18 Nisan 2020 Cumartesi
Sinema: Kuzuların Sessizliği - The Silence of the Lambs - FBI Ajanı Clarice ve Psikopat Hannibal'ın Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Kuzuların Sessizliği - The Silence of the Lambs
Oyuncular; Jodie Foster, Anthony Hopkins, Lawrence A. Bonney
Yönetmen; Jonathan Demme
Oyuncular; Jodie Foster, Anthony Hopkins, Lawrence A. Bonney
Yönetmen; Jonathan Demme
Tür; Suç, Polisiye, Gerilim
Konusu; Film, kaçırdığı kadınların derilerini yüzerek kendisine elbise, bir beden yapmayı düşünen bir seri katilin peşinde olan FBI ajanı Clarice Starling'in, bu katili bulmak üzere hücrede bulunan yamyam katil Dr. Hannibal Lecter ile ortaklaşa iş yürütmesi sırasında gelişen gerilim dolu olayları konu almaktadır.
Özeti; Clarice, alanında oldukça başarılı ve FBI akademisinde öğrenim gören bir ajandır. Psiko davranış bölümü profesörü Jack Crawford, Clarice'e 8 yıldır hücrede bulunan yamyam katil Hannibal Lecter ile görüşmesi ile ilgili bir görev vermiştir. Son zamanlarda bir çok kadının derilerini yüzerek öldüren bir katil aranmaktadır ve Hannibal'ın bu konuda bilgisi olduğunu düşünen profesör Jack Crawford, Clarice'ten gizli bir şekilde aslında bu konu ile ilgili bilgi almak için O'nu Hannibal'ın yanına göndermeye karar vermiştir.
Bufalo Bill takma isimli bu psikopat, kaçırdığı kadınları 3 gün beklettikten sonra öldürmekte ve sonra derilerinin belirli bölgelerini yüzmektedir. İşi bittikten sonra cesetlerini nehirlere atmaktadır ve FBI, tamamen O'nun bulunmasına konsantre olmuştur.
Bunun üzerine akıl hastanesindeki hücrede bulunan Hannibal ile görüşmeye giden Clarice, O'nun için canavar ve tam bir psikopat denildiğini duyacak ve
kırılmaz cam ile ayrılmış hücresinde O'nunla konuşmaya başlayacaktır. Ancak Clarice'in istediği cevapları vermeyen Hannibal, Clarice'in hayatından
bilgiler vermeye başlayacak ve istediği anketi de cevaplamayacaktır. Bir nüfus memurunun karaciğerinden kendisine yemek yapmış olan Hannibal'ın bu sözlerini duyan Clarice, yanından ayrılmaya çalıştığı sırada yan hücredeki hastanın tacizine maruz kalacak ve sonrasında Hannibal, O'na eski bir hastası ile görüşmesini söyleyecektir.
Hannibal, aynı zamanda usta bir davranış bilimcisidir ve bu yeteneğini kötüye kullanmaktadır. Kısa bir süre sonra bu yeteneği sayesinde hastanede sürekli konuştuğu hademenin kendisini öldürmesine neden olacaktır. Görüşmeleri sırasında sürekli kendi içiniz kelimesini kullanan Hannibal'ın bu sözlerinden şüphelenen Clarice, O'nun doğduğu yer olan Baltimore'da Kendi İçiniz isimli bir depo bulacaktır. Bu depoyu incelemeye gittiğinde içeride kesilmiş bir kafatası ile karşılaşacaktır. Bunun üzerine Hannibal'ın yanına giden Clarice, bu kafatasının cinayetini Hannibal'ın işlediğini düşünecek ancak Hannibal, eşcinsel olan bu şahısı öldürmediğini söyleyecektir.
Bunun üzerine Bufalo Bill'in yakalanmasına yardım edeceğini söyleyen Hannibal, karşılığında manzara gören bir pencere isteyecektir. Diğer tarafta Bufalo Bill, şimdi de evine girmekte olan senatörün kızını bayıltıp kaçıracaktır.
FBI ise, bir nehirden yine bir kadın cesedi çıkaracaktır ve aynı şekilde Bufalo Bill'in öldürdüğünü anlayacaklardır. Yine derisi yüzülmüştür ancak bu sefer cesedin ağzından Asya kıtasına ait bir kelebek kozası çıkacaktır.
Senatörün kızını kaçıran Bill, O'nu kendi evinin bodrum katında bir kuyunun içine hapsetmiştir ve dikiş işi ile uğraşmaktadır. Aynı zamanda küçük bir süs köpeği ve kozadan çıkarmaya çalıştığı kelebekleri vardır. Senatörün kızı kaçırılınca tüm basın yayın organları da bu konunun üzerine gitmeye başlayacak ve Hannibal'ın yardım etmesi sonrasında, O'na çok daha iyi imkanları olan başka bir hastaneye nakil etmek imkanı ve senede bir gün tatile çıkarılma olanağı sunacaklardır. Bu teklifi Hannibal'a götüren Clarice'ten bir şart isteyen Hannibal, sıra ile sorular soracaklarını ve Clarice'in özel hayatı ile ilgili sorduğu sorulara cevap vermesini isteyecektir. Bu konuşma sırasında Hannibal, Bill'in aslında gerçek bir transeksüel olmadığını, küçüklüğünden bu yana uğradığı tacizler yüzünden kendisini transeksüel sandığını, ve kelebeğin değişimi sembol ettiğini, ve bu kadar olay sonrasında Bill'in patolojisinin çok daha vahşi ve dehşet verici olduğunu söyleyecektir. Bunun karşılığında Clarice'den çocukluğu ve anıları ile ilgili bilgiler alacaktır.
