden güzel hallerini izleyeceğiniz, her yaştan insana hitap eden, netflix yapımı aile, komedi, macera ve romantik animasyon filmidir.
Oyuncular; Vincent Lacoste, Louane Emera, Omar Sy
Yönetmen; Pierre Coré
Tür; Aile, Komedi, Macera, Romantik, Animasyon
Konusu; Film, Sahra çölünde yaşayan yılanların içinden Acar isimli bir yılanın Eva isimli bir yılana duyduğu aşk sonucu yaşanan macera ve aksiyon dolu olayları konu almaktadır.
Özeti; Acar isimli kobra cinsinden olan bir çöl yılanı ve yine çöllerde yaşayan iğnesi ile herkesi uyutabilen akrep Pitt, çok yakın arkadaştırlar. Çölde yılanlarla birlikte yaşadıkları alanda mutlu olmayan bu iki arkadaş, çöl yılanlarının gitmesi yasaklanmış vaha denilen su yılanlarının bulunduğu bölgeye gitmeye karar verirler. Vaha alanını izlerken çöl yılanları ile su yılanlarının arasındaki alanda koruma görevi yapan leyleklerin, vahanın kralının kızını çöl alanına geçerken yakalayıp götürdüğünü gören Acar, O'ndan çok hoşlanacak ve arkadaşı Pitt ile vaha alanına geçeceklerdir. Vahadaki yılanların renkleri farklı olduğu için çamurda rengini değiştiren Acar, vaha alanına geçmeyi başaracak ve burada vahadan kaçmaya çalışan kralın kızı olan Eva ile karşılaşacaktır.
Bu sırada vaha olarak adlandırılan bahçe alanının sahibi olan insanın kürekle onları kovalaması sonucu kaçmak zorunda kalacaklar ve akan suya girdiklerinde Acar'ın bir çöl yılanı olduğu ortaya çıkacaktır.
Acar, hem yüzme bilmemekte, hemde üzerindeki çamur gitmiştir. Sonrasında aralarında duygusal bir yakınlaşma olan Eva ve Acar, çölde özgürlüklerine doğru yol alacakları sırada Eva'yı, yılanları kavalı ile dans ettiren bir çöl gezgini insan yakalayacaktır. Eva'yı sepetine koyarak develerle bulunduğu yerden ayrılan gezginin peşinden Acar gitmek isteyecek ama O'nu da leylekler yakalayacak, bu sırada Eva'nın kardeşi olan Gary ile karşılaşan Acar, leyleklerin birinin üzerine binerek ve yanına Pitt ve Gary'i de alarak, hep birlikte Eva'yı kurtarmak için uçsuz bucaksız çöl alanında bir maceraya çıkacaklardır.
Yolda Pitt, yanlışlıkla iğnesi ile leyleği sokunca uykuya dalan leylek yere düşecek ve yollarına karada devam etmek zorunda kalacaklardır. Eva ise, içine girdiği sepette kendisi gibi oraya tutsak edilmiş bir çok yılan ile tanışacak, onlardan dans dersleri alacak ve çöl gezginin çaldığı kaval sonrasında dans etmeye başlayacaktır. Eva ve diğer yılanlar belirli aralıklarla dans edecekler, çöl gezgini bu işten para kazanacaktır. Ancak kaçmaya çalışan Eva, yine yakalanacak ve gezgin O'nu bir dans düellosuna tabi tutarak yenileni cezalandırmaya karar verecektir.
Bu sırada gezi turuna çıkmış arabalı insanları bulacaklar, arabaya binmeyi başaracaklar ama polen bağımlısı olan Gary'nin sayesinde arabadan atılacaklardır. Ancak Pitt, arabada kalacak, sonrasında Pitt kendi gibi akrep ailelerle tanışacaktır.
Acar ve Gary ise uzun süren çöl yolculuğu sonunda bir vaha bulup dinlenecekler ve bu vahanın altından giden su kanalını fark edeceklerdir. Bu kanal sayesinde Eva'ya ulaşmayı ümit eden Acar ve Gary, aksiyon dolu su yolculuğundan sonra Eva'nın bulunduğu evi bulacaklar ve Eva ile birlikte olan diğer yılanları da kurtarmayı başaracaklardır. Ancak yılanlar kaçarken gezgin onları kavalı ile yeniden geri getirmeyi planlayacak, bu durumu öğrenen Acar, kavalı alıp kaçacak ve çıkan kum fırtınası içinde gezgin ile aralarında aksiyon dolu bir kovalamaca yaşanacaktır. Sonrasında Acar, gezgini alt etmeyi başaracak, bu sırada deri değiştirecek ve kendine geldiğinde yanında Eva'yı görecektir. Acar ve Eva, yeniden birlikte olmalarına sevinirken arkalarındaki gezgini fark edecekler ancak O'nun da arkasından gelen Pitt, iğnesi ile gezgini sokunca olduğu yere bayılacaktır.
Bunun üzerine Pitt ve Gary, kendilerine yeni bir sevgili bulmuş olacaklar, Acar ile Eva'da birlikteliklerinin tadını çıkaracaklardır. Bu mutlu görüntülerden sonra da filmde son bulacaktır.
Oldukça eğlenceli, komik ve aksiyon dolu görüntülerin olduğu, yılanların birbirinden güzel hallerini izleyeceğiniz, her yaştan insana hitap eden, netflix yapımı aile, komedi, macera ve romantik animasyon filmidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)