Bill ise kuyuda hapis ettiği Catherine Martin isimli kızın vücuduna losyon sürmesi için tehdit etmektedir ve O'nu aç bırakmaktadır. Diğer tarafta hastane yöneticisi Dr. Frederick Chilton, Hannibal'dan nefret etmektedir ve O'na FBI'dan gelen teklifin yalan olduğunu söyleyerek gerçekleri kendisine açıklamasını isteyecektir.
Bill'in gerçek ismini öğrenmeye çalışan Dr. Frederick Chilton'a ismini söyleyecek ancak soyasını senatöre söylemek isteyecektir. Senatörle bir araya getirilen ve tamamen bağlı bir şekilde olan Hannibal, Bill hakkında gerçekleri anlatacak ancak senatöre çok uygunsuz sorular sorduğu için O'nu bu seferde polislerin kontrolü altında olan özel bir hücreye göndereceklerdir.
Bill, zamanında bir eşcinselide öldürmüş olan Hannibal'ın hastasıdır. Hannibal, O'nu bu şekilde tanımıştır. Sonrasında Hannibal'ın bulunduğu hücreye Clarice gidecek ve O'ndan Bill ile ilgili bilgiler almaya çalışırken
dosyasını Hannibal'a verecek ve Clarice'in özel anılarından konuşmaya başlayacaklardır. Clarice'e bilgi vermeyecek ama bunu dosyasına yazan Hannibal, aynı zamanda dosyadan bir ataşı da almıştır ve bunu Clarice gittikten sonra kendisine yemek getiren polisleri öldürmek için kullanacaktır. Kendisine yemek getiren ve ellerini kelepçeleyen polisleri, kelepçesini ataş ile çözerek öldürecektir. Bu olay sonrasında polislerden birinin suratını yüzecek, bu yüzü kendi yüzüne takacak ve polis kıyafeti giyerek onlardan birinin yerine geçip komada yaralı polis taklidi yapacaktır. Kendi elbisesini giydirdiği polisi de asansörün üzerine saklayacaktır ve hücreye gelen polisler, bir arkadaşlarını hücrenin parmaklıklarına parçalanmış şekilde asılı bulacaklardır ve diğerini de ( yani Hannibal'ı ) kendi arkadaşları sanıp ambülansa bindirerek hastaneye göndereceklerdir.
Ambülanstaki yalnız görevli ile uyanan Hannibal, O'nu öldürüp, dışarıda bir turisti de öldürecek ve kıyafetlerini alarak gözlerden kaybolacaktır. Bu sırada Clarice, Hannibal'ın
dosyaya yazdığı notları karıştırırken Bill'in gördüklerine özendiğini fark edecek ve öldürdüğü kadınları tanıdığını anlayacaktır.
Bunun üzerine ilk kaçırılan kadının evine gidecek ve babası ile görüşüp, özel eşyalarını kontrol edecektir. Bu sırada Bill'in kaçırdığı kadınların derisinden kendisine elbise gibi bir beden yaptığını anlayacak ve ölen kadının en yakın arkadaşı ile görüşmeye gidecektir. Burada kızdan Bill'in gerçek ev adresini öğrenecek ancak O'nun katil olduğunu bilmeden ölen kadın ile ilgili soru sormak için evine gidecektir.
Bu sırada kuyudaki Catherine, Bill'in köpeğini kuyuya düşürmeyi başarmıştır ve O'nu çıkarması için köpeği öldürmekle tehdit etmektedir. Ama kısa bir süre sonra kapıya Clarice gelecek ve bodrumdan çıkıp normal bir hava yaratmaya çalışan Bill, Clarice'yi eve davet etmek zorunda kalacak ve evde kelebeği gören Clarice, O'nun aradıkları katil olduğunu anlayacaktır. Ancak Bill, içeride kaçacak, bu sırada Clarice kadınların derisinden yaptığı elbiseyi görecek ve Catherine'in sesini duyup, O'nunla iletişime geçecek ve evde Bill'i aramaya başlayacaktır. O sırada evi karanlık bir hale çeviren Bill'in silahının tetik sesini duyan Clarice, O'nu öldürecektir ve sonrasında olay yerine gelen FBI, Catherine'i kucağındaki köpekle kurtaracaklardır. Bu başarı sonrasında Clarice, özel bir ajan olacak ve Hannibal, Clarice'i arayacak ve yemek menüsünde eski bir dostu olduğunu söyleyerek telefonu kapatacaktır. Sonrasında Dr. Frederick Chilton'un peşinde düşen Hannibal'ın görüntüleriyle film son bulacaktır.
Akıl almaz suçlar işleyerek insanları öldüren psikopatların konu edildiği filmin 2. ve 3. seri bölümleri de vardır. Kendisini işine adamış bir FBI ajanının suçluları bulmak üzere verdiği mücadeleleri izleyeceğiniz, baş rolünde Jodie Foster ve Anthony Hopkins'in yer aldığı, suç, polisiye ve gerilim filmidir.
Konusu; Film, kaçırdığı kadınların derilerini yüzerek kendisine elbise, bir beden yapmayı düşünen bir seri katilin peşinde olan FBI ajanı Clarice Starling'in, bu katili bulmak üzere hücrede bulunan yamyam katil Dr. Hannibal Lecter ile ortaklaşa iş yürütmesi sırasında gelişen gerilim dolu olayları konu almaktadır.
Özeti; Clarice, alanında oldukça başarılı ve FBI akademisinde öğrenim gören bir ajandır. Psiko davranış bölümü profesörü Jack Crawford, Clarice'e 8 yıldır hücrede bulunan yamyam katil Hannibal Lecter ile görüşmesi ile ilgili bir görev vermiştir. Son zamanlarda bir çok kadının derilerini yüzerek öldüren bir katil aranmaktadır ve Hannibal'ın bu konuda bilgisi olduğunu düşünen profesör Jack Crawford, Clarice'ten gizli bir şekilde aslında bu konu ile ilgili bilgi almak için O'nu Hannibal'ın yanına göndermeye karar vermiştir.
Bunun üzerine akıl hastanesindeki hücrede bulunan Hannibal ile görüşmeye giden Clarice, O'nun için canavar ve tam bir psikopat denildiğini duyacak ve
kırılmaz cam ile ayrılmış hücresinde O'nunla konuşmaya başlayacaktır. Ancak Clarice'in istediği cevapları vermeyen Hannibal, Clarice'in hayatından
bilgiler vermeye başlayacak ve istediği anketi de cevaplamayacaktır. Bir nüfus memurunun karaciğerinden kendisine yemek yapmış olan Hannibal'ın bu sözlerini duyan Clarice, yanından ayrılmaya çalıştığı sırada yan hücredeki hastanın tacizine maruz kalacak ve sonrasında Hannibal, O'na eski bir hastası ile görüşmesini söyleyecektir.
Hannibal, aynı zamanda usta bir davranış bilimcisidir ve bu yeteneğini kötüye kullanmaktadır. Kısa bir süre sonra bu yeteneği sayesinde hastanede sürekli konuştuğu hademenin kendisini öldürmesine neden olacaktır. Görüşmeleri sırasında sürekli kendi içiniz kelimesini kullanan Hannibal'ın bu sözlerinden şüphelenen Clarice, O'nun doğduğu yer olan Baltimore'da Kendi İçiniz isimli bir depo bulacaktır. Bu depoyu incelemeye gittiğinde içeride kesilmiş bir kafatası ile karşılaşacaktır. Bunun üzerine Hannibal'ın yanına giden Clarice, bu kafatasının cinayetini Hannibal'ın işlediğini düşünecek ancak Hannibal, eşcinsel olan bu şahısı öldürmediğini söyleyecektir.
FBI ise, bir nehirden yine bir kadın cesedi çıkaracaktır ve aynı şekilde Bufalo Bill'in öldürdüğünü anlayacaklardır. Yine derisi yüzülmüştür ancak bu sefer cesedin ağzından Asya kıtasına ait bir kelebek kozası çıkacaktır.
Senatörün kızını kaçıran Bill, O'nu kendi evinin bodrum katında bir kuyunun içine hapsetmiştir ve dikiş işi ile uğraşmaktadır. Aynı zamanda küçük bir süs köpeği ve kozadan çıkarmaya çalıştığı kelebekleri vardır. Senatörün kızı kaçırılınca tüm basın yayın organları da bu konunun üzerine gitmeye başlayacak ve Hannibal'ın yardım etmesi sonrasında, O'na çok daha iyi imkanları olan başka bir hastaneye nakil etmek imkanı ve senede bir gün tatile çıkarılma olanağı sunacaklardır. Bu teklifi Hannibal'a götüren Clarice'ten bir şart isteyen Hannibal, sıra ile sorular soracaklarını ve Clarice'in özel hayatı ile ilgili sorduğu sorulara cevap vermesini isteyecektir. Bu konuşma sırasında Hannibal, Bill'in aslında gerçek bir transeksüel olmadığını, küçüklüğünden bu yana uğradığı tacizler yüzünden kendisini transeksüel sandığını, ve kelebeğin değişimi sembol ettiğini, ve bu kadar olay sonrasında Bill'in patolojisinin çok daha vahşi ve dehşet verici olduğunu söyleyecektir. Bunun karşılığında Clarice'den çocukluğu ve anıları ile ilgili bilgiler alacaktır.
Bill'in gerçek ismini öğrenmeye çalışan Dr. Frederick Chilton'a ismini söyleyecek ancak soyasını senatöre söylemek isteyecektir. Senatörle bir araya getirilen ve tamamen bağlı bir şekilde olan Hannibal, Bill hakkında gerçekleri anlatacak ancak senatöre çok uygunsuz sorular sorduğu için O'nu bu seferde polislerin kontrolü altında olan özel bir hücreye göndereceklerdir.
Bill, zamanında bir eşcinselide öldürmüş olan Hannibal'ın hastasıdır. Hannibal, O'nu bu şekilde tanımıştır. Sonrasında Hannibal'ın bulunduğu hücreye Clarice gidecek ve O'ndan Bill ile ilgili bilgiler almaya çalışırken
dosyasını Hannibal'a verecek ve Clarice'in özel anılarından konuşmaya başlayacaklardır. Clarice'e bilgi vermeyecek ama bunu dosyasına yazan Hannibal, aynı zamanda dosyadan bir ataşı da almıştır ve bunu Clarice gittikten sonra kendisine yemek getiren polisleri öldürmek için kullanacaktır. Kendisine yemek getiren ve ellerini kelepçeleyen polisleri, kelepçesini ataş ile çözerek öldürecektir. Bu olay sonrasında polislerden birinin suratını yüzecek, bu yüzü kendi yüzüne takacak ve polis kıyafeti giyerek onlardan birinin yerine geçip komada yaralı polis taklidi yapacaktır. Kendi elbisesini giydirdiği polisi de asansörün üzerine saklayacaktır ve hücreye gelen polisler, bir arkadaşlarını hücrenin parmaklıklarına parçalanmış şekilde asılı bulacaklardır ve diğerini de ( yani Hannibal'ı ) kendi arkadaşları sanıp ambülansa bindirerek hastaneye göndereceklerdir.
Ambülanstaki yalnız görevli ile uyanan Hannibal, O'nu öldürüp, dışarıda bir turisti de öldürecek ve kıyafetlerini alarak gözlerden kaybolacaktır. Bu sırada Clarice, Hannibal'ın
dosyaya yazdığı notları karıştırırken Bill'in gördüklerine özendiğini fark edecek ve öldürdüğü kadınları tanıdığını anlayacaktır.
Bunun üzerine ilk kaçırılan kadının evine gidecek ve babası ile görüşüp, özel eşyalarını kontrol edecektir. Bu sırada Bill'in kaçırdığı kadınların derisinden kendisine elbise gibi bir beden yaptığını anlayacak ve ölen kadının en yakın arkadaşı ile görüşmeye gidecektir. Burada kızdan Bill'in gerçek ev adresini öğrenecek ancak O'nun katil olduğunu bilmeden ölen kadın ile ilgili soru sormak için evine gidecektir.
Bu sırada kuyudaki Catherine, Bill'in köpeğini kuyuya düşürmeyi başarmıştır ve O'nu çıkarması için köpeği öldürmekle tehdit etmektedir. Ama kısa bir süre sonra kapıya Clarice gelecek ve bodrumdan çıkıp normal bir hava yaratmaya çalışan Bill, Clarice'yi eve davet etmek zorunda kalacak ve evde kelebeği gören Clarice, O'nun aradıkları katil olduğunu anlayacaktır. Ancak Bill, içeride kaçacak, bu sırada Clarice kadınların derisinden yaptığı elbiseyi görecek ve Catherine'in sesini duyup, O'nunla iletişime geçecek ve evde Bill'i aramaya başlayacaktır. O sırada evi karanlık bir hale çeviren Bill'in silahının tetik sesini duyan Clarice, O'nu öldürecektir ve sonrasında olay yerine gelen FBI, Catherine'i kucağındaki köpekle kurtaracaklardır. Bu başarı sonrasında Clarice, özel bir ajan olacak ve Hannibal, Clarice'i arayacak ve yemek menüsünde eski bir dostu olduğunu söyleyerek telefonu kapatacaktır. Sonrasında Dr. Frederick Chilton'un peşinde düşen Hannibal'ın görüntüleriyle film son bulacaktır.
Akıl almaz suçlar işleyerek insanları öldüren psikopatların konu edildiği filmin 2. ve 3. seri bölümleri de vardır. Kendisini işine adamış bir FBI ajanının suçluları bulmak üzere verdiği mücadeleleri izleyeceğiniz, baş rolünde Jodie Foster ve Anthony Hopkins'in yer aldığı, suç, polisiye ve gerilim filmidir.
17 Nisan 2020 Cuma
Sinema: Türk İşi Dondurma - Turkish Ice-Cream - Çanakkale Savaşı Sırasında Avustralya Topraklarında Savaşa Katılan İki Türk'ün Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Türk İşi Dondurma - Turkish Ice-Cream
Oyuncular; Ali Atay, Erkan Kolçak Köstendil, Sebnem Bozoklu
Yönetmen; Can Ulkay
Oyuncular; Ali Atay, Erkan Kolçak Köstendil, Sebnem Bozoklu
Yönetmen; Can Ulkay
Tür; Tarihi, Savaş, Biyografi, Dram
Konusu; Film, Çanakkale Savaşı çıktığı sıralarda Avustralya'da yaşayan iki Türk'ün topraklarına gelememesi sonrasında, bulundukları Avustralya topraklarında savaşa katılmaya karar vermeleri ile gelişen olayları konu almaktadır.
Giriş Metni;
Yıl 1915, İngiltere'nin başını çektiği itilaf kuvvetleri, Çanakkale Boğazı'nı aşıp İstanbul'u işgal etmek amacıyla harekete geçerler. Haftalar süren deniz savaşının sonunda 18 Mart 1915 günü büyük bir yenilgiye uğrayan itilaf devletleri, bu kez 25 Nisan günü Gelibolu Yarımadası'na çoğunluğunu Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin oluşturduğu Anzak adı verilen birlikler çıkartırlar ve böylece sekiz buçuk ay sürecek Çanakkale Kara Savaşları'nı başlatmış olurlar. Yüzbinlerce gencin hayatını kaybettiği bu korkunç savaşta yer yer 8-10 metreye düşen siper aralığında Anzak ve Türk birlikleri arasında dostluk ve savaş iç içe devam eder. Günlerce birbirini öldürmek için mücadele eden askerler, ateş kes aralarında ölü ve yaralılarını toplayıp sohbet ederler ve yemeklerini paylaşırlar. Bu süreçte dostlukta düşmanlıkta aynı cehennemde yitip gider.
Özeti; Film, Çanakkale Savaşı sırasında Anzak'lılardan yaralı olan bir askere yardım etmeye çalışan bir Türk komutanını düşman sanarak saldırmaya başlayan ve sonrasında bundan vazgeçen bir askerin görüntüleri ile başlamaktadır.
Ve 1915 yılında Güney Doğu Avustralya'da İngiliz birlikleri, Britanya Ordusuna asker toplamak için kasabada 18 ve 45 yaş arası olan erkeklerin savaşa katılması için çalışmalar yapmaktadırlar. Bu dönemde bu Avustralya kasabasında üçü de Türk olan dondurmacı Mehmet, deveci Ali ve şekerci Salim, birlikte çalışmaktadırlar ve çok iyi arkadaştırlar.
Her zaman bu panayırda çalışan üç arkadaş, bu dönemde İngiliz'lerin Türk'leri düşman olarak görmesi nedeni ile bu sefer alınmayacaklardır. Aynı zamanda kasabada savaş karşıtı olan kadınlar gösteri yapacaklar ve kadınlara sert bir şekilde davranan Yüzbaşı Wayne'yi, Mehmet ve Salim, bu tutumundan dolayı darp edeceklerdir. Ardından üçü de nezarethaneye alınacaklar ancak kısa bir zaman sonra kasaba halkının ve dolayısı ile valinin rahatsız olması nedeni ile Mehmet ve Ali'yi serbest bırakacaklardır. Salim, asıl darp eden kişi olarak görüldüğü için içeride kalacaktır. Bu olay sonrasında Osmanlı'nın savaşa katıldığını öğrenen Mehmet ve Ali, ülkeye dönerek savaşa katılmaya karar vereceklerdir. Aynı zamanda kasabada Türk oldukları için onları düşman ilan eden gruplar olmuştur ve evlerini yakmışlardır. Para kazanmak gibi bir imkanları da kalmayınca, Ali'nin devesini kesecekler ve etini satarak ülkeye dönmeye çalışacaklardır.
Ancak bu işte olmayınca Ali'nin eşi Gülsüm, annesinden kalan altın bilezikleri verecektir ve O'nun parası ile ailece ülkeye döneceklerdir. Ama ülkeye döndükten sonra kendileri ile savaşacağını anlayan askeri birliklerden izin alamayacaklar ve paraları gittiği gibi birde kasabada kalmak zorunda kalacaklardır.
Bu sıralarda Mehmet, işitme engelli Maria isminde bir kadına aşık olacak ve artık hep aklının bir köşesinde Maria bulunacaktır. Tüm bunların üzerine kaçak olarak gitmeye karar verecekler, bölgenin yerlileri Aborjinlerle anlaşacaklar ve para bulmak için Mehmet, boks maçına girecek, öldürülesiye dayak yediği bu turnuvada istedikleri parayı yine kazanamayacaklardır.
Sonrasında ailece piknik yapmaya gittikleri bir sahilde, Mehmet'in çırağı ve dostu olan, aynı zamanda Maria'nın kuzeni olan David, askerler
tarafından zorla savaşa katılması için götürülecektir. Artık ülkelerine gitmenin bir yolunu bulamayacaklar ve çaresizce beklemektense, Avustralya'da Türk'ler için bir şeyler yapmaya karar vereceklerdir. Hem nezarethanede olan David'i kurtaracaklardır hemde askeriyede olan bütün mühimmatı çalacaklardır. Bu mühimmat ile savaşa katılmak için trene binerek Avustralya'dan ayrılan askerlerin bulunduğu treni bombalayacaklardır. Bu planı yaptıktan sonra uygulayan Ali ve Mehmet, içeride olan arkadaşları Salim'i de kurtaracaklar ve sonrasında herkes ailesini de yanına alarcak ve hep birlikte bir Göl evine saklanacaklardır. Onları her yerde arayan askerler, öldürme emri almışlardır ancak bulundukları yerde henüz kimse onlara ulaşamamıştır.
Bunların üzerine Avustralya'da bulunan askeri birlikleri tehdit edercesine yerel gazetedeki görevliye silah zoru ile '' Avustralya Osmanlı'ya savaş açtığı için burada yaşayan Mehmet ve Ali'de Avustralya'ya savaş açıyor. '' şeklinde bir ilan vereceklerdir ve ilan sonrasında kasabaya inmek zorunda kalan Salim ve David, askerlere yakalanacak ve Salim, ıstırap dolu işkencelere maruz kalacaktır.
Konuşmasını ve arkadaşlarının yerini söylemesini isteyen Yüzbaşı Wayne, bunu Salim'e yaptıramayacak ancak yaşadıkları göl evine giden Salim'in eşinin babasını takip eden bir asker, onların yerini bulacaktır. Bu haberi Yüzbaşı Wayne'ye verdikten sonra Wayne, Salim'e ihtiyacı olmadığını düşünerek O'nu öldürecektir. Ve David'i de zorla Çanakkale Savaşı'na kendi askerlerinin yanında savaşması için göndereceklerdir.
Salim'in ve David'in yakalandığını öğrenen Mehmet ve Ali, ailesini göl evinde bırakarak dağa çıkmaya karar verecekler ve evden ayrıldıktan kısa bir süre eve gelen yüzbaşı Wayne ve askerler, evde Mehmet ve Ali'yi bulamayınca bütün ailenin üyelerini öldüreceklerdir. Bu sırada arkası dönük olan Maria, hiç bir şeyden haberdar olmayacak ve askerler gittikten sonra arkasını döndüğünde, yanında yaşadığı ailenin bütün üyelerinin öldüğünü görecektir. Aynı zamanda evden yeni ayrılmış olan Mehmet ve Ali'de silah seslerini duyunca hemen geri dönecekler ve Ali, eşinin ve henüz bebek olan oğlunun öldüğünü görecektir. Onları toprağa gömdükten sonra çok daha kinlenerek planlarını uygulamaya giden Ali ve Mehmet, askerlerin geçeceği tren yolunun olduğu tünele dinamitleri yerleştirecekler ve bir kaç yere ip ile kumanda edebilecekleri silahlar da koyacaklardır.
Kasabalardan asker toplayarak gelen trenin içinde Wayne'de vardır ve tünele girdiklerinde dinamiti patlatacaklar ve bir çok asker ölecek ve yaralanacaktır. Bu olay sonrasında yıkılmış tünelden çıkmaya çalışan askerleri ateş atında tutan Ali ve Mehmet'ten korkan askerler, içeri girecekler ve her çıkışlarında ateş altında kalıp, korkarak tünele geri döneceklerdir.
İçeride askerleri yönlendirmeye çalışan Yüzbaşı Wayne'ye 100 kişiye yakın Türk'ün dışarıda pusuda olduğu söylenecektir. Oysaki iki kişilerdir. Sinirlenen Yüzbaşı, kendisi içeride kalıp askerleri dışarı gönderecek ve David'in Türk dostu olduğunu bilen bir asker, O'nu da alarak kendisine siper yapacak ve David'i gören Mehmet, Ali'nin ateş etmesini engellemeye çalışırken ayağından vurulacaktır.
Trenin patlatılması üzerinden tam 56 saat geçecek ve içeride bulunan askerlere yardım birlikleri gelecektir. Komutanları bu durumu Yüzbaşı Wayne'nin başarısızlığı olarak görecek ve bir grup askerle O'nu dışarı gönderince Ali ve Mehmet, askerleri ve Wayne'yi öldüreceklerdir. Bu son saldırı sonrasında oldukça fazla yaralanan Ali ve Mehmet, ertesi gün bir tabur askerin kendilerini hedef aldığını göreceklerdir. Artık savaşacak hali ve morali kalmayan Ali, '' Çanakkale'yi geçemezsiniz '' şeklindeki sözleri ile vurularak öldürülecektir. Ali'nin ölmesi ile Mehmet'de ayağa kalkacak ve askerlerin üzerine doğru yürürken, komutan Mehmet'i zorla David'in öldürmesini isteyecek ve başına silah dayanmış olan David, tetiği çekecektir ve Mehmet'de hayatını kaybedecektir. Böylelikle film son bulacaktır.
Filmden; Mehmet ve Ali gibi daha pek çok kahraman isim, Çanakkale Savaşı'nda belkide bir çok mevzinin kurtarılmasına etki ederek bu imkansız savaşın kazanılmasına katkıda bulundular. Ve Anzak'lar, ne uğruna savaştıkları aydınlık güzel günleri ne de vatanlarını görebildiler. Dost bildikleri uğruna savaşan insanlar, öldürdüklerinin dost olduğunu çok geç gördüler.
Ülkelerine dönmenin bir yolunu bulamayınca bulundukları yerden ülkelerini savunmanın yolunu bulan iki Türk'ün verdiği mücadelelere tanık olacağınız, oldukça duygu yüklü anların yaşandığı, savaşların olumsuz sonuçlarına dair örnek olabilecek anekdotların olduğu, gerçek yaşanmış bir hikayesi olan tarihi, biyografi, savaş ve dram filmidir.
Konusu; Film, Çanakkale Savaşı çıktığı sıralarda Avustralya'da yaşayan iki Türk'ün topraklarına gelememesi sonrasında, bulundukları Avustralya topraklarında savaşa katılmaya karar vermeleri ile gelişen olayları konu almaktadır.
Giriş Metni;
Yıl 1915, İngiltere'nin başını çektiği itilaf kuvvetleri, Çanakkale Boğazı'nı aşıp İstanbul'u işgal etmek amacıyla harekete geçerler. Haftalar süren deniz savaşının sonunda 18 Mart 1915 günü büyük bir yenilgiye uğrayan itilaf devletleri, bu kez 25 Nisan günü Gelibolu Yarımadası'na çoğunluğunu Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin oluşturduğu Anzak adı verilen birlikler çıkartırlar ve böylece sekiz buçuk ay sürecek Çanakkale Kara Savaşları'nı başlatmış olurlar. Yüzbinlerce gencin hayatını kaybettiği bu korkunç savaşta yer yer 8-10 metreye düşen siper aralığında Anzak ve Türk birlikleri arasında dostluk ve savaş iç içe devam eder. Günlerce birbirini öldürmek için mücadele eden askerler, ateş kes aralarında ölü ve yaralılarını toplayıp sohbet ederler ve yemeklerini paylaşırlar. Bu süreçte dostlukta düşmanlıkta aynı cehennemde yitip gider.
Özeti; Film, Çanakkale Savaşı sırasında Anzak'lılardan yaralı olan bir askere yardım etmeye çalışan bir Türk komutanını düşman sanarak saldırmaya başlayan ve sonrasında bundan vazgeçen bir askerin görüntüleri ile başlamaktadır.
Ve 1915 yılında Güney Doğu Avustralya'da İngiliz birlikleri, Britanya Ordusuna asker toplamak için kasabada 18 ve 45 yaş arası olan erkeklerin savaşa katılması için çalışmalar yapmaktadırlar. Bu dönemde bu Avustralya kasabasında üçü de Türk olan dondurmacı Mehmet, deveci Ali ve şekerci Salim, birlikte çalışmaktadırlar ve çok iyi arkadaştırlar.
Her zaman bu panayırda çalışan üç arkadaş, bu dönemde İngiliz'lerin Türk'leri düşman olarak görmesi nedeni ile bu sefer alınmayacaklardır. Aynı zamanda kasabada savaş karşıtı olan kadınlar gösteri yapacaklar ve kadınlara sert bir şekilde davranan Yüzbaşı Wayne'yi, Mehmet ve Salim, bu tutumundan dolayı darp edeceklerdir. Ardından üçü de nezarethaneye alınacaklar ancak kısa bir zaman sonra kasaba halkının ve dolayısı ile valinin rahatsız olması nedeni ile Mehmet ve Ali'yi serbest bırakacaklardır. Salim, asıl darp eden kişi olarak görüldüğü için içeride kalacaktır. Bu olay sonrasında Osmanlı'nın savaşa katıldığını öğrenen Mehmet ve Ali, ülkeye dönerek savaşa katılmaya karar vereceklerdir. Aynı zamanda kasabada Türk oldukları için onları düşman ilan eden gruplar olmuştur ve evlerini yakmışlardır. Para kazanmak gibi bir imkanları da kalmayınca, Ali'nin devesini kesecekler ve etini satarak ülkeye dönmeye çalışacaklardır.
Ancak bu işte olmayınca Ali'nin eşi Gülsüm, annesinden kalan altın bilezikleri verecektir ve O'nun parası ile ailece ülkeye döneceklerdir. Ama ülkeye döndükten sonra kendileri ile savaşacağını anlayan askeri birliklerden izin alamayacaklar ve paraları gittiği gibi birde kasabada kalmak zorunda kalacaklardır.
Bu sıralarda Mehmet, işitme engelli Maria isminde bir kadına aşık olacak ve artık hep aklının bir köşesinde Maria bulunacaktır. Tüm bunların üzerine kaçak olarak gitmeye karar verecekler, bölgenin yerlileri Aborjinlerle anlaşacaklar ve para bulmak için Mehmet, boks maçına girecek, öldürülesiye dayak yediği bu turnuvada istedikleri parayı yine kazanamayacaklardır.
Sonrasında ailece piknik yapmaya gittikleri bir sahilde, Mehmet'in çırağı ve dostu olan, aynı zamanda Maria'nın kuzeni olan David, askerler
tarafından zorla savaşa katılması için götürülecektir. Artık ülkelerine gitmenin bir yolunu bulamayacaklar ve çaresizce beklemektense, Avustralya'da Türk'ler için bir şeyler yapmaya karar vereceklerdir. Hem nezarethanede olan David'i kurtaracaklardır hemde askeriyede olan bütün mühimmatı çalacaklardır. Bu mühimmat ile savaşa katılmak için trene binerek Avustralya'dan ayrılan askerlerin bulunduğu treni bombalayacaklardır. Bu planı yaptıktan sonra uygulayan Ali ve Mehmet, içeride olan arkadaşları Salim'i de kurtaracaklar ve sonrasında herkes ailesini de yanına alarcak ve hep birlikte bir Göl evine saklanacaklardır. Onları her yerde arayan askerler, öldürme emri almışlardır ancak bulundukları yerde henüz kimse onlara ulaşamamıştır.
Bunların üzerine Avustralya'da bulunan askeri birlikleri tehdit edercesine yerel gazetedeki görevliye silah zoru ile '' Avustralya Osmanlı'ya savaş açtığı için burada yaşayan Mehmet ve Ali'de Avustralya'ya savaş açıyor. '' şeklinde bir ilan vereceklerdir ve ilan sonrasında kasabaya inmek zorunda kalan Salim ve David, askerlere yakalanacak ve Salim, ıstırap dolu işkencelere maruz kalacaktır.
Konuşmasını ve arkadaşlarının yerini söylemesini isteyen Yüzbaşı Wayne, bunu Salim'e yaptıramayacak ancak yaşadıkları göl evine giden Salim'in eşinin babasını takip eden bir asker, onların yerini bulacaktır. Bu haberi Yüzbaşı Wayne'ye verdikten sonra Wayne, Salim'e ihtiyacı olmadığını düşünerek O'nu öldürecektir. Ve David'i de zorla Çanakkale Savaşı'na kendi askerlerinin yanında savaşması için göndereceklerdir.
Salim'in ve David'in yakalandığını öğrenen Mehmet ve Ali, ailesini göl evinde bırakarak dağa çıkmaya karar verecekler ve evden ayrıldıktan kısa bir süre eve gelen yüzbaşı Wayne ve askerler, evde Mehmet ve Ali'yi bulamayınca bütün ailenin üyelerini öldüreceklerdir. Bu sırada arkası dönük olan Maria, hiç bir şeyden haberdar olmayacak ve askerler gittikten sonra arkasını döndüğünde, yanında yaşadığı ailenin bütün üyelerinin öldüğünü görecektir. Aynı zamanda evden yeni ayrılmış olan Mehmet ve Ali'de silah seslerini duyunca hemen geri dönecekler ve Ali, eşinin ve henüz bebek olan oğlunun öldüğünü görecektir. Onları toprağa gömdükten sonra çok daha kinlenerek planlarını uygulamaya giden Ali ve Mehmet, askerlerin geçeceği tren yolunun olduğu tünele dinamitleri yerleştirecekler ve bir kaç yere ip ile kumanda edebilecekleri silahlar da koyacaklardır.
Kasabalardan asker toplayarak gelen trenin içinde Wayne'de vardır ve tünele girdiklerinde dinamiti patlatacaklar ve bir çok asker ölecek ve yaralanacaktır. Bu olay sonrasında yıkılmış tünelden çıkmaya çalışan askerleri ateş atında tutan Ali ve Mehmet'ten korkan askerler, içeri girecekler ve her çıkışlarında ateş altında kalıp, korkarak tünele geri döneceklerdir.
İçeride askerleri yönlendirmeye çalışan Yüzbaşı Wayne'ye 100 kişiye yakın Türk'ün dışarıda pusuda olduğu söylenecektir. Oysaki iki kişilerdir. Sinirlenen Yüzbaşı, kendisi içeride kalıp askerleri dışarı gönderecek ve David'in Türk dostu olduğunu bilen bir asker, O'nu da alarak kendisine siper yapacak ve David'i gören Mehmet, Ali'nin ateş etmesini engellemeye çalışırken ayağından vurulacaktır.
Trenin patlatılması üzerinden tam 56 saat geçecek ve içeride bulunan askerlere yardım birlikleri gelecektir. Komutanları bu durumu Yüzbaşı Wayne'nin başarısızlığı olarak görecek ve bir grup askerle O'nu dışarı gönderince Ali ve Mehmet, askerleri ve Wayne'yi öldüreceklerdir. Bu son saldırı sonrasında oldukça fazla yaralanan Ali ve Mehmet, ertesi gün bir tabur askerin kendilerini hedef aldığını göreceklerdir. Artık savaşacak hali ve morali kalmayan Ali, '' Çanakkale'yi geçemezsiniz '' şeklindeki sözleri ile vurularak öldürülecektir. Ali'nin ölmesi ile Mehmet'de ayağa kalkacak ve askerlerin üzerine doğru yürürken, komutan Mehmet'i zorla David'in öldürmesini isteyecek ve başına silah dayanmış olan David, tetiği çekecektir ve Mehmet'de hayatını kaybedecektir. Böylelikle film son bulacaktır.
Filmden; Mehmet ve Ali gibi daha pek çok kahraman isim, Çanakkale Savaşı'nda belkide bir çok mevzinin kurtarılmasına etki ederek bu imkansız savaşın kazanılmasına katkıda bulundular. Ve Anzak'lar, ne uğruna savaştıkları aydınlık güzel günleri ne de vatanlarını görebildiler. Dost bildikleri uğruna savaşan insanlar, öldürdüklerinin dost olduğunu çok geç gördüler.
Ülkelerine dönmenin bir yolunu bulamayınca bulundukları yerden ülkelerini savunmanın yolunu bulan iki Türk'ün verdiği mücadelelere tanık olacağınız, oldukça duygu yüklü anların yaşandığı, savaşların olumsuz sonuçlarına dair örnek olabilecek anekdotların olduğu, gerçek yaşanmış bir hikayesi olan tarihi, biyografi, savaş ve dram filmidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